Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1824 E. 2021/1573 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1824
KARAR NO: 2021/1573
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/424 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkili şirketin iş yerinde 25.01.2021 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını,müşteri çekleri ciro edilmemiş halde kasada iken 30/04/2021 keşide tarihli 50.000- TL Bedelli, … ( VKN:…) tarafından keşide edilen çekin hırsızlık olayı neticesinde müvekkilin elinden imzasız olarak çıktığını dava konusu çekin çalındığına dair yeterli kanıt sunulduğu, çekler hakkında savcılık nezdinde şikayette bulunulup el koyma kararı alındığı ve yine çekler hakkında çek zayi ve iptali davası açıldığı hususları gözetilerek bu davalarda da tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiğinden bahisle tedbir talebinin abulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına yahut dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389’uncu maddesinin İhtiyati tedbirin şartları başlıklı maddesinin “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü düzenlediği, davacı tarafın ihtiyati tedbir talep ettiği çekte lehdar veyahut ciranta olmadığı, önceki ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararından sonra da dosyaya herhangi bir yeni delil sunulmadığı, bu suretle ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili;davaya konu çekin ödenmesi halinde müvekkilinin davayı kazanması durumunda dahi alacağını tahsil etmesi aşırı ölçüde zorlaşacağını,davalı şirketlerin haksız ve kötü niyetli ciranta olduklarını,müvekkilinin çekte adının yazmamasının sebebi çeki cirantadan iktisabı olduğunu, çeki ciro edilmemiş halde muhafaza ettiğinden ciranta olarak adı yazmadığını,diğer çekler ile olan ciro silsilesi benzerliği göz önünde bulundurulduğunda çekin çalınan çeklerden olduğu da görüldüğünü,somut olayda tedbir için gerekli tüm şartlar sağlandığını fakat mahkemece haksız olarak yanlış gerekçelerle tedbirin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu,kararın kaldırılması ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, çek istirdatı davasında çekin takibe konu edildiği icra takibinin durdurulması ve veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. TTK’nın 792. Maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Aynı Kanun’un 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir yasada geçici hukuki korumalardan olup, Kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Davalı hamilin çeki kötüniyetle iktisap edip etmediği veya iktisapda ağır kusuru bulunup bulunmadığı yapılacak yargılama sonucunda belirlenecektir.Çekin ,hamilin elinden rıza dışı çıktığının belirlenmesi yanında ,yeni hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiğinin veya iktisapda ağır kusurlu olduğunun da ayrıca ispatı gerekmektedir.Yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispatın sağlanamadığı belirlendiğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararda isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021