Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/180 E. 2021/388 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/180
KARAR NO : 2021/388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI: 2015/1961 Esas – 2018/445 Karar
DAVA Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının, müvekkilinden 6 adet aracı filo sözleşmesi esasları dahilinde satın aldığını, filo satışı olması sebebiyle davalı tarafa, bu satışlar sebebiyle toplam 100.407,24 TL filo indirimi uyguladığını, davalı tarafın operasyonel leasing şirketi beyan ve taahhütlerine göre, araçların trafiğe tescil edilmeden ve tescil tarihinin üzerinden asgari altı ay geçmeden ve araç asgari 2.500 km yapmadan yeniden satılamayacağını, sözleşme ile taahhüt edilen bu şartlara uyulmadığı takdirde davalı tarafın, faydalanmış olduğu filo satış indirimlerini 1 ay içerisinde davacıya iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, filo satış esaslarına uyulmadığını ve bu araçların tamamını tescil tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden satıldığının tramer kayıtlarından anlaşıldığını, bunun üzerine 06.11.2015 tarihli ihtarname ile 100.407,24 TL tutarındaki filo satış indirim bedelinin en geç 1 ay içerisinde müvekkiline ödenmesi ihtar edilmiş ise de, davalının bu ihtarnameye her hangi bir cevap vermeyip, davacı firmaya da müracaat etmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı tutularak davalıya uygulanan 100.407,24 TL tutarındaki filo satış indirimlerinden, şimdilik bir araca ait indirim tutarı olan 16.734,54 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 19.03.2018 tarihinde dava değerini ıslah ederek 100.407,24 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sözleşmede davalı şirketin kaşe ve imzası bulunduğundan davalı şirkete bu hususta isticvap davetiyesi tebliğ edildiği, davalı şirket adına duruşmaya katılan olmadığı, böylece sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait sayılması gerektiği, davalının, davacı firmadan, 6 adet aracı filo sözleşmesi esasları dahilinde satın aldığı, filo satışı olması sebebiyle davalı tarafa, bu satışlar sebebiyle toplam 100.407,24 TL filo indirimi uyguladığı, davalı tarafın operasyonel leasing şirketi beyan ve taahhütlerine göre aracın, trafiğe tescil edilmeden ve tescil tarihinin üzerinden asgari altı ay geçmeden ve araç asgari 2.500 km yapmadan yeniden satılmayacağını, aksi halde davalı tarafın, faydalanmış olduğu filo satış indirimlerini 1 ay içerisinde davacıya iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, sözleşme konusu araçların tramer kayıtları incelendiğinde, araçların tamamının tescil tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden davalı tarafından satıldığının anlaşıldığı, davalının sözleşme esaslarına uymadığı ve sözleşme kapsamında uygulanan indirimi davalıya ödemek zorunda olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; müvekkiline gönderilen tebligatlar usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden cevap verilemediğini, araçların, davacının satış hedeflerini tutturabilmek için müvekkiline satış gösterilen araçlar olduğunu, vergi dairesinden sorulduğunda araçların iade edildiğinin görüleceğini, yine aynı zamanda araç faturalarının da iptal edilerek yatırılan ÖTV’nin davacıya iade edildiğini, yani araçların üçüncü şahıslara satılmayıp davacıya iade edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, filo satışı niteliğindeki araç satışında alıcının taahhütlerine uymaması nedeniyle, uygulanmış olan indirim tutarının iadesi istemine ilişkindir.Tebligat Kanununun 35/1. maddesinde “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” 35/4. maddesinde ise “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” hükümleri düzenlenmiştir. Davalı vekilince müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Tebligatların incelenmesinde, dava dilekçesinin davalının bilinen adresine tebliğ edilememesi üzerine ticaret sicil kayıtlarındaki adresi tespit edilerek TK’nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığı, davalının tebligat yapılamayan adresinin de ticaret sicil kaydındaki adres ile aynı olduğu, yukarıda açıklanan TK’nın 35/4. maddesi hükmü de dikkate alındığında, davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle yerinde olmadığı görülmüştür.Somut olayda; davacı tarafından davalıya 6 adet araç satışı yapılarak, toplam 100.407,24 TL filo indirimi uyguladığı, davalı şirketçe imzalanan ve imzası inkar edilmeyen taahhütnameye göre, araçların trafiğe tescil edilmeden, tescil tarihinin üzerinden asgari altı ay geçmeden ve araç asgari 2.500 km yapmadan yeniden satılmayacağının, aksi halde davalı tarafın faydalanmış olduğu filo satış indirimlerinin 1 ay içerisinde davacıya iade edileceğinin taahhüt edildiği, sözleşme konusu araçların getirtilen tescil kayıtlarından anlaşılacağı üzere, taahhütte öngörülen 6 aylık süre dolmadan araçların tamamının davalı tarafından satıldığının tespit edildiği, davalının faydalanmış olduğu toplan indirim tutarının da 100.407,24 TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Davalı tarafından, araçların satışının gerçek satış olmayıp, davacının satış hedeflerini tutturabilmek için müvekkiline satış yapılmış gibi gösterildiği, araçların davacıya iade edildiğini ileri sürmüşse de, bu hususta herhangi bir delil sunulmamıştır. Esasen HMK’nın 357. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu iddia ve savunmanın istinaf aşamasında ileri sürülmesi de mümkün değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 6.858,81-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.714,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.144,11- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42,15-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.18/03/2021