Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1792 E. 2021/1696 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1792
KARAR NO: 2021/1696
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2021
NUMARASI: 2019/1150 Esas- 2021/320 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin arasında ticari ilişki olduğunu, 47.200-TL tutarında demirbaş malzeme teslim ettiklerini, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamış,ön inceleme duruşmasında davalı vekili takip dayanağı faturanın kapalı fatura olduğunu ,davacıya bir borç olmadığının ticari defterlerinin incelenmesi neticesi belirleneceğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesinde tarafların ticari defter ve belgelerine ve bilirkişi deliline dayandığı, ön inceleme duruşmasında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı vekiline 600-TL bilirkişi avansını yatırması konusunda üç hafta kesin süre verilip gerekli ihtar yapıldığı halde avansın yatırılmadığı, davacı vekilinin adli yardım talebinin yerinde görülmediği, itiraz merci tarafından davacının adli yardım talebinin reddi kararına itirazının haksız bulunduğu, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ile ilgili delilinden vazgeçmiş sayıldığı, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davaya konu takibin sadece bir faturadan ibaret bulunduğunu, kurumlara yazılan müzekkere cevabına göre bahse konu faturanın davalının defterlerine işlendiğinin sabit olduğunu, bu nedenle bilirkişi deliline başvurulmadan da davanın kabulüne karar verilebileceğini, bu beyan üzerine ispat külfetinin yer değiştirdiğini, ayrıca kapalı fatura iddiasının davaya cevap verme süresinde ileri sürülmediğini, mahkemenin yemin deliline açıkça dayanılmadığı yönündeki gerekçesinin de yerinde olmadığını, diğer taraftan müvekkilinin pandemi nedeniyle işlerinin bozulduğunu ve iş yerini kapatmak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu aşamadan sonra yargı harç ve masraflarından muafiyetinin sağlanması gerektiğini, müvekkilinin malvarlığı bulunmadığını, SGK kaydının da olmadığını belirterek adli yardım taleplerinin kabulüne, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemiz’in 18/11/2021 tarihli ara kararı ile istinaf peşin karar harcı ve masrafları yönünden HMK m.336 uyarınca adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davacının bilirkişi delil avansını kesin süresi içerisinde yatırmaması nedeniyle bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, dosya kapsamı ile iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ise davanın bilirkişi delili dışında kalan diğer delillerle ispatlandığını ileri sürmektedir. Somut olayda davacı alacağını 27/04/2015 tarihli 47.200-TL bedelli fatura konusu mal teslimine dayandırmaktadır. Bahse konu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabından anlaşılmaktadır. Buna karşılık davalı tarafça, davanın dayanağı olan faturanın kapalı olarak olarak düzenlendiği, faturanın kapalı olarak düzenlenmesinin ise bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiğini savunmaktadır. Dava konusu 27/04/2015 tarihli 47.200-TL bedelli fatura incelendiğinde açıklama kısmının hemen altında davacı satıcının kaşe ve imzasının bulunduğu, dolayısıyla faturanın kapalı fatura olarak düzenlendiği görülmektedir. Kapalı fatura borcun ödendiğine karine teşkil eder. Aksini iddia eden davacı alacaklı iddiasını yazılı delillerle ispatla yükümlüdür. (Emsal:Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/8288 E., 2016/3102 K. 25.02.2016 tarihli ve 2015/11621 E.,2016/5889 K. 05.04.2016 tarihli kararları). Ancak davacı bu fatura bedelinin ödenmediği yönündeki iddiasını yazılı delille ispat edememiştir. Diğer taraftan yemin deliline başvurulabilmesi için yemin deliline açıkça dayanılmış olması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 03.03.2017 tarihli 2015/2 Esas 2017/1 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere açıkça yemin deliline dayanılmamış ise dilekçede yer alan sair deliller gibi bir ibare ile yemin deliline dayanıldığı kabul edilemez. Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamıştır. Yine davacı tarafından, davalının faturanın kapalı olarak düzenlendiği yönündeki iddianın cevap süresinde ileri sürülmediği belirtilmekte ise de, HMK’nın 128. Maddesi gereğince süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Ancak davalı HMK m.191 uyarınca dava dilekçesinde sunulan vakıalara karşı savunmasını genişletmediği sürece mukabil delillerini sunabilir, davacının iddiasının doğru olmadığını karşı delillerle ispat edebilir. Davalının faturanın kapalı olarak düzenlendiği yönündeki savunması ödeme itirazı niteliğinde olup dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların inkarı kapsamında bulunmaktadır. Davalı bu iddiasını ön inceleme duruşmasında ileri sürmüştür. Ödeme itirazının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilmesi mümkün olduğundan savunmanın genişletilmesi niteliğinde değildir. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/11/2021