Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/176 E. 2021/109 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/176
KARAR NO: 2021/109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI: 2020/331 Esas-2020/309 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2021
Dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine, “07/12/2018 tanzim ve 06/02/2019 hasar ödeme tarihli … nolu hasar dosyasına istinaden” açıklamasıyla 8.223,75- TL alacaklı olduğu iddiası ile başlatılan İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı ilamsız takibin, yasal sürede itiraz edilememesi nedeniyle müvekkili aleyhinde kesinleştiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin işbu takip nedeniyle cebri icra tehdidi altında bulunduğundan, ilgili dosyaya müvekkili şirketçe ödeme yapıldığını, müvekkili şirket aleyhine başlatılan bu icra takibinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağı mevcut olmadığını ve davalı tarafça takibe dayanak ekspertiz raporunun mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelenmesi yaptırılmadan kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin kusuru neticesi oluşmuş bir zarardan bahsedilmesi söz konusu olmadığı gibi davalının kendi kusuru neticesi oluşmuş bir durum söz konusu olduğunu ve Türk Hukuk sistemine göre kişinin kendi kusuru neticesi oluşmuş bir zararın tazminini istemesinin mümkün olmadığını belirterek, müvekkili tarafından takip dosyasına ödenen 10.688,18-TL’nin avans faiziyle birlikte istirdadı ile müvekkili şirkete iadesine, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibinin iptaline, davalının %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan ticari dava niteliğindeki davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği dava şartı yönünden dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilebileceği gerekçesiyle, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi halinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğini, bu durumun Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. Maddesi uyarınca da belirtilmekte olup hükme göre dava için öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi halinde en fazla tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde yazılı maktu ücret kadar olmak üzere nisbi ücrete hükmedilmesinin icap ettiğini, gerekçeli kararda vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle kararda eksiklik bulunmasının yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmaması sebebiyle İlk Derece Mahkemesi’nin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rücu amacıyla davalı tarafından başlatılan takip dosyasına ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. ….Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Davacı vekili tarafından, dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesi’nce 17/07/2020 tarihli ara kararıyla davacı vekiline; dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi, başvurulduysa arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere 6325 Sayılı Kanunu’nun 18/A maddesi ve HMK.’nın 115/2 maddeleri gereği 1 hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş olup, ara kararın davacı vekiline 21/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilince arabuluculuk son tutanağı sunulmamıştır.Anlatılanlara göre; kanun hükmü gereği davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği ,esasen kanunda da hiç bir işlem yapılamayacağı açıkça belirtildiği ve ilk derece mahkemesince de işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır.Davalı vekilinin dosyaya vekalet sunmuş ise de ,vekalet ücretine hak kazanamadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.02/02/2021