Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1758 E. 2021/1499 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1758
KARAR NO: 2021/1499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/404 Esas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı-ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki gereğince davalı şirkete bir kısım faturalar kesildiği; bu faturaların bir kısmı dayanak yapılarak davalı hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açıldığı, söz konusu davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan cari hesap alacağı olarak toplam 43.336,78- TL alacaklı olduğunun tespit edildiği ve mahkemece bu yönde hüküm verildiği, yapılan istinaf incelemesi sonucunda dava konusu takibin faturaya dayalı olması nedeni ile takip konusu faturaların değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği, mahkemece cari hesap ilişkisi esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, bu bağlamda takip konusu faturalara dayalı olarak davacının davalıdan 20.480,72 TL alacaklı olduğu yönünde karar verildiği, bakiye cari alacağın bilirkişi raporu doğrultusunda sabit olduğu gerekçesi ile hüküm altına alınmayan bakiye cari alacağına yönelik itirazın iptali ile rapor doğrultusunda davalının 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için alacak tutarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça sunulan bilirkişi raporu ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmadığı, bilirkişi raporunda; davacı ticari defterleri ile davalı şirket ticari defterlerinin birbirini doğrulamadığı, davacı şirket defterlerinde yer alan bir kısım faturaların davalı şirket defterlerinde yer almadığı tespit edildiği, takibe konu edilmeyen faturaların inceleme dışı bırakıldığı, bilirkişi raporlarının takdiri deliller arasında sayıldığı, raporların dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve raporun hakimi bağlamayacağı ilkesi gereğince söz konusu raporun alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmadığı, kaldı ki davacı tarafından dava konusu yaptığı faturalara konu malların teslimine ilişkin belgeler ile taraflar arasında imzalanmış bir mutabakat belgesi de sunulmadığı, mahkeme dosyası ile talep edilen ve 2. ATM tarafından incelenmeyen faturalar yönünden alacağın varlığı ve özellikle miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli belge sunulmadığı; anılan nedenlerle yaklaşık ispat ölçütünün yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; gerekçenin aksine Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1091 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında taraflar arasındaki faturalara dayalı cari hesabın tamamının bir bütün olarak değerlendirilerek hesaplama yapıldığını, müvekkili şirketin davalıdan 43.336,78-TL cari hesapta alacaklı olduğunun tespit edildiğini, hüküm altına alınan 20.480,72-TL çıkarıldığında müvekkilinin davalıdan 22.856,06-TL alacaklı bulunduğunun sabit olduğunu, raporda taraflar arasında takibe konu edilmeyen diğer faturalar yönünden de inceleme yapılarak müvekkilinin alacağının tespit edildiğini, tedbir talebi dayanağının istinaf denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme kararı ve bu karara dayanak olan bilirkişi raporları olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, davalının 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için alacak tutarı kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması , bu ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşul olup, varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Davacı tarafın daha evvel açtığı davada ;alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne ilişkin hükmün İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından takiple bağlılık kuralı gereğince kaldırılarak yeniden hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili ilk derece mahkemesince alınan raporun yaklaşık ispatı sağladığını ileri sürmektedir.Anılan dava dosyasında ;bilirkişi incelemesi yapılmış ise de ;bilirkişi raporunda belirlenen alacak hükme esas alınmamış, takip dışı faturalar nedeniyle bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu kez takibe konu edilen faturalar için yeniden inceleme yapılacak olup,ilk dava dosyasında alınan rapor bağlayıcı olmadığı gibi iddia olunan alacak da davalının kabulünde bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin ,davanın bulunduğu aşama itibariyle alacağın varlığı ve özellikle miktarı konusunda yaklaşık ispatın bulunmadığına yönelik takdirinde isabetsizlik görülmediğinden davacı /ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/10/2021