Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1748 E. 2021/1596 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1748
KARAR NO: 2021/1596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2021/213 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İlk derece mahkemesince verilen kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili; davalı şirketin 23/02/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yoklukla veya butlanla malul olduğunun tespitine, bunun mümkün olmaması halinde ise söz konusu toplantıda alınan 2 ve 3 nolu kararların yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına uygun olmaması nedeniyle iptaline karar verilmesi istemiyle açmış olduğu davada ihtiyati tedbir yoluyla genel kurul kararının TTK’nın 449. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/99 Esas ve 2021/360 Karar sayılı kararın eldeki davaya muhtemel etkisi, menfaat dengeleri, çağrıya ve genel kurula ilişkin emredici yasal düzenlemeler, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi, yaklaşık ispat koşulu ile tüm dosya kapsamı nedeniyle tedbir kararı verilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği, dosya kapsamına nazaran dava ve tedbir yönünden geçerli olmak üzere maktu 20.000-TL teminat alınmasının gerekli ve yeterli olacağı gerekçesiyle 20.000-TL teminata bağlı olarak tedbir talebinin kabulü ile davalı şirketin 23/02/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların TTK. madde 449. düzenlemesi gereğince yürütülmesinin ihtiyati tedbir yoluyla geri bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararının HMK m.393/3’e aykırı olduğunu, tedbir kararının infazının ancak icra dairesinden ya da kararda belirtilmiş olması kaydıyla yazı işleri müdürlüğü tarafından infaz edilebileceğini, mahkeme kararının belirsiz olduğunu, yürütmesinin durdurulmasına karar verilen kararların açıkça gösterilmediğini, genel kuırul kararının iptali halinde ihtiyati tedbir talep edenin haklarını geçmişe dönük olarak elde etmesinin her zaman mümkün olduğunu, yürütmenin geri bırakılması kararına binaen yatırılan teminatın karşı tarafın veya üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararları karşılayacak miktarda olması gerektiğini, mahkemece TTK m.448/3’e dayalı olarak teminat talepleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz karar verilmediğini, bununla ilgili karar verilmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir. TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; yönetim kurulu üyesi olan davacı, usulüne uygun bir şekilde çağrılmadan yapılan, yönetim kurulu değişikliği ve mali hakların belirlenmesi ile ilgili olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların geçersizliğinin tespitini talep etmektedir. Davalı, davacının genel kurul toplantısından haberinin olduğunu, başından sonuna kadar toplantıda bulunduğunu, itirazlarının tutanağa geçirildiğini ileri sürmektedir. İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2021 tarihli 2021/90 E.2021/360 K. Sayılı dosyasıyla davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantı çağrısına ilişkin 22/01/2021 tarihli 2021/2 sayılı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bu aşamada yaklaşık ispatın oluştuğu, ihtiyati tedbir için aranan koşulların gerçekleştiği, mahkemece takdir edilen teminat miktarının yeterli olduğu anlaşıldığından mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/11/2021