Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1741 E. 2022/1602 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1741
KARAR NO: 2022/1602
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2021
NUMARASI: 2019/591 Esas – 2021/406 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; mülkiyeti halen … Ltd. Şti. üzerinde bulunan Esenyurt … ada, … parselin satışı için davacı …Ltd. Şti ile davalı … arasında 26.07.2018 tarihli bir adi satış sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme kapsamında …Ltd.Şti davalıya teminat olarak 26.07.2018 tarihli 75.000-USD bedelli bir teminat senedi verdiğini buna karşılık davalının da 27.07.2018 tarihinde davacı …Ltd. Şti ne 75.000 USD kaparo verdiğini, daha sonra davalının ihtarname çekerek sözleşmeyi feshettiğini beyan ederek | gün içinde verdiği 75.000- USD kaparonun iadesini talep ettiğini ve 14.08.2018 tarihinde elinde bulunan senedi İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icraya koyduğunu ,bu şekilde davalıya bir borçları bulunmadığını, senedin teminat senedi olduğunu, yaptıkları sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediği için MK 706 gereğince geçersiz bulunduğunu, bedelsiz senedin iadesinin gerektiğini, senedin bedelini icraya ödese bile kaparodan dolayı kaparonun iadesinin de kendisinden istenebileceğini, İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/484 sayılı dosyasında senedin teminat senedi olduğu ve sözleşme nedeni ile verdiğinin açıkça belirlendiğini davalının buna bir itirazının olmadığını, alacağın gerçek olduğunun davalı tarafça ispatı gerektiğini ileri sürerek İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasından dolayı borçlu bulunmadıklarının tesbitine, takibin ve senedin iptaline, alacaklı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacılardan …Ltd.Şti. nin icra takibinde adı geçmediği için dosyada taraf ehliyeti bulunmadığını, İİK 72 maddesinc göre icra takibi kesinleştikten sonra 1 yıl içinde dava açılmadığını,bonodaki teminat kaydından neyin teminatı olduğunun anlaşılmadığını, davalının yapılan sözleşme uyarınca 75.000- USD kaparo verdiğini, tapuyu vermediği için sözleşmeyi feshedip kaparosunu geri almak için İstanbul …İcra Md.nün … sayılı dosyasında takip yaplığını bu davanın konusu olan icra takibinin ayrı bir takip olduğunu ve senetteki imzanın inkar edilmediğini, davalının …Ltd. Şti.ne Büyükçekmece 6.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/388 sayılı tasarrufun iptali davası açtığını, tasarrufun iptali davasının … lehine sonuçlanmasını engellemek ve davayı uzatmak için bu davayı açığını ve bu davanın bekletici mesele yapıldığını ileri sürerek davanın reddine ve davacıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 18/02/2021 tarihli 6. Celsede davacılar tarafın duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde duruşmaya gelmediğini, mazeret bildirmediği görüldüğünden, dosyanın yenileninceye kadar HMK 150. Maddesi gereğince 1. Kez işlemden kaldırılmasına, 24/05/2021 tarih 2019/591 Esas – 2021/406 Karar sayılı gerekçeli kararında üç aylık yasal süre içinde yenilenmediğini, davanın HMK’nun 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; takibe konulan senetteki alacağın gerçek bir alacak olmadığını, haksız talep edilen miktarın davalıya ödenmesi durumunda davalının sebepsiz zenginleşeceğini,davanın açılmamış sayılmasına kararı yaşayacakları mağduriyeti daha da artıracağını,davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi pandemi koşullarının ve alınan tedbirlerin neden olduğu aksaklıklar sebebiyle dosyayı ellerinde olmayan imkansızlıklar nedeniyle yenileyemediklerini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 150/1 maddesi, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” 5. fıkrası ise “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda; mahkemenin 03/12/2020 tarihli 5. celsede davacılar ve davalı vekillerinin hazır bulunduğu, 6. Celsenin 18/02/2021 tarihinde yapılmasına karar verildiği, 18/02/2021 tarihli celsede davacılar vekilinin duruşmaya katılmadığı gibi mazeret dilekçesi sunmadığı, duruşmaya katılan davalı vekilinin davayı takip etmeyeceklerini beyan etmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı, 3 aylık süre içerisinde de davanın yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla davacılar vekilinin pandemi koşullarında davayı takip edemediklerini ileri sürmüş ise de ,geçerli sebebin belgelenemediği anlaşılmakla, davacılar vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2022