Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/173 E. 2023/853 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/173
KARAR NO: 2023/853
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2018/1154 Esas 2019/999 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı sigortalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kedi-köpek maması cinsi emtiasını, emtia nakliyat sigorta poliçesiyle teminat altına aldığını, emtianın kara yolu ile Antalya’dan Kaş’a taşıması işini davalının üstlendiğini, Antalya’dan Kumluca yönüne seyreden kamyonun ön kupa kısmında yangın çıktığını, yangının kasa içerisindeki yüke sıçradığını ve itfaiye ekipleri tarafından söndürüldüğünü, yaşanan olay neticesinde toplam 1.000 torba mama emtiasının 280 tanesinin olay sırasında yanarak ve ıslanarak zarar gördüğünü, itfaiye ekibi tarafından 15/08/2017 tarihli raporun düzenlendiğini, raporda yangının motor kısmındaki mekanik bir arızadan kaynaklanabileceğinin belirtildiğini, ekspertiz çalışması sonucunda belirlenen 10.677,79-TL zararın 25/08/2017 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, halefiyet kapsamında söz konusu bedelin zarardan sorumlu olan davalıdan tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız icra takibinin başlatıldığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davaya konu icra takibindeki itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, öncelikle icra takibinin yetkisine itiraz ettiklerini; taraflar arasında doğrudan yapılan bir sözleşmenin bulunmadığını; ekspertiz raporunun tek taraflı hazırlandığından kabul edilmediğini; aracın kendiliğinden alev aldığını, itfaiye tarafından verilen raporda yangının hangi sebepten çıktığının tespit edilemediğini, sorumlu kişinin ilk başta yük için taşıma sigortası yaptırmamış olmasına rağmen yangını öğrendikten sonra 12:42’de sigorta yaptırdığını, yani yangın çıkıp taşınan yükte hasar oluştuktan 24 dakika sonra sigorta yaptırılarak müvekkilinin borçlu duruma düşürüldüğünü; yangında ihmal veya kasıt olmadığını, müvekkilinin de yangın sebebiyle zarar gördüğünü, hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin tazminattan sorumlu olamayacağını ve alacağın likit olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK m.781/1 uyarınca taşıyanın yükü teslim almasından, gönderilene teslim edene kadar geçecek sürede, meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu, m.781/2’de ise taşıyanın sorumlu olmayacağı durumların belirtildiği, buna göre dosya kapsamında olayın gerçekleşme şekline göre davalının sorumluluktan kurtulabilmesi hususunda herhangi bir verinin bulunmadığı, yangının motor kısmından başladığının tahmin edildiği, yüklemenin çekince koymadan yapıldığı, yükün sağlam taşınması için gerekli tedbirleri almayan veya aracın uzun yol bakımlarının yapılmasını sağlamayan davalı taşıyanın meydana gelen zarardan da kusuru sebebiyle sorumlu kabul edilmesi gerektiği ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davaya konu icra takibindeki itirazın 10.677,97-TL üzerinden iptaline, takibin aynen devamına ve davacı lehine hükmedilen 10.677,97-TL üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, emtianın kamyona yüklendiği sırada sigortalı olmadığından müvekkiline emtia sanki sigortalıymış gibi sorumluluk yükleyemeyeceğini, davacının yaptığı tazminat ödemesinin lütuf ödemesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle de müvekkiline rücu edilemeyeceğini; kamyonun motorunda çıkan yangının mücbir sebep olduğunu, bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu ve meydana gelen yangının müvekkili tarafından önlenebilecek bir durum olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, nakliyat sigortası poliçesi kapsamında taşınan emtianın hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalı taşıyıcıdan rücuen tazmini amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı ancak sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa, bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.Davacı sigorta şirketi tarafından, 24/08/2017 tarihli ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedeli 25/08/2017 tarihinde sigortalıya ödenmiştir. Sigortalı tarafından da makbuz ve ibraname belgesi düzenlenerek, dava hakları sigorta şirketine temlik edilmiştir.TTK m.1458’e göre, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Davaya esas sigorta poliçesi, 15/08/2017 tarihinde tanzim edilmişse de; dava dışı sigortalının veya davacı sigorta şirketinin poliçenin tanzim edildiği 15/08/2017 tarihi itibarıyla hasardan haberdar olduğuna ilişkin bir delilin de bulunmadığı, diğer taraftan sigorta poliçesi kapsamında olmayan hasar ödemeleri nedeniyle sigortalının mesul olanlar hakkındaki dava hakkını veya alacağının sigorta şirketine devir ve temlik etmesi halinde sigorta şirketinin temlik alan sıfatıyla zarar sorumlularına karşı başvuruda bulunmasına yasal bir engel bulunmadığından (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/7257 Esas, 2017/4196 Karar sayılı ve 11/09/2017 tarihli ilamı), davacının TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu ve ayrıca davalının aracının yanması nedeniyle dava dışı sigortalının emtiasının gördüğü zarardan da davalının sorumlu olması gerektiği gözetildiğinde, davalı vekilinin istinaf nedenleri kabul edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 729,41-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 182,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 546,91‬ -TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 65-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK m.362(1)-a uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023