Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1719 E. 2021/1644 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1719
KARAR NO: 2021/1644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2021
NUMARASI: 2019/1009 Esas- 2021/588 Karar
DAVA: Şirkete Ait Malların İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalılardan …’in müvekkili şirketin vekili olarak şirket adına işlem yapmaya yetkili olduğunu, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ve bu nedenle vekaletten azledildiğini, müvekkili şirketin merkez adresi olan “… Mah. … Cad. … Plaza No: … Kat: … Zeytinbumu/İstanbul” adresine fiili olarak davalı … Ltd. Şti.nin yerleştirildiğini ve bu adreste davalı şirketin bulunduğunu, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin bu adreste kaldığını, şirketin vekili olan davalı …’in müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlara erişimini engellediğini, müvekkilinin kanuni yükümlülüklerini yerine getiremediğini ileri sürerek “… Mah. … Cad. … Plaza No: … Kat: … Zeytinbumu/İstanbul” adresinde bulunan tüm şirket defterlerinin ve belgelerinin müvekkili şirkete iadesini, … plakalı aracın yakalanarak müvekkil şirkete teslim edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili; davanın tespit davası olmasına rağmen eda talebinde bulunduklarını, şirketin defterlerinin muhasebecide olduğunu, şirket defterlerini muhasebeciden alabileceklerini, davacı şirketin hiç bir zaman kâra geçmediğini, her sene zararının katlanarak arttığını, davacı firmanın sahibi …’in bu şirkete hiçbir parasal katkı sağlamadığını, şirketten ödemeler aldığından aslında bu şirketten tek fayda sağlayanın kendisi olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Ltd. Şti. vekili; davacı firmanın açtığı dava ile müvekkili şirketin ilgisinin olmadığını, müvekkili şirketin sadece davacı firmanın terk ettiği iş yerini mal sahibi olan …’ten kiralayan firma olduğunu, kiraların her ay düzenli olarak iş yeri sahibine ödendiğini, davacı şirketin aleyhine birlikte hareket edildiği iddialarının doğru olmadığını, müvekkili firmanın yıllardır diğer davalıdan bağımsız ve alakasız olarak faaliyet gösteren saygın bir firma olduğunu belirterek öncelikle davanın husumet yönünden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, … plakalı aracın davacı adına kayıtlı olmadığı, bu aracın davalıların uhdesinde olduğuna dair dosyaya somut delil bulunmadığı, davalının davacı şirketin muhasebecisi olmadığı gibi davacının kendisine ait şirket merkezine girmesine yasal olarak bir engel bulunmadığı, kendisinin şirket merkezine girmesinin engellendiğine dair herhangi bir kolluk tutanağı sunulmadığı, davacının yemin delilini de kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Mahkemece, aracın müvekkili şirket adına kayıtlı olmadığı, aracın davalıların uhdesinde bulunduğuna dair somut delil bulunmadığı, müvekkilinin şirket merkezine girmesine engel bulunmadığı belirtilmiş ise de,ceza dosyasında verilen ifadelerden müvekkilinin şirket merkezine sokulmadığının belirlendiğini, davalı …’in vekillikten azledilmesine rağmen vekalet görevini kötüye kullandığını ve müvekkili şirket bakımından telafisi imkansız zararlara yol açtığını, ayrıca yetkilerini açıkça kötüye kullanarak müvekkili şirkete ait olan defter ve belgeleri müvekkiline teslim etmediğini, müvekkili şirketin merkezini diğer davalı şirkete tahsis ettiğini, yargılama sırasında tanık listesi sunulduğu halde tanıklarının dinlenmeyerek hukuki dinlenilme hakkının açıkça ihlal edildiğini, telafisi imkansız zararların önüne geçilebilmesi için müvekkili şirkete ait tüm defter ve belgelerin, her türlü eşyanın müvekkili şirkete teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalı şirketin vekili olarak görevlendirilen davalı …’in vekaletten azledildiği halde şirkete ait defter ve belgeleri, şirkete ait olan … plakalı aracı iade etmediğini ileri sürerek, şirkete ait defter ve belgeler ile aracın iadesini talep etmekte olup; mahkemece, aracın davacı şirket adına kayıtlı olmadığı, aracın davalıların uhdesinde olduğuna dair bir delil bulunmadığı, davacının şirket merkezine girmesine engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı şirketin 08/01/2015 tarihinde faaliyete geçtiği, şirketin tek ortağı ve yetkilisinin … olduğu, davalı …’in ise Bakırköy … Noterliği’nin 08/01/2015 tarihli … yevmiye sayılı vekaletnamesi ile şirketin vekili olarak atandığı, 30/05/2019 tarihinde azledildiği, şirketin “… Mah. … Cad. … Plaza No: … Kat: … Zeytinbumu/İstanbul” adresinde faaliyet gösterdiği, davacı şirketin sahibi olan … ile davalı … arasında boşanma davasının devam ettiği incelenen dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı şirketin merkez adresi olan “… Mah. … Cad. … Plaza No: … Kat: 3/33 Zeytinbumu” adresinin davalı şirket tarafından 01/06/2019 tarihinde kiralandığına, davacı şirkete ait olan büro malzemelerinin 29/05/2019 tarihinde davalı şirkete devredildiğine ilişkin kira sözleşmesi ve faturalar sunulmuştur. Davalı … ticari defterlerin ve aracın kendisinde olmadığını muhasebecide bulunduğunu beyan etmiştir. Taraflar arasında, davacının faaliyet adresinde davalı şirketin faaliyet gösterdiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf ticari defter ve belgelerin davalıların elinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı şirketin kurulduğu tarihten beri tek hissedarı ve yetkilisi …’tir. Davacı şirket tarafından şirketle ilgili işlerin yürütülmesi de dahil olmak üzere davalı … vekil tayin edilmiştir. Davalı … tarafından ticari defterlerin muhasebecide olduğu beyan edilmiştir. Bununla karşılık defterlerin akıbeti ile ilgili olarak davacının tanıkları dinlenmemiş, şirket muhasebecisinin kim olduğu şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorularak ticari defter ve kayıtlarının muhasebecide olup olmadığı araştırılmamıştır. Diğer taraftan Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre … plakalı aracı davacı şirket tarafından 22/03/2018 tarihinde satın alındığı, davanın açıldığı 31/12/2019 tarihinden sonra 09/01/2020 tarihinde … isimli kişiye satıldığı, en son … isimli kişi üzerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. HMK’nın 125. Maddesinde davanın açılmasından sonra, dava konusunun üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde davacının isterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürebileceğine dair hüküm bulunmaktadır. Davacı tarafından davalının vekalet görevini kötüye kullandığı da iddia edildiğine göre bu durumda mahkemece Emniyet Müdürlüğünün dava konusu aracın 09/01/2020 tarihinde …’e devrine ilişkin satışın davacı şirket adına kim tarafından yapıldığının tespiti gerekir. Bu durumda ilgili noterlikten satış sözleşmesi ve ekleri getirtilerek davalı …’in araç satışında davacıya vekaleten hareket edip etmediğinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Her ne kadar müvekkili şirkete ait tüm defter ve belgelerin, her türlü eşyanın müvekkili şirkete teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, bu talebin aynı zamanda ana davadaki uyuşmazlığın esasını oluşturduğu, bu haliyle ana davada esası çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldüğünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin kararının HMK’nın 353(1)a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemeye gönderilmesine, şartları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1009 Esas-2021/588 Karar sayılı 07/06/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Şartları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2021