Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1709 E. 2021/1755 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1709
KARAR NO: 2021/1755
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2020/595 Esas – 2021/321 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; İskenderun SGK Merkezinde 2.0510.01 Sicil sayılı dosyada işlem gören … Ltd. Şirketine ait iş yerinde işçilerinden sigortalı …’ın 10.10.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda 7.354,22-TL tedavi masrafı yapıldığı ve vefatı nedeniyle hak sahiplerine iş kazası kolundan 59.731,94- TL tutarında ilk peşin sermaya değerli gelir bağlanarak, 308-TL cenaze masrafı ödenmiş olup toplam 67.394,16 TL kurum zararı meydana geldiğini, oluşan kurum zararının tahsili amacıyla … Ltd. Şirketi aleyhine İskenderun 1. İş Mahkemesinin 2015/620 Esas sayılı dosyası ile açılan davada şirketin 18.02.2015’de TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince tasfiyesinin tamamlanarak sicil kaydının silindiği tespit edildiğinden tasfiyesi tamamlanan şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, TTK’nın geçici 7.maddesi ile “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ” hükümleri uyarınca ,münfesih durumdaki şirket ve kooperatiflerin sicil kayıtları ile ilgili düzenlemelerde belirtilen usulle re’sen terkin edildiğini re’sen terkin kapsamına alınan dava konusu şirketin ,bu esnada devam eden davası olduğuna dair sicile bildirim yapılmadığından tebligat ve ilan prosedürü yerine getirilerek sicilden terkin edildiği ,yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili aleyhine yergı gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, davacının davalı şirketi hasım göstererek İskenderun 1. İş Mahkemesi’nin 2015/620 Esas sayılı dosyasında devam eden rücuen tazminat davası mevcut olduğu, şirketin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle ticaret sicil kaydı re’sen terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ,yasal hasım konumunda bulunan davalı aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir. Kararın istinafı üzerine; Dairemizin 2020/1243 Esas -2020/1059 Karar sayılı ilamıyla; “Re’sen terkin işleminin TTK geçici 7.madde uyarınca yapıldığı ,ticaret sicil müdürlüğünün terkin işlemi yapılmadan evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ayrı ayrı ihtar yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı ,terkin işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetlenebilmesi için ticaret sicil evraklarının celp edilip incelenmediği anlaşılmaktadır. Sicilden terkin işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı için yapılan tebligatların getirtilerek, bu hususun değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davalının yasal hasım olduğu gerekçesiyle yargı giderinin davacı üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 11.HD’nin 15/01/2020 Tarih 2019/5184 Esas 2020/440 Karar sayılı ilamı). Bu itibarla davacı vekillinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararının HMK’nın 353(1)a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 6335 sayılı kanunun 38.madde ile eklenen ek geçici 7. madde uyarınca şirketin sicil kaydının ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmakta ise de şirketin taraf olduğu derdest bir davanın/takibin bulunduğu, davacının açmış olduğu davasının/takibin devam edebilmesi için sicilden terkin edilen şirketin yeniden sicile tescilini talep etmekte haklı ve hukuki yararının ve bu nedenle de ihya talebi için haklı gerekçenin bulunduğunu, bu nedenle İstanbul Ticaret Odasının 650311/0 sicil numarasında kayıtlı … Limited Şirketi’nin İskenderun 1. İş Mahkemesinin 2015/620 Esas sayılı dosyasına münhasıran yargılama ile icra ve infaz işlemleri tamamlanana kadar TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyasına, keyfiyetin ticaret siciline kayıt ve tesciline, münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayitlarinin silinmesine ilişkin tebliğ hükümlerine uygun olarak şirketin terkinine de karar verildiğinden davalı ticaret sicil müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; Ticaret Sicil Müdürlüğünün usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapabilmesi için, terkin işlemi yapmadan evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ayrı ayrı ihtar yapması gerektiğini, söz konusu ihtarlar tam olarak yapılmadığını, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu yönden de müvekkili Kurum lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 355/1 maddesi gereği istinaf incelemesi ileri sürülen istinaf sebebleri ile sınırlı olarak yapılmalıdır. Tüzel kişiliğin ihyasına ilişkin hüküm davacı vekili tarafından davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi nedeniyle istinaf edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/3. bendi “Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.” şeklinde düzenlenmiş olup Kanun, anılan madde ile Ticaret Sicil Müdürlüklerine re’sen harekete geçip işlemleri sonuçlandırma görevi yüklemiştir. Aynı Kanunun 4. maddesinde de “Ticaret sicili müdürlüklerince; a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkemece davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.Re’sen terkin işleminin TTK geçici 7.madde uyarınca yapıldığı ,ticaret sicil müdürlüğünün terkin işlemi yapılmadan evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ayrı ayrı ihtar yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı ,terkin işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetlenebilmesi için ticaret sicil evraklarının celp edilip incelenmesi gerektiği ” gerekçesiyle hüküm kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş ise de ilk derece mahkemesince terkin işlemine dayanak olan ihtar ve tebliğlerin getirtilmediği ve incelenmediği anlaşılmakla kararın aynı gerekçe ile kaldırılması gerekmiştir. Bu itibarla vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353(1)a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2021 Tarih 2020/595 Esas 2021/321 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/11/2021