Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1679 E. 2021/1451 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1679
KARAR NO: 2021/1451
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/128 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İlk derece mahkemesince verilen 21/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; davalıların, dava dilekçesinde gösterilen alan adları üzerinden yayınladıkları basın açıklamasında; “Ülkemizde son dönemlerde tescilli markamızın yoğun bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanıldığı görülmektedir. ‘’…‘’ markası şirketimizin tescilli markası olmasına rağmen, başta … A.Ş olmak üzere ‘’…‘’ markası bilinçli bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanılmaktadır. Bahsi geçen şirkete ait marka ‘…’ olmasına rağmen, tüketiciler nezdinde karışıklığa ve iltibasa neden olacak biçimde, bilinçli olarak sadece ‘’…’’ olarak kullanılmakta, kamuoyunda yanlış algı oluşturulmaktadır.” şeklinde beyanları ile müvekkili şirketi “…” markasını bilinçli bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanmakla itham ettiğini, davalıların basın açıklamasında müvekkili şirketin kendi markalarına tecavüz ettiği yönünde beyanlarla TTK m. 55/1(a,1) uyarınca Müvekkil Şirket faaliyetlerini kötüleyerek ve TTK m. 55/1(a,2) uyarınca … markasının gerçek hak sahipleri olduğunu iddia etmek suretiyle kendi faaliyetleri ve işletme işaretleri hakkında yanıltıcı ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak haksız rekabet yarattıklarını ileri sürerek haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesini ve ilgili açıklamaların kalıcı olarak yayından kaldırılmasını ilgili içeriklerin erişime engellenmesini, manevi zararın tazminini talep ettiği davada davalıların ihtiyati tedbir yoluyla müvekkili şirket’in ticari itibarına zarar veren, faaliyetlerini kötüleyen ve gereksiz yere inciten içeriklerin yayınlandığı ilgili alan adlarına erişimin engellemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin dava sonucunda elde edilecek hukuki yararın tedbir suretiyle yargılama başında elde edilmesine yönelik olduğu, verilecek ihtiyati tedbir kararının davalının faaliyetini sonlandırılacak nitelikte olduğu, tarafların marka üzerindeki üstün hakkının ancak yaptırılacak inceleme sonucu ortaya çıkabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yaklaşık ispat koşululun sağlandığını, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, davalıların alan adları üzerinde yayınladıkları hukuka aykırı içeriklerin müvekkili şirketin ticari itibarına zarar vermeye devam ettiğini ve bu açıklamaların müvekkili şirket açısından telafisi imkansız zararlar doğurduğunu belirterek karar karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir yoluyla URL adresine erişimin engellenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin dava sonunda elde edilebilecek hukuki yararın yargılamanın başına elde edilmesine yönelik ve davalının faaliyetlerini sona erdirecek nitelikte olduğunu, davacının iddia ettiği üstün hakkının ancak yargılama sırasında yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Haksız rekabet davasında ihtiyati tedbiri düzenleyen TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbire ilişkin bu özel düzenleme, dava sonunda elde edilebilecek hukuki durumun ihtiyati tedbirle sağlanamayacağına dair kuralın istisnasını teşkil etmektedir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır. HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Davacının talebinin dayanağı haksız rekabete ilişkin TTK m.54 ve devamı hükümler olup, davacının tedbir talebi TTK’nın 61. maddesi kapsamında, HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmelidir. Diğer bir ifadeyle, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 ve 390. maddelerinden yararlanmak gerekmektedir. Bu haliyle mahkemenin, ihtiyati tedbir talebinin dava sonunda elde edilecek sonuca yönelik olduğu gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, dava henüz dilekçelerin teatisi aşamasında olup, davalının açıklamalarının haksız rekabet teşkil edip etmediği hususları, toplanacak deliller kapsamında yapılacak yargılama sonucunda belirleneceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin bu gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/10/2021