Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1676 E. 2021/1419 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1676
KARAR NO: 2021/1419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2021
NUMARASI: 2021/532 Esas 2021/624 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2021
Davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin, davalı şirketin paydaşı olduğunu, ayrıca, 02.07.2018 tarihinde yapılan genel kurulda YK Üyesi seçildiğini, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında genel kurul yapılamadığından, görevini devredemediğini, ancak gerek yaşı gerekse pandemi nedeniyle aralık 2020 ayı içinde istifa ettiğini, 2018, 2019 ve 2020 yılı hesaplarına ilişkin yönetim kurulunun ibraları hususunda yapılması gereken olağan genel kurulu, şirketin yönetim kurulunda bulunan üyelerin aralarındaki husumet nedeniyle zamanında yapılmadığını, 23/03/2021 tarihinde yapılan dava konusu genel kurulda hesaplarının ibra edilmesi gündeme alındığını ve 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait faaliyet raporu okunmuş ise de bu yıllara ait denetim raporları olmadığından bahisle okunmadığını,müvekkilinin finansal tablolara itiraz ettiğini, YKnun ibra edilmediğini, ayrıca, genel kurul gündeminde olan bağımsız özel denetim yoluyla şirket hesaplarının denetlenmesi yönündeki talebin oyçokluğu ile reddedildiğini, gündemde şirketin faaliyetine son verilmesi hususunun görüşülmesi bulunmasına rağmen bakanlık temsilcisinin çağrılmadığını, özel denetim yapılması hususunda da ayrıca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığını, bu nedenlerle davanın kabul edilerek, …nin 23.03.2021 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre muamele merkezinin Eyüp/İstanbul adresinde bulunduğu; somut davada davalı şirketin merkez adresinin mahkeme yetki alanı dışında, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında kaldığından iş bu davada HMK 14 m. gereğince kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu, yetkili mahkemesinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; tarafına herhangi bir tebliğ işlemi yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, dava şartı olan arabuluculuk müessesine tabi olduğu ve davacı tarafından arabuluculuk başvurusunda bulunmadığını, kararın kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK nun 14/2. Maddesi hükmünde; özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatıyla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. 6102 sayılı TTK’nun 445. Maddesinde genel kurul karar iptali davalarında “şirketin merkezinin bulunduğu” asliye ticaret mahkemesine başvurulacağı belirtilmiştir. Mahkemelerin kesin yetkisine ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, HMK.nun 114/1-ç bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün değildir. TTK nun 5/a maddesinde “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğu düzenlenmiş olup ,eldeki dava genel kurul karar iptaline ilişkin olduğundan bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar” başlıklı 138/1. maddesinde, Mahkemenin, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, gerektiği taktirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği belirtilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 138. madde gerekçesinde de, usule ilişkin hususların, şekli nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabileceği ancak mahkemenin kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyması hâlinde bunu tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacağı, böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Anılan düzenleme ile hâkime dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında takdir hakkı tanınmış olup, hâkim tarafların dinlenmesine ihtiyaç duymaması hâlinde gerekli gördüğü takdirde dosya üzerinden de karar verebilecektir.(Yargıtay HGK nun 2017/2141 esas -2019/442 karar sayılı 11.9.2019 tarihli ilamı) Açıklanan nedenlerle , mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yasal düzenlemeler ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür. Kararı veren mahkemenin davaya bakmaya “yetkisiz” olduğu belirlenerek, dava şartı noksanlığı nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmaktadır. Davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan 73,60-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/10/2021