Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1667 E. 2021/1636 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1667
KARAR NO: 2021/1636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2021
NUMARASI: 2018/598 Esas-2021/449 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirkete ait emtiaların uluslararası fuarlara taşımasını çeşitli zamanlarda üstlendiğini, verilen taşıma işlemi karşılığında navlun ücreti ve acente hizmet ücreti faturası düzenlediğini ve müvekkili şirketin, davalı taraf ile olan ticari ilişkisi nedeniyle cari hesabında davalı taraftan toplam 15.195,27-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın bakiye borcu ödemekten imtina etmesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin yapmış olduğu itiraz ile takibin durdurulduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, icra dairesi ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin davacıdan bir hizmet almadığını, tek taraflı düzenlenmiş faturadan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili arasında navlun sözleşmesi bulunmadığını, navlun sözleşmelerinde hukuki nitelendirme gereği taşıyıcı firmanın hak ettiği ücreti, malların teslimiyle ve karşı taraftan almakla yükümlü olması nedeniyle davanın husumetten reddini talep ettiklerini, ayrıca alacağı kabul etmemekle birlikte miktarının neye göre belirlendiğinin de açık olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasındaki ihtilafın takibe ve davaya konu iki adet faturadan kaynaklandığı, takibe konu 29.08.2016 tarihli 235,29-TL tutarlı fatura davalı defterlerinde de kayıtlı olup, bu fatura yönünden bir ödeme de olmadığı görülmekle, davacının takip tarihi itibariyle anılan fatura yönünden davalı taraftan alacağının bulunduğu, ihtilaf konusu 28.11.2017 tarihli 14.959,98-TL tutarlı faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıt altına alındığı, ancak davalı tarafından 06.03.2018 tarihinde 14.959,98-TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği ve bu faturanın davacı tarafa 07.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolasıyla talimat raporunda her ne kadar davalının ticari defterlerinde iade faturasına ilişkin bir kaydın olmadığı belirtilmiş ise de, davacı şirketin defterlerinde iade faturasının düzenlendiği, tebliğ edildiği ve davacı tarafça da kabul edilerek kayıt altına alındığının görüldüğü, davacı şirketin iade faturasını 20.04.2018 takip tarihinden sonra 01.09.2018 tarihinde ticari defterlerine kayıt ettiğinden, takip tarihi itibariyle kaydi olarak davalıdan 15.195,27-TL alacaklı gözükmekte ise de, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere bu alacağın iade faturasının muhasebe standartlarına uygun kayıt yapılmamasından kaynaklandığı, davacı tarafın faturanın iade alındığı gün kayıt yapması halinde takip tarihi itibariyle davalıdan 235,29-TL alacaklı olacağı, 235,29-TL’lik fatura yönünden davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının bulunduğu, diğer fatura yönünden ise davalının iade faturası düzenlemesi ve iade faturasının da davacı tarafça kabul edilmesi karşısında takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı, davacı vekili tarafından davalıya yemin teklif edilmeyeceğinin beyan edildiği gerekçesiyle, 235,29-TL alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin alacağının 15.195,27-TL alacağının bulunduğunun davalının ticari defterlerinde saptandığını, müvekkilinin düzenlediği faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, ayrıca bu defter kayıtlarında herhangi bir iade faturasına rastlanmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GERERKÇE: Dava, taşıma kapsamında verilen antrepo depolama ve acente hizmeti alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; Almanya’da yerleşik … firması tarafından ihraç edilerek davalıya gönderilen 120 adet 2800 kg ağırlığındaki hidrolik silindir emtiasının taşımasının davacı tarafından gerçekleştirildiği, emtiayı davalının teslim almaması üzerine tasfiye için …’e gönderildiği, bu süreçte davacı tarafından verilen antrepo ve nakliye ile buna bağlı masraflar için takibe dayanak 29.08.2016 tarih ve 235,29TL tutarlı, 28.11.2017 tarih ve 14.959,98TL tutarlı faturaların düzenlendiği, davacı tarafından düzenlenen her iki faturanın davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, ancak davalının kendi defterlerinde kayıtlı olmasa da davalı tarafından 06.03.2018 tarih ve 14.959,98TL tutarlı iade faturası düzenlendiği, 07.03.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği tespit edilen e-fatura niteliğindeki işbu iade faturasının davacının ticari defterlerine takip tarihinden sonra 01.09.2018 tarihinde kaydedildiği, davacı tarafından işbu iade faturasına yasal süresinde itiraz da edilmediği anlaşılmaktadır. Davacının düzenlediği 29.08.2016 tarih ve 235,29TL tutarlı faturası davalı tarafından da kabul ve defterlerine kaydedilmekle, davalının ödeme iddiası da bulunmadığından bu fatura konusu alacak kanıtlanmıştır. Ancak davacının dayandığı 28.11.2017 tarih ve 14.959,98TL tutarlı fatura yönünden davalının düzenlediği 06.03.2018 tarihli iade faturası, itiraz edilmeksizin takip tarihi sonrasında davacı defterlerine kaydedilmiştir. Bu durumda faturanın tebliğ tarihinde kaydedilmemesi nedeniyle takip tarihi itibariyle bu fatura yönünden de kayden alacaklı gözüken davacının, işbu fatura yönünden davalıdan alacak talep etmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davanın 235,29-TL tutarlı fatura alacağı üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2021