Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1655 E. 2021/1437 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1655
KARAR NO: 2021/1437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021 – 27/05/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2021/110 Esas 2021/411 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; ihyası talep edilen şirketten alacaklı olduklarını, İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, İstanbul 3.ATM nin 2019/493 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını,yetkisiz icra dairesinde takip başlatıldığından davanın usulden reddine karar verildiğini,bu kez de Büyükçekmece …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını,yeniden itiraz edilmesi nedeniyle açılan davanın Bakırköy 2.ATM nin 2020/371 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu,şirketin tasfiye sürecine girdiğini öğrendiklerini, bu hususun dosyaya bildirilmediğini, dava dilekçesinin tasfiye memuruna tebliği talep edilmiş ise de 11/09/2020 tarihinde şirketin sicilden terkin edildiğini belirterek davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:1-Davalı tasfiye memuru vekili ; davanın yasal süresinde açılmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, tasfiye sürecinde gerekli ilanların yapılmasına rağmen alacaklının başvurmadığını, davacını herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, ihya davası açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. 2-Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası nedeniyle şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin ihyasına ,son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş,27/05/2021 tarihli ek karar ile; davalı tasfiye memurunun açılan davayı bilebilecek konumda olması ve tasfiye sırasında tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından sorumlu olduğu gözetilerek davacı şirket yararına 4.080-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; davacının, tesadüf eseri tasfiyeyi öğrendiklerinin gerçeği yansıtmadığını, davanın açılma tarihinin Tasfiye Halinde … şirketine ait alacaklılara çağrıya yönelik ilanlarından sonra olduğunu, gazete ilanlarından da görüleceği üzere alacaklılara 3.ilandan sonra en geç 6 ay içinde belgeleri ile başvurma gereğinin ilan edildiğini, müvekkilinin kendisine yasanın kıldığı tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, kusurluymuş gibi aleyhinde vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını,davacının ihya davası açmakta menfaati bulunmadığını, kararın ve ek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; şirketin 6.12.2019 tarihinde tasfiyeye girdiğinin 10.12.2019 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği ,tasfiyenin sona erdiğinin 11.9.2020 tarihinde tescil edilerek kaydın terkin edildiği anlaşılmıştır. Terkin edilen şirket aleyhinde terkinden evvel başlatılan Küçükçekmece …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip bulunduğu ve itiraz üzerine takibin devamı için Bakırköy 2.ATM nin 2020/371 esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasının sürdürülebilmesi için davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir. H.M.K.’nın 326-(1) maddesinde; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Ancak yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili aleyhine yargı giderine hükmedilemez.Davada haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesi HMk 326.madde gereğidir. İlk derece mahkemesince şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına,tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığı,Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edildiği dikkate alınarak davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/10/2021