Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1621 E. 2021/1488 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1621
KARAR NO: 2021/1488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/376 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
İlk derece mahkemesince verilen 24/06/2021 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; müvekkili şirketle davacı şirket arasında 23/03/2016 tarihli Binek Aracı Dağıtıcı Sözleşmesi ile 24.03.2016 tarihli Binek Aracı Yetkili Servis Sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu doğrultuda devam ettiğini, müvekkili tarafından sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesine rağmen davacı tarafından sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin ve sözleşmenin geçerli olduğunun tespitine, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tazminine karar verilmesi istemi ile açmış olduğu davada yargılama sürecinde ihtiyati tedbir yoluyla feshin sonuçlarının uygulanmamasına, 23/03/2016 tarihli Binek Aracı Dağıtıcı Sözleşmesi ile 24.03.2016 tarihli Binek Aracı Yetkili Servis Sözleşmesinin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın niteliği, iddiaya konu hususların bilirkişi incelemesini gerektirmesi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığı, iddiaların yaklaşık olarak ispatına yarayacak delillerin de sunulmadığı, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davalının haksız davranışları nedeniyle zarara uğramaya devam ettiğini, davalının müvekkilini yetkili servis değilmiş gibi tanıttığını, sistemleri müvekkili şirketin erişimine kapattığını, konkordato süreci sonlanmış olan müvekkili şirketi telafisi imkansız güç itibar kayıplarına uğrattığını belirterek mahkemenin ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
GEREKÇE: Talep, HMK.389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir isteğine ilişkindir.HMK 389/(1). maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbir kararı verebilmek için uyuşmazlık konusunun tedbire elverişli olması gerekir. Talebin sonucu itibarıyla, ihtiyati tedbirin mahiyetini aşacak nitelikte olmaması gerekir. Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: “Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.” denilmiş, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafın sözleşmeyi feshinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenerek sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla devamına karar verilmesi talep edilmektedir. Davacı tarafça, sözleşmenin feshinin geçersiz olduğu, ayrıca İİK m.296 uyarınca konkordato kaynaklı sebeplerin sözleşmenin feshi nedeni olarak yapılamayacağını ileri sürmekte ise de, sözleşmenin feshi iradi bir bildirim olup; sözleşmenin feshi haksız ise, haksız fesih bildirimi yapan sonuçları ile sorumludur. Davalının fesih bildiriminin haksız olup olmadığı yapılacak yargılama sonucu belirlenecektir. Dava neticesi verilecek hükümle elde edilecek sonucu temin eden hususta ihtiyati tedbir kararı da verilemez. Davacı tarafın talebi HMK 394 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarına uygun olmadığı, sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla sürdürülmesi istemine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir kararıyla sözleşmenin sürdürülmesine karar verilemeyeceği gözetildiğinde istemin reddi usul ve yasaya uygun bulunarak, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021