Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/161 E. 2023/933 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/161
KARAR NO: 2023/933
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/794 Esas – 2019/1185 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta şirketi ile 23/08/2017-31/12/2018 tarihlerini kapsayan … nolu inşaat bütün riskler sigortalı poliçesi ile poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdettiğini, 19/11/2017 tarihinde müvekkile ait inşaatta sel-su baskını sonucu hasar meydana geldiğini, bu hasardan dolayı müvekkilinin ciddi bir zarara uğradığını, bu zararın tespiti ve poliçe teminat tutarında tahsili talebiyle davalıya başvurduğunu, davalı sigorta şirketinin 01/12/2017 tarihli cevabi yazısında, inşaat alanında sel-su basması sonucu oluşan zararın poliçede öngörülen muafiyet bedeli altında kaldığını, ayrıca kalıp hasarı içinde poliçede ek teminat bulunmadığından teminatlar dışında kaldığını bildirerek ödeme yapmadığını ancak meydana gelen hasarların teminat dahilinde olduğunu belirterek şimdilik 4.000- TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde tanzim edilmiş 252678827 numaralı 23/08/2017-31/12/2018 vadeli All Risks Sigorta Poliçesi sigortalısı olduğunu, söz konusu poliçe ile inşaat all risk, deprem, GLKHHKNH-Terör, enkaz kaldırma, bakım devresi, 3. Şahıs mali sorumluluk teminatları verildiğini, davaya konu kazanın ihbarı üzerine müvekkili şirket tarafından … nolu hasar dosyası açılarak gerekli incelemelerin yapıldığını ve 27/11/2017 tarihli inşaat all risks ekspertiz raporunun tanzim edildiğini, tanzim edilen ekspertiz raporunda yerinde yapılan incelemeler neticesinde hasarla ilgili detaylı bilgilerin verildiğini, bu sebeple inşaat hasarı muafiyet altı olarak belirlendiği ve kalıp hasarı içinde poliçede ek teminat bulunmadığından teminatlar dışında kaldığını bu gerekçeyle tazminat talebinin reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan “İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi” kapsamında davalı şirket teminat limitinin 1.000.000-TL, davalının bu bedelin %80’i ile yani 800.000- TL ile sorumlu olduğu, 800.000-TL’nin ise %2’sine tekabül eden 16.000- TL’nin muafiyet kapsamında kaldığı,hasarın poliçe kapsamında olması halinde 16.000-TL’ye kadar davalı şirketin sorumluluğu olmadığı, dolgu malzemesinin 4.704- TL, dolgu yapım işçiliğinin 1.568- TL, … kalıp işçiliğinin 4.972,20 TL ve çelik boru iskele işçiliğinin 2.880-TL olmak üzere bu kalemler yönünden toplam hasar bedelinin 14.124,40 TL olduğu, Davalının sorumluluğu 14.124,40 TL’nin %80’i olduğundan poliçe hükümlerine göre 11.299,36- TLhasar bedeli olduğu, hasar bedelinin muafiyetin altında kaldığı, … betonarme kalıp bedelinin 11.124,96 TL, çelik boru kalıp iskelesinin 37.791,56 TL ve ahşap iskelelenin 9.912- TL olmak üzere bu kalemler yönünden toplam hasar bedeli 53.828,52- TL olarak hesaplanmış ise de, gerek ekspertiz gerekse bilirkişi raporunda bu kalemlerin şantiye ekipmanları olduğu tespit edildiğinden inşaat all risk poliçe kapsamında olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, Müvekkil şirkete ait inşaatta 19/11/2017 tarihinde sel-su baskını sonucu hasar meydana geldiğini ve hasardan dolayı müvekkil şirketin zarara uğradığını, bilirkişi raporunda hasarlı kıymetler; şantiye ekipmanları ve inşaat işleri olmak üzere ikiye ayrıldığını, ancak … bir inşaat malzemesi olup bir inşaat ekipmanı olmadığını, söz konusu … malzemesi, poliçe altına alınan işe yönelik olarak alınmış olup faturalarının sunulduğunu, ancak bilirkişinin sadece bu malzeme ile yapılan kalıbın işçilik ücretini inşaat işleri kapsamına aldığını, malzemenin fiyatını dahil etmediğini, oysa inşaat işleri kapsamına dolgu malzemesinin fiyatını da hesapladığını ve teminata dahil ettiğini, bilirkişi ve mahkemece itirazlarının dikkate alınmadığını, … malzeme bedelinin de teminat altına alınması ve hasar bedeline ilavesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava,İnşaat All Risk poliçe kapsamında uğranılan zararın tahsiline ilişkindir. Davacı tarafın “Mersin Büyükşehir Belediyesi Sınırları Dahilinde Muhtelif Caddelerde Kırsal Grup Yollarında Toprak Tesviye Üst Yapı Ve Sanat Yapıları Yapım İşi” projesi kapsamında oluşabilecek rizikolar Davalı sigorta şirketinin … numaralı 23/08/2017-31/12/2018 vadeli İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığı, söz konusu poliçe ile inşaat all risk, deprem, …, enkaz kaldırma, bakım devresi, 3. Şahıs mali sorumluluk teminatlarının verildiği, Muafiyetler/müşterek sigorta başlığı altında; “sel, selyap, su başkını, yer kayması, çökme hasarlarında tazminat, hasar bedelinin % 80’i ile sınırlı olup, %20’si sigortalının üzerinde kalır. Ayrıca sigortacının sorumluluğunda olan sigorta bedeli (%80) üzerinden %2 oranında tenzili muafiyet olarak uygulanacaktır.”hükmü mevcut olup, muafiyet bedelinin 16.000-TL olduğu hesaplanmıştır. İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi özel şartlarında “Kloz 109-İnşaat malzemeleriyle ilgili taahhüt” başlığı altında sel veya su baskının inşaat malzemelerine doğrudan veya dolaylı yoldan verebileceği ziya ve hasarların teminat kapsamınddır.Ancak İSGŞ A3 maddesinde sayılan durumlardan ileri gelen ziya ve hasarlar kural olarak sigorta teminatı kapsamı dışındadır. Bununla birlikte ,maddede sayılan bu rizikoların ,ek sözleşmeyle ,sigorta kapsamına alınmasına bir engel bulunmamaktadır. A-3 madde de “Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Kıymetler ve Haller” maddesinin “b” fıkrasında “Geçici şantiye barakaları, yardımcı yapılar ve şantiye tesisleri ile şantiye alet ve teçhizatı” olarak açıklanan şantiye ekipmanlarının ek sözleşme ile teminat altına alınabileceği hükme bağlanmışdır. Olay tarihinde meydada gelen sel hasarında davacının imal ettiği köprü menfez inşaatı beton dökümü yapıldıktan ve beton sertleştikten sonra sel hasarı meydana gelmiş ve sel hadisesinde henüz sökülmeyen iskele ve kalıp malzemeleri ile menfez dolgu malzemesi sel hasarında zayii olmuş olup ,istinaf incelemesi bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlık iskele ve kalıp malzemelerinin ekipmanmı yoksa inşaat malzemesimi sayılacağı noktasındadır. Sigortalı inşaatta 19/11/2017 tarihinde meydana gelen sel-su baskını sonucu oluşan hasar gerek ekspertiz raporunda gerekse bilirkişi incelemesinde şantiye ekipmanları ve inşaat işleri/malzemesi olarak iki bölüme ayrılarak değerlendirilmiştir. Buna göre şantiye ekipmanları … betonarme kalıp, çelik borudan iskele ve ahşap iskele şantiye ekipmanı , dolgu malzeme yapımı işçilik, … kalıp işçilik, iskele işçilik giderleri inşaat malzemesi olarak belirlenmiş,teminat kapsamındaki hesaplamada dikkate alınmıştır. Davacı taraf … kalıp malzemesinin de inşaat malzemesi olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.Alınan bilirkişi kök ve ek raporunda … betonarme kalıp malzeme inşaat malzemesi olarak değerlendirilmemiştir.Şantiye ekipmanları genel olarak “inşaat/ montaj çalışmaları için kullanılan el aletleri, sabit makine, yardımcı ekipman ve tesisatı” kapsamaktadır. Bu anlamda asfalt veya beton hazırlanma tesisi, kompresör, jeneratör, kesici ve delici el aletleri, iskeleler ve kalıplar vb. şantiye ekipman kavramına dahildir. ( Fevzi Topsoy ,TBB Dergisi -İnşaat All Risk Sigortası kapsamı )İskele ve Kalıplar şantiye ekipmanı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden kalıpda kullanılan … malzemenin de inşaat malzemesi olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Davacının şantiye ekipmanları için ek sözleşme yapmadığı ,sigorta teminatı kapsamında bulunan hasar tutarı muafiyet kapsamında kaldığından davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 125,5‬0-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023