Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/160 E. 2023/1020 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/160
KARAR NO: 2023/1020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2020
NUMARASI: 2019/449 Esas – 2020/547 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Taraflar arasında 24/05/2016 tarihinde Distribütörlük Sözleşmesi akdedildiğini, davalının anlaşmalı olan … Marketi’ne müvekkili şirket tarafından ürün temininin sağlandığını, müvekkili şirketin 26/02/2019 tarihinde … hesabına 16.179,00 TL bedeli nakden intikal ettirdiğini, akabinde Beyoğlu … Noterliği’nin 04/03/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşme gereği davalı sorumluluğunda olan işbu bedelin kendilerine ödenmesini talep ettiğini, lakin davalı tarafça müvekkili şirketin ödeme talebinin reddedildiğini beyan ederek müvekkili şirketçe dava dışı …’a ödenmiş lakin sorumluluğu davalıya ait olan 16.179,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili firmanın davacıya karşı ödemesi gereken bir borcunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, zira müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkinin sona ermesi nedeni ile tarafların 22/12/2017 tarihinde cari hesap mutabakatına varıldığını, müvekkili firma tarafından cari hesap mutabakat formunda yer alan ve davacı ile mutabık kalınan 14.156,93 TL tutarlık borcunun 18/01/2018 tarihinde davacıya ödendiğini, davacı tarafından cari hesap mutabakatının İİK 68 maddesi uyarınca bir belge olmadığını, davacı tarafın vekaletnamesi ekinde yer alan davacı şirkete ait imza sirkülerinde yer alan imza ile distribütörlük sözleşmesinde yer alan davacı imzalarının imzaları birbirleri ile örtüşmediğini, bu edenle davacı tarafın mevcut sözleşmeye istinaden herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağından açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın dava dışı şirkete yaptığı ödemeden davalının sorumlu olduğu yönündeki iddiasını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, davacı ve davalı şirketlerin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, her iki şirketin kayıtlarında dava tarihi itibariyle herhangi bir alacak borç bakiyesinin kalmadığı, dava dışı … Tic.A.Ş. Firması tarafından 23.10.2017 tarihli 7 adet her biri 3.206,79-TL tutarında düzenlenen faturaların üzerinde davalı namına açılışı yapılan mağazalarla ilgili olup olmadığı, katlanılan giderlerin davalı ile ilgili olup olmadığı hususunda her hangi bir ibarenin yer almadığı, dosya kapsamında bulunan ve davacı tarafından dava konusu bedelin dava dışı şirkete ödendiğine ilişkin … Bankası internet şubesi dekontunda da ödemenin ne için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almadığı, bu hali ile davacının dava dışı şirkete ödenen dava konusu bedelin, davalı ile aralarındaki distrübitörlük sözleşmesi kapsamında davalının sorumluluğunda olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran Davacı vekili, Davalının aynı içerikli pek çok faturadan dolayı ödemeyi daha önce zaten yaptığını, Distribütörlük Sözleşmesi Ek Protokol 1. maddesi uyarınca davalı şirketin, fesih halinde satış marketleri tarafından mağaza açılış sebebiyle kesilecek fatura bedellerinden bizzat sorumlu olacağını daha sözleşme tarihinde açıkça taahhüt ettiğini, mutabakat yapılır iken, GİB sistemi üzerinden gönderilmiş dava konusu 7 adet fatura unutulmuş, … cari hesabına bu nedenle eklenmemiş olduğunu, T-shop firmasının açık bakiyeyi talep etmesi ile fark edildiğini, Dava konusu etmiş olduğumuz faturaların her biri, Samsun, Aksaray, Kayseri, Eyüp, Nişantaşı, Malatyapark, Kırklareli illerindeki mağazaların açılışlarına dair, 23.10.2017 tarihli 7 adet fatura olduğunu, emsal sunulan içerikleri birebir aynı olan üç faturadan ikisinin sorumluluğu davalı şirkete ait olurken, diğerinin davalı ile ilgili olmaması olağana aykırı ve kabul edilemez bir durum olduğunu, Dava konusu faturalarda da “Açılış giriş bedeli” olduğu belirtilmiş iken, Yerel Mahkemece davalıyı sorumlu kılmamak açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, … ile müvekkili arasında, doğrudan veyahut davalıdan ayrı bir ticari ilişki olmadığını, müvekkil defter ve kayıtlarının bu yön ile incelememiş olup eksik inceleme yapıldığını, taraflar arasında mutabakat olmasının, sonradan talep ileri sürülmesini engellemeyeceğini, mutabakatın ibraname hükmünde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, distribütörlük sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir. Somut olaya bakıldığında, taraflar arasında ticari ilişki ve distribütörlük sözleşmesi bulunduğu, bu ticari ilişkinin ve cari hesabın tasfiyesi amacıyla taraflar arasında mutabakat mektubu imzalandığı, imzalanan 22.12.2017 tarihli mutabakat mektubunda davalı yanın davacıya 14.156,93 TL borçlu olduğunun tespit edilerek bu borcun 08.01.2018 tarihinde … Bankası aracılığıyla davacı yana gönderildiği, tarafların ticari defterlerinde ve her iki taraf cari hesap ekstrelerinde herhangi bir borç veya alacak kaydının kalmadığı görülmüştür. Bu husus tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Distribütörlük Sözleşmesi Ek Protokol 1.maddesinde “Olası fesih durumunda, fesih tarihi itibari ile adımıza marketler ile yapılmış tüm anlaşmalardaki geçerli dönüşler, (Insert, Gondol, Açılış, Teşhir, Giriş, Katılım, Etkinlikler vs.) … Tic. Ltd. Şti. sorumluluğunda koşulsuz alınacaktır.” hükmünü içermekte olup Davacı taraf, dava dışı … Hed. Eşya San. ve Tic. A.Ş. firması tarafından hepsi 23.10.2017 tarihli ve her biri 3.206,79 TL tutarlı fatura açıklamalarında “Kişisel Açılış Giriş Bedeli Gelirleri, Parfüm Açılış Giriş Bedeli Gelirleri ve SAC Açılış Giriş Bedeli Gelirleri” ibarelerinin yer aldığı 7 adet fatura düzenlediğini, GİB sistemi üzerinden gönderilen faturaların unutularak mutabakata dahil edilmediğini, dava dışı şirketin sonradan talep etmesi ile faturaların ödendiğini ve Davalının bu faturalardan sözleşme hükmü uyarınca sorumlu olduğunu iddia etmekte, buna karşın davalı taraf, taraflarca varılan mutabakat çerçevesinde cari hesap borçlarını ödediklerini, başka bir borçlarının olmadığını beyan etmektedir. Taraflar arasında Distribütörlük sözleşmesi mevcut olup üretici veya tedarikçi firma olan Davalı şirket, ürünün tanıtımı ve pazarlanması işini yürüten Davacı şirket ve dava dışı satış marketi konumunda olan … Hed. Eşya San. ve Tic. A.Ş. arasında üçlü bir ticari ilişki bulunduğu, Distribütörlük Sözleşmesi Ek Protokol 1.maddesinde “Olası fesih durumunda, fesih tarihi itibari ile adımıza marketler ile yapılmış tüm anlaşmalardaki geçerli dönüşler, (Insert, Gondol, Açılış, Teşhir, Giriş, Katılım, Etkinlikler vs.) … Tic. Ltd. Şti. sorumluluğunda koşulsuz alınacaktır.” hükmü doğrultusunda mağaza açılış giderlerine ilişkin bedellerden Davalının sorumluluğu bulunduğunun açık olduğu, taraflar arasında yapılan 22.12.2017 tarihli mutabakat metninin ibraname hükmünde olmayıp buna ilişkin bir şerh içermediği, mutabakat mektubunun distribütör tarafından ek protokol hükümleri uyarınca sonradan ödeme yapmasına engel teşkil etmediği, Davacı tarafça ihtilafa konu dava dışı … Tic.A.Ş. firması tarafından 23.10.2017 tarihli 7 adet her biri 3.206,79-TL tutarında düzenlenen faturalara istinaden … Bankası dekontuyla sabit olduğu üzere yapılan ödeme 26.02.2019 tarihinde ifa edildiği, 23.10.2017 tarihli faturalarda yapılan giderlerin “Kişisel Açılış Giriş Bedeli Gelirleri, Parfüm Açılış Giriş Bedeli Gelirleri ve SAC Açılış Giriş Bedeli Gelirleri” olarak gösterilmiş olup Davalı tarafın ek protokol hükmü gereği faturalardan sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde kurduğu hükmün isabetli olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak “Davanın kabulüne; 16.179-TL’nin 06/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2020 tarih 2019/449 Esas 2020/547 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne; 16.179-TL’nin 06/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.105,18-TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 276,30-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 828,88-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 320,7‬0-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 700-TL bilirkişi ücreti, 53‬-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 753-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından sarf edilen 48-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023