Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1585
KARAR NO: 2021/1880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2017
NUMARASI: 2016/1217 Esas 2017/154 Karar
DAVA: Hisse Devir İşleminin İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ: 26.12.2016
KARAR TARİHİ: 27.02.2017
BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/79 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA: Tapu İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin kararın asıl davada davacılar birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Asıl davada davacılar vekili; davalıların hileli davranışları nedeniyle müvekkillerinin hataya düşürülerek 18/09/2015 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca müvekkili … ile dava dışı … A.Ş.’nin varlığı iddia edilen borca kefil olmalarının sağlandığını, müvekkili …’nün dava dışı … A.Ş.’de bulunan hisselerinin tamamının davalıların bağlı bulunduğu … A.Ş. lehine rehin verildiğini, müvekkiline ait dava dışı … A.Ş.’nin finansal kiralama yoluyla satın aldığı taşınmazı ile ilgili “Finansal Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesi”nin imzalatıldığını, o zamana kadar müvekkili tarafından ödenen taksitlerin müvekkiline iade edilmeksizin taksitlerin geri kalan kısmının … A.Ş. tarafından ödenerek bu fabrika binasının tapusunun üzerine alındığını, bunun dışında müvekkilinin sahibi olduğu … A.Ş.’deki hisselerinden % 52 kısmının bedelsiz olarak devredilmesinin sağlandığını belirterek 04.04.2016 tarihli “… A.Ş. Ortaklar Anlaşması” nın iptaline, işbu sözleşmeden bahisle yapılan işlemlerin yoklukla batıl olduğunun tespiti ve iptaline, davalıların hileli davranışları nedeniyle müvekkilleri tarafından hataya düşülerek taraflar arasında imzalanan 04.04.2016 tarihli “… A.Ş. Ortaklar Anlaşması” uyarınca hukuka aykırı şekilde müvekkili …’nün … A.Ş.’deki, % 48 hissenin … Ltd. Şti.’ye, % 2 hissenin …’ye, % 2 hissenin …’na olmak üzere toplamda % 52 oranındaki hissesinin, adı geçen davalılara devrine ilişkin hisse devir işlemlerinin iptali ile hisselerin müvekkile iadesine ve adına kayıt ve tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti vekili; davacıların hileli davranış, manevi baskı, müzayaka, mizansen iddialarının yerinde olmadığını, henüz oluşmayan alacaklarla ilgili temliklere davalı müvekkilinin iştiraki olan …’in davacı tarafından borçlandırıldığını, müvekkilinin borca batıl hale gelen davacı şirketlerin ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi ve …’e olan borçlarını ödeyebilmesi için ortaklar anlaşmasında öngörülen miktarın çok üzerinde olarak finans kaynağı sağlamak zorunda kaldığını, ortaklık önerisinin davacılardan geldiğini, ortaklık anlaşılması ve borç listelerine dair tüm verilerin davacılar tarafından hazırlandığını ve imzalandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen davada davacı vekili; davalıların hileli davranışları nedeniyle müvekkilinin hataya düşürülerek 18/09/2015 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca müvekkili … ile … A.Ş.’nin varlığı iddia edilen borca kefil olmalarının sağlandığını, müvekkili …nün … A.Ş.’de bulunan hisselerinin tamamının davalıların bağlı bulunduğu … A.Ş. lehine rehin konulduğunu, … A.Ş. Tarafından kurgulanan plan çerçvesinde müvekkilinin adeta kelepçelenerek istenen her türlü sözleşmenin müvekkiline imzalatıldığını, müvekkiline ait dava dışı … A.Ş.’nin finansal kiralama yoluyla satın aldığı taşınmazın Finansal Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesinin imzalatıldığını, o zamanda kadar müvekkili tarafından ödenen taksitler müvekkiline iade edilmeksizin taksitlerin geri kalan kısmı … A.Ş. Tarafından ödenerek bu fabrika binasının tapusunu üzerine aldığını belirterek 27.01.2016 tarihli finansal kiralama kiracı değişikliği ve devir sözleşmesinin iptaline ve bu sözleşme gereğince yapılan tüm işlemlerin geçersizliğinin tespitine ve iptaline, davalı … A.Ş.’nin hileli davranışlar neticesinde mülkiyetini bedelsiz olarak ele geçirdiği “Hadımköy … Malı. … Sk. No:… … Böl. … ada, … parsel Arnavutköy/İstanbul” adresinde bulunan fabrika binasının tapu kaydının iptaline ve işbu dava konusu taşınmazın … A.Ş. adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından 16.02.2017 tarihli dilekçesi ile açılan davadan feragat edildiği, davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragate özel yetkisinin bulunduğu, davalılar …, …, … Ltd. Şti., … A.Ş. vekilleri tarafından verilen 16.02.2017 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle vekalet ücreti ve mahkeme masrafı talep edilmediği gerekçesiyle feragat nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkili tarafından davadan, … A.Ş.’ye ait fabrika binasının mülkiyetinin davalı … A.Ş. Tarafından … A.Ş.’ye iade edileceği yönünde mutabakata varılması nedeniyle feragat edildiğini, müvekkili tarafından davalılara ihtarname gönderilmesine rağmen feragatin ön şartı olan devir işleminin gerçekleştirilmediğini, … A.Ş.’ye ait olan fabrika binasının tekrardan … A.Ş.’ye devredilmesi ve bu hususta bir protokol yapılmasının davalardan feragatin ön şartı olarak kararlaştırıldığını, mahkemece feragatin geçersizliğinin hadise olarak aynı mahkemece incelenmesi gerektiğini, feragat dilekçesinin serbest irade ürünü olup olmadığının incelenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Mahkemece, davacılar vekili tarafından sunulan 15/02/2017 tarihli dilekçe doğrultusunda asıl ve birleşen davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup; davacılar vekili istinaf dilekçesi ile feragate ilişkin beyanın irade bozukluğu nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek feragatin iptalini talep etmiştir. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez (rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (TBK’nın 30. madde vd), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir. Keza, 6100 sayılı HMK’nın 311. maddesi, ”feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü öngörmektedir. Bu durumda davacı vekili feragatin geçersiz olduğunu iddia ettiğinden davacının bu iddiasının incelenmesi gerekmektedir. (Yarg. 11. HD. T.10/11/2014, E.2014/10539, K.2014/17231; Yarg. 11. HD. T.20/04/2016, E.2015/9483, K.2016/4409). Davacıların vekili aracılığıyla sunduğu feragat dilekçesi herhangi bir şarta bağlanmamıştır. Davacılar vekili tarafından feragatin, … A.Ş.’ye ait fabrika binasının mülkiyetinin davalı … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye iade edilmesine dair ön şarta bağlı olduğunu ileri sürmekte ise de bu yönde bir delil dosyada bulunmamaktadır. Bu yönüyle davacılar vekilinin feragate dair iradelerini ifsat eden bir delil de bulunmadığından davacılar vekilinin feragatin geçersizliğe ilişkin iddiası sübut bulmamıştır. Bu itibarla davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davacılar ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Asıl ve birleşen dava yönünden yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran asıl davada davacılar ve birleşen davada davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021