Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/156
KARAR NO: 2023/1151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2019/53 Esas – 2020/418 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin ticarethanesinde bulundurduğu davalıya ait pos cihazı olduğunu, davalı bankanın icra takibine konu ettiği kredi sözleşmesi ve ihtarları olmadığı gibi her ne sebeple olursa olsun hiçbir haklı sebebi de bulunmadığını, açıklanan nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına dayanak teşkil eden muaccel bir borç veyahut ticari münasebet bulunmaması dikkate alınarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle açılan takibin iptaline, kötü niyetle hareket ederek müvekkilinin ticari hayatlarına onarılmaz zarar veren bankanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafın iddiasının aksine müvekkili banka ile davacı arasında Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye istinaden davacıya pos cihazı kullandırıldığını, ilgili üye işyerine ait pos cihazından 25/03/2017 tarihinde altı farklı karttan değişik tutarlarda çekim yapıldığını, müvekkili banka, sözleşme hükümleri kapsamında üye işyerinin sorumluluğu gereği ihtarname keşide ettiğini, davacı taraf sözleşme ve ihtarın bulunmadığını iddia etmiş ise de ihtarname sözleşme adresine gönderildiğini, sözleşmede bir banka zararı oluşur ise zararı derhal bankaya ödeyecektir ibaresi bulunduğunu, davaya konu borcun dayanağı işlemlerden ötürü müvekkili bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının haksız ve kötü niyetle takibi başlattığının kanıtlanması gerektiğini, alacağı sürüncemede bırakmak için açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, Davalı banka tarafından itiraza konu işlem nedeni ile davacıdan bilgi ve belge istenildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı ,ancak taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4. Maddesi gereği kart ile alışveriş yapan kişinin gerçek kart sahibi olduğunu kontrol etme yükümlülüğü davacıda olup, davacı tarafından bu yükümlülüğün gereği gibi yerine getirildiğini ispata yarar bir delil sunulmadığı, davacı vekili tarafından BS formlarının istenilmesi talep edilmişse de ilgili formlar davacının yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispata yeterli belgeler olmadığını, davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ispat edememesi nedeni ile iptal edilen işlem dolayısıyla takibe konu bedeli ödemekle yükümlü olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, tespiti yapılması gereken ticari işlemin üzerinden uzun süre geçmesi ,zamanında bilgi belge talep edilmemesi sebebiyle sadece faturalar ve bu faturalar üzerinde ki tespitler ile borçlu olmadığını ispat edebilecekken yapılan alışverişe ilişkin vergi dairesi kayıtlarının mahkemece istenilmediğini, taraflarınca sadece 1 adet faturaya ulaşıldığı, 26/03/2017 tarihli faturanın … adına düzenlendiğini ,itirazda bulunan kart sahibinin … olduğunu, bankaca müvekkiline chargeback itirazı sonrası usulünce haber verildiğine ve gerekli belgelerin istendiğine dair ihtarname yahut belge sunulmadan, bankanın usulüne uygun chargeback prosedürünü işletip/işletmediğine dair ek bilirkişi talebi reddedilerek verilen kararın eksik ve hatalı olduğunu, davalının kendi kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini,itiraz eden şahsın ve sipariş teslim edilen şahsın aynı soyadı taşıması,sipariş teslim edilen yerin ve şahısların şüpheli olması müvekkilce sunulacak belgeler ile beraber davalı banka nezdinde şüpheli itiraz algısı yaratacak ve bedel iadesi işlemi gerçekleşmeyeceğini, bankanın şüpheli ve dolandırıcılık işlemi açık olan işlemde usulüne uygun chargeback prosedürünü işletmemesinde hizmet kusuru bulunduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Banka Üye İşyeri Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsil istemi ile başlatılan ve itiraz edilmeksizin kesinleşen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına dayanak tazminat alacağı, taraflar arasında imzalanan 14.03.2016 tarihli üye iş yeri sözleşmesine dayanmaktadır. Bahsi geçen sözleşme kapsamında, davalı banka tarafından davacıya kredi kartı ile satış işlemlerinde kullanmak üzere pos cihazı tahsis edilmiştir. Sözleşmede firmanın kart hamiline nakit vererek karşılığında mal ya da hizmet satmış gibi harcama belgesi düzenlettiremeyeceği, firmanın harcama belgelerinin bankaca istendiğinde ibraz edilmek üzere 10 yıl süre ile muhafaza edeceği, aksi halde evrakların ibraz edilmemesinden doğan banka zararını tazminle yükümlü olacağı (m.IV); Sözleşmenin yapılan harcamalara kart hamillerinin itiraz etmesi halinde, usulünce işlem yapılıp yapılmadığının tetkiki amacıyla üye iş yerinden satış ile ilgili belgelerin talep edileceği (m.X.5), bu durumda belgelerin 7 gün içinde bankaya ibraz edilmesi gerektiği, aksi halde itiraz konusu işlemin sözleşmeye uygun bir şekilde gerçekleştirilmediği kabul edilerek bankanın risk içeren bu işlemin harcama belgesindeki tutarı üye iş yerinin hesabına borç kaydedeceği ve üye iş yerinden isteyebileceği (m.V.14) düzenlenmiştir. Somut olayda, dava dışı 3. Kişi …’nın dava dışı … Bankasına ait kredi kartından davacıya ait iş yerinde 25.03.2017 tarihinde toplam 25.000-TL bedelli toplam 6 adet işlem gerçekleştirilmiş olup, kart ve ek kart sahibi … tarafından 26.03.2017 tarihinde … Bankasına yazılan dilekçe ile yapılan işlemlerin bilgisi dışında olduğu belirtilerek işlemlerin iptali talep edilmiştir. Kart hamili …’nın müşteri olduğu dava dışı … Bankası’nın, üye işyeri davacının bankasına müracaatı üzerine itiraza konu 25.000-TL Chargeback işlemi ile … Bankasına 31.05.2017 tarihinde ödenmiştir.Davalı Banka, beyan dilekçelerinde itirazın yapılması ile birlikte chargeback süreci başlattıklarını ifade etmektedir. Chargeback, Kredi kartı sahipleri, kendilerinden habersiz yapılan işlemlere itiraz etme hakkını kullandıklarında bu itirazın önce kart hamili bankaya yapıldığı, bu banka tarafından işlemin yapıldığı iş yeri bankasına bu itirazın bildirildiği ve bankanın da kendi üye işyerine itiraza konu olan işlem ile ilgili detayları talep ettiği ters ibraz yöntemidir. Taraflar arasında imzalanan ve yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri doğrultusunda davalı bankanın chargeback yöntemini işleterek 25.000- TL tutarındaki zararı ödediği, davacıya 13.09.2018 tarihli ihtarname ile ihtarda bulunduğu sabittir. Davacı tarafça usulsüz olduğu iddia edilen işlemle ile ilgili bilgi ve belgelerin kendilerinden istenmediği savunulmakta ise de bu işlemin dayanağı olan harcama belgeleri yargılama aşamasında ibraz edilmemiş, davacı buna ilişkin somut delillerini sunmamıştır. Davacı her ne kadar BS kayıtlarına dayanmış ise de bu işlemin dayanağı harcama belgeleri kendi yedinde bulunması gereken belgeler olup istinaf aşamasında sunulan 26/03/2017 tarihli 14.847-TL bedelli faturanın da bahse konu işlemle ilgisi tespit edilememiştir. Bu durumda davacının, bankaca usulsüz olduğu belirtilen işlemleri belgelendiremediği, bankaca itirazlı işlem nedeniyle ödenmek zorunda kalan bedelden dolayı davacının sorumlu olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın reddine dair kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,80-TL istinaf karar harcında peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023