Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1550 E. 2021/1440 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1550
KARAR NO: 2021/1440
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2021/254 Esas – 2021/673 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin ticari işletmesinin 2018, 2019, 2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin 01/03/2021 tarihinde çalındığını/ kaybolduğunu, söz konusu olay nedeni ile müvekkili şirkette bulunan tüm ticari defterlerin, faturaların, vergiye esas belgelerin ve sair her türlü belge ve evrakların zayi olduğundan çalınan evraklar ve defterler için zayi belgesi düzenlenerek verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekili talep konusu evrakların 01/03/2021 tarihinde çalınıp zayi olduğunu beyan etmiş olup, duruşmada kaybolma tarihinin tam olarak belli olmadığını, dava dilekçesinde sehven hata yapıldığını iddia etmiştir. 6102 sayılı Kanunun 82/7. maddesi gereğince tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde talepte bulunması gerekli olup, bu süre hak düşürücü süre olduğundan ve dava tarihi olan 18/03/2021 tarihine kadar 15 günlük hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin; sehven kaybolma/çalınma olayının öğrenildiği tarih 01.03.2021 olarak yazılmış ise de kaybolma/çalınma olayı müvekkilince 03.03.2021 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilince kaybolma/çalınma olayı öğrenilerek gazetede ilan verildiğini, bu olay öğrenildiğinde 12.03.2021 tarihinde savcılığa şikayette bulunulduğunu, bu sebeple TTK 82/7 maddesinde belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre geçirilmediğini, bu nedenle kararının kaldırılarak istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık davacının saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olduğundan bahisle açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK 82/7 madde uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğraması halinde ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari defterlerin zayi olduğuna dair belge verilmesinin talep olunması gerekmektedir. Öngörülen bu süre hakdüşürücü süre niteliğindedir. Dosya kapsamı incelendiğinde; dava dilekçesinde zayi olayının 1.3.2021 tarihinde öğrenildiği beyan edilmiştir.Dava dilekçesi ekinde bulunan zayi ilanı bulunan gazete nüshasının tarihi yazılı değil ise de istinaf dilekçesinde 3.3.2021 tarihli olduğu açıklanmıştır. Duruşmada hakim tarafından yapılan tesbit üzerine de ,zayiinin de hangi tarihde gerçekleştiğinin belli olmadığı belirtilmiştir.Ön inceleme duruşmasında hakim tarafından davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığının tesbiti üzerine zayiinin hangi tarihte olduğunun belli olmadığını ileri sürülmüş ise de ;bu beyanın açıklanan tesbitten sonra yapıldığı,davacı vekilinin vekaletnamesinin de 2.3.2021 tarihli olduğu gözönüne alındığında düzeltilen beyana itibar etmek mümkün görülmemiştir.Davacı şirketin zayi olayını öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra zayi belgesi talep ettiği anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından hükme yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmeyerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/10/2021