Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1549 E. 2021/1698 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1549
KARAR NO: 2021/1698
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/484 Esas – 2021/625 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili; taraflar arasında Beşiktaş … Noterliğinde 11.12.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme hükümleri kapsamında, ödeme planına uygun bir şekilde gerekli ödemeleri davalıya yaptığını, ancak davalının müvekkili şirkete taşınmazların devrini gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine müvekkil tarafından davalıya keşide edilen 04.02.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı olarak tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin alıcının satış vaadi sözleşmesinden dönme hakkının düzenlendiği sözleşmenin 14. Maddesi kapsamında satış vaadi sözleşmesinden dönme hakkını kullandığını, anılan düzenleme uyarınca sözleşmenin dönülmesi halinde yapılması öngörülen kesintilerin davalıya ödenen tutardan mahsubu ile kalan bedelin iadesinin talep edilmesine rağmen davalının taleplerini karşılamadığını, sözleşme hükümleri uyarınca mahsup edilmesi gereken tüm kalemler düşüldüğünde müvekkiline 1.099.639,45-USD ödenmesinin gerektiğini, bu miktarla birlikte 109.963,94-USD işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamı istemiyle açtığı davada ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların yer tesliminin 04/09/2018 tarihinde yapıldığını, karşılığında düzenlenen tutanakta, müvekkilinin teslim borcunu yerine getirdiğinin ve ayıplı olmadığının açıkça kabul ve ikrar edildiğini, yer tesliminden sonra tapu devri için yapılan davete davacının icabet etmediğini, sözleşmeden dönme halinde sözleşmenin 14. maddesi gereği mahsup edilmesi gereken kalemlerin hatalı olarak hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV’nin de düşülmesi gerektiğini, ayrıca, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğinin davacı tarafından açıkça kabul edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebi yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delil ve belgeleri sunmadığı, haklılığın yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği gerekçesiyle HMK.nun 389. maddesi uyarınca koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri kapsamında müvekkilinin ödeme planına uygun bir şekilde tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, taşınmazların tapu devrinin yapılmaması sebebiyle, yine sözleşmede düzenlenen dönme hakkı kapsamında müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, bu sebeple sözleşme hükümleri uyarınca mahsup edilmesi gereken tüm kalemlerin düşülmesi neticesinde söz konusu bedelin iadesinin talep edildiğini, alacak bakımından yaklaşık ispatın sağlandığını, mahkemenin talebin yargılamayı gerektirmesi şeklindeki gerekçesinin hukuki olmadığını belirterek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd. devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için kafi kanaat verici delillerin sunulması yeterli olup kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması, bu ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekmektedir. Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek davalıya ödenen bedelin tahsilini talep etmektedir. Buna karşılık davalı ise davacı ödemelerini kabul etmemek kaydıyla, sözleşmeden dönülmesi halinde mahsup edilmesi gereken kalemlerin eksik hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV’nin de düşülmesi gerektiğini, yine, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Bu durumda davacının talebi, sözleşme hükümlerinin tartışılarak değerlendirilmesini, diğer bir ifade ile yargılamayı gerekli kılmakta olup bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/11/2021