Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1528 E. 2021/1375 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1528
KARAR NO: 2021/1375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/337 Esas
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2021
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, … ile davalı … arasında …’nin ürettiği ilaçların Türkiye’de davalı Farma – Tek tarafından dağıtımı, ithalatı, pazarlamasına yönelik 2008 yılında Tek Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, 2011 yılında yapılan ek protokol ile müvekkilinin de sözleşmenin tarafı olduğunu, …’nin Türkiye’deki faaliyetlerine Türkiye’de kurulu bir bağlı şirket ile devam etme kararı aldığını ve müvekkilinin kendisi ve … adına 21 Ocak 2014 tarihinde Tek Satıcılık Sözleşmesi’nin 31 Ocak 2015’te sonlanacağına dair davalı …’e Fesih İhbar Mektubu gönderdiğini, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, Tek Satıcılık Sözleşmesi’nin sonlanma sürecine ilişkin davalılar ile müvekkili şirket, … ve …’nin taraf olduğu 11 Aralık 2014 tarihli Geçiş Anlaşması imzalandığını, Geçiş Anlaşması ile Tek Satıcılık Sözleşmesi’nin 31 Ocak 2015 tarihi itibariyle geçerli bir şekilde feshedildiğini ve Geçiş Anlaşması’nın onun yerine geçtiğini davalıların kabul ettiğini, Geçiş Anlaşması ile davalılara verilen sınırlı dağıtım haklarının süresinin 31 Aralık 2017’de sona ereceğinin düzenlendiğini, davalıların Geçiş Anlaşması’nı ihlal ettiklerini, davalıların Geçiş Anlaşması ile taahhüt ettikleri yükümlülükleri yerine getirmediklerini, davalıların talebi ile 26 Mart 2015 tarihli Geçiş Anlaşması Tadili imzalandığını, Geçiş Anlaşması Tadili’nin 8.maddesi ile sözleşmeye uygulanacak hukukun İsviçre Hukuku olduğunu ve Bern, İsviçre Mahkemelerinin uyuşmazlık konularında münhasıran yetkili olduğunu düzenlendiğini, Geçiş Sözleşmesi’nin sona erdiği 31 Aralık 2017 tarihi itibariyle ödenmemiş faturalardan kaynaklı davalıların toplam da 23.678.178,98 -TL müvekkiline borcu bulunduğunu, 7 Aralık 2017 tarihli temlik sözleşmesi ile tüm alacakların müvekkiline devredildiğini, borçların ödenmemesi üzerine 12 Aralık 2017 ve 13 Şubat 2018 tarihlerinde İsviçre Bern Ticaret Mahkemelerinde davalılar aleyhine dava açıldığını, bu davalarda ödenmeyen fatura tutarları ve Geçiş Anlaşması’nın 4.3 maddesi kapsamında cezai şart talep edildiğini, İsviçre Bern Kantonu Ticaret Mahkemesi’nin 6 Mayıs 2020 tarih ve HG 17 198/18 17 sayılı kararı ile davalıların müteselsilen 5.594.534,61 EUR tutarındaki alacağı faiziyle birlikte müvekkiline ödemesine karar verdiğini, dava tarihine kadar 397.381,70 EUR faiz işlediğini ve toplam 5.991.916,31- EUR’ye tekabül ettiğini,davalıların kararı temyiz ettiğini, İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi’nin 12 Mart 2021 tarihli kararı ile davalıların temyiz başvurularının reddedildiğini ve İsviçre Bern Kantonu Ticaret Mahkemesi’nin 6 Mayıs 2020 tarih ve HG 17 198/18 17 sayılı kararının kesinleştiğini, İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi’nin kararı ile 32.000 CHF yargılama giderinin de davalılardan tahsiline karar verildiğini, müvekkilinin toplamda davalılardan 5.991.916,31 -euro ve 398.214,55 CHF alacağı olduğunu, davalıların mahkeme kararına rağmen borçlarını ifa etmediğini, İİK 257 ve 258/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için şartların oluştuğunu, müvekkili alacağının rehinle temin edilmediğini, İİK 259/2 maddesi uyarınca alacak ilama müstenid olduğundan teminat aranmayacağını ileri sürerek davalıların 5.991.916,31-euro ve 398.214,55 CHF tutarındaki borcunun talep tarihi itibariyle TL karşılığı toplam 66.308.827,38 TL borcu ve masrafları karşılayacak şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 18/06/2021 tarihli ara karar ile, dava konusu alacak, kesin nitelikteki bir yabancı mahkeme kararıyla hükme bağlandığı,belirli ve muaccel olduğundan İİK 257 vd. maddesinde gösterilen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu, dava konusu tutarın %15’i oranında teminatın davacı tarafça ibrazı halinde , belirtilen borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İİKnda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Mahkemece 25/06/2021 tarihli ara karar ile, Davalıların İİK.nun 266.maddesi kapsamındaki taleplerinin kabulüne, 18/06/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının davalı taraflarca ibraz edilen … Bank AŞ.İMES Tüzel Bankacılık Şubesi 24/06/2021 tarih … no.lu 26.310.000-TL.bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu ile … AŞ.Plazalar Ataşehir Şubesi 24/06/2021 tarih … no.lu 40.000.000-TL.bedelli kesin ve süresiz teminat mektubuna yansıtılmasına, ihtiyati haciz kararının kasaya alınan iş bu iki adet kesin ve süresiz teminat mektubuna uygulanmasına, davalıların borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına İİK’nın 257. vd. Maddeleri gereğince konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalılar vekili; ihtiyati haciz talebinin İİK 257/1 şartlarına göre değil İİK 257/2 şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiğini, tenfiz mahkemelerince verilmiş kararların temyizinin icrayı durdurduğunu, hakkında tenfiz kararı verilmiş yabancı mahkeme kararlarının kesinleşmeden icraya konulamayacağını,müvekkili şirketin, davacının grup şirketlerinden olan dava dışı … unvanlı şirketten alacağı için yasal haklarını kullanmasını kötüniyetli davranış olarak kabul eden, bu hususu da ihtiyati haciz taleplerine salt ve tek dayanak olarak alan davacının ihtiyati haciz taleplerinin Kanun’un aradığı şartlara uygun olmadığını, tenfiz kararının kesinleşmediğini gören icra müdürlüğünün borçluya Örnek 4-5 icra emri göndermekten kaçınacağını, icra emri gönderilmiş olsa bile icra emri ve icra takibinin şikayete tabi olduğunu ve iptalinin tetki merciilerce sağlanacağını, verilen ihtiyati haciz kararının ömrünün İİK 264/I’ın ön gördüğü 7 günle sınırlı olacağını, bu kısa sürede müvekkillerinin malvarlıklarının üzerine uygulanan ihtiyati hacizlerin henüz icra kabiliyeti bulunmayan bir karar üzerinden müvekkillerinin ticari faaliyetlerinin çok haksız ve orantısız şekilde sekteye uğrayacağını,mahkemece alınan %15 teminat miktarının da yetersiz olduğunu ileri sürerek öncelikle,ihtiyati haciz kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasına, İİK 266 maddesi uyarınca teminata kaydırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece 30/06/2021 tarihli ara karar ile; dava konusu alacak, kesin nitelikteki bir yabancı mahkeme kararıyla hükme bağlanmış bir alacak olup, belirli ve muaccel olduğundan İİK 257 vd. maddesinde gösterilen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu, ihtiyati haciz kararına karşı ileri sürülen sebepler yerinde görülmediği gibi, davalı yanın %15 oranında hükmedilen teminatın yeterli olmadığı yönündeki itirazlar da yerinde görülmeyerek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili; tenfiz talebinin 5718 sayılı MÖHUK kapsamında değerlendirileceğini, İİK 257/1 maddesinin uygulanmasının yerinde olmadığını, tenfiz kararı verilmiş yabancı mahkeme kararlarının kesinleşmeden icraya konulamayacağını, temyiz yargılamasının devam etmesi nedeniyle mahkeme kararını icraya koyamayan tarafın, ihtiyati haciz kararı alarak, hükmün icrasını sağlaması mümkün olması durumunda MÖHUK 57/2 ile getirilen temyizin icrayı durdurması kuralının altında yatan amacın bertaraf edilmiş olacağını, davacı alacağın tahsilinin imkansız olması haline değil dava süresince mal varlığının elden çıkarılması ihtimaline dayandırdığını,ihtiyati hacze itirazın reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, aksi halde teminata ilişkin itirazların dikkate alınarak davacı tarafından sunulması gereken teminat miktarının arttırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz isteyen tarafça İsviçre Bern Kantonu Ticaret Mahkemesinin HG 17198/18 17 sayılı 6 Mayıs 2020 tarihli ilamı ile bu ilamı onayan İsviçre Federal Yüksek Mahkemesinin 4A 350/2020 sayılı 12/03/2021 tarihli kararının tenfizi talebi nedeniyle açılan davada İİK.’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı hakem kararının icra edilebilmesi için Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yabancı hakem kararının Türkiye’de icra edilebilmesi için söz konusu kararın tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmekle birlikte bilindiği üzere, ihtiyati haciz işlemi geçici hukuki koruma kararı olup ,bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için söz konusu yabancı hakem kararının tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmemekle birlikte, ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığının İİK 257.mad uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir. Karşı yan borçlu vekilinin tenfize ilişkin karar kesinleşmediğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamaktadır. İsviçre Bern Kantonu Ticaret Mahkemesinin HG 17198/18 17 sayılı 6 Mayıs 2020 tarihli kesinleşmiş ilamı ile bu ilamı onayan İsviçre Federal Yüksek Mahkemesinin 4A 350/2020 sayılı 12/03/2021 tarihli kararı hükümle birlikte davacının davalılardan hükümde belirtilen miktar hususunda alacaklı olabileceği hususunda kanaat verecek şekilde delil mevcut olduğundan ve yerleşik yargı uygulaması haline gelen miktarda yeterli teminat alınmış olduğundan ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararda isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin yatırılan 118,60-TL harçtan mahsubu ile bakiye 59,30-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/09/2021