Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1506 E. 2021/1442 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1506
KARAR NO: 2021/1442
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/436 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; müvekkilinin … A.Ş.’deki hisselerine ilişkin davalılar ile yapmış olduğu 10.01.2019 tarihli hisse devir sözleşmelerinin hükümsüzlüğü veya iptali ile müvekkilinin pay defterine pay sahibi olarak tesciline; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde terditli olarak hile sebebiyle mezkur hisse devir sözleşmelerinin iptaline ve hisselerin müvekkiline iadesine; mezkur hisselerin iadesinin mümkün olmaması halinde ise terditli olarak söz konusu hisselerin gerçek değerinin ve müvekkilinin elinden çıktığı tarih esas alınarak hesaplanacak olan mahrum kaldığı tüm kar payları ve temettü alacaklarının ve doğan tüm zararlarının şimdilik 100.000-TL’sinin 10.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tazminine yönelik olarak açmış olduğu davasında, dava konusu hisse devir işlemine konu … A.Ş.’nin halihazırda devam eden bölünme sürecinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 12/07/2021 tarihli ara kararla tedbir kararı verilmesi istenilen bölünme işlemlerinin uyuşmazlık konusu olmadığı, hali hazırda tam bölünme işlemi için genel kurul kararı alınmadığı ve bölünme işleminin yapılmadığı, hakkın zayi olacağına dair kanaat edinilemediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava dilekçesi ile birlikte mahkemeden şirketin bölünme sürecinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, mahkemece bu taleplerinin haksız olarak reddedildiğini, mahkemenin 12/07/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin ara kararından sonra … şirketinin bölündüğünü ve …A.Ş. ve … A.Ş olarak ikiye ayrıldığını, bölünme işlemi gerçekleştiği için bölünme işleminin durdurulmasına yönelik tedbirin bir anlamı olmayacağını, mahkemece bu taleplerinin haksız olarak reddedildiğini, müvekkilinin haklarına halel getiren ve imkansızlaştıran durumun bir nebze de önlenmesi için şirketlerin malvarlığı değerlerini azaltacak ve müvekkilinin huzurdaki dava sonucunda kavuşacağı haklarına halel getirecek olan tüm işlemlerde onay alınmak üzere …A.Ş. ve … A.Ş. adlı şirketlere denetim ve onay kayyımı atanması gerektiğini ileri sürerek mahkeme ara kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
GEREKÇE: Talep, davacının hisse devri sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti veya iptali istemi ile açtığı davada … şirketinin bölünme sürecinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına ilişkindir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Öte yandan ihtiyati tedbirin mutlaka uyuşmazlık konusu ile sıkı sıkıya bir bağlılığının olması da gerekir. Somut olayda, davacı müvekkilinin … A.Ş.’deki hisselerine ilişkin davalılar ile yapmış olduğu 10.01.2019 tarihli hisse devir sözleşmelerinin hükümsüzlüğünün tespitini ve iptalini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde hile sebebiyle mezkur hisse devir sözleşmelerinin iptalini ve hisselerin müvekkiline iadesini; mezkur hisselerin iadesinin mümkün olmaması halinde ise söz konusu hisselerin gerçek değerinin ve müvekkilinin elinden çıktığı tarih esas alınarak hesaplanacak olan mahrum kaldığı tüm kar payları ve temettü alacakları ile birlikte ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı ihtiyati tedbir yoluyla dava dışı şirketin bölünme sürecinin durdurulmasını talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu ile bağlantısı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davacının talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dışı şirkete tedbiren kayyım atanması talebinde bulunmuş ise de, davacı vekilinin buna yönelik 18/08/2021 ve 06/09/2021 tarihli talepleri ile ilgili mahkemece istinaf başvurusundan sonra 14/09/2021 tarihinde karar verilmiştir. İstinaf başvurusundan önce mahkemece davacı vekilinin şirketlere tedbiren kayyım atanması talebi ile ilgili henüz karar verilmemiştir. Şirketlere tedbiren kayyım atanması talebi ile ilgili istinaf başvurusuna konu bir mahkeme ara kararı istinaf dilekçesinin sunulduğu tarih itibariyle henüz bulunmadığından davacının istinaf dilekçesinde de yer alan bu talebi ile ilgili inceleme yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, ara kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/10/2021