Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1497 E. 2021/1443 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1497
KARAR NO: 2021/1443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2021
NUMARASI: 2019/317 Esas 2021/351 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; davalının, müvekkili şirketin %10 hissesine sahip ortağı olduğunu, 07/09/2006-06/11/2014 tarihleri arasında şirkette müdür olarak görev yaptığını, 24/07/2014 tarihinde … Ltd. Şti. ünvanıyla yeni bir şirket kurarak müvekkili şirketten fiilen ayrıldığını, davalı ile müvekkili şirket arasında ortaklıktan çıkarılma davasının devam ettiğini, davalıya müvekkili şirketteki müdürlük görevi nedeniyle şirket işlerinde kullanılmak üzere … plakalı aracın tahsis edildiğini, davalının yeni şirket kurması nedeniyle müvekkili şirketle olan fiili bağlantısı kalmamasına rağmen halen söz konusu aracı müvekkili şirkete iade etmediğini, bu şekilde müvekkili şirketin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek aracın müvekkili şirkete iadesine, davalının şirketten ayrıldığı 24/07/2014 tarihinden itibaren bugüne kadar aracı iade etmeyip haksız menfaat sağlaması nedeniyle haksız kulanım bedeli olarak şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin, bir dönem şirketin temsilciliğini yaptığını, müvekkili tarafından Bakırköy 3. ATM nin 2016/771 Esas sırasında açılan ortaklıktan çıkma davası sebebiyle bu davanın ikame edildiğini, bahse konu aracın şirket politikaları ve uygulamaları kapsamında ortaklara kişisel ve ailevi ihtiyaçları sebebiyle tahsis edildiğini, davacı şirketin aracın bakım, muayene ve vergisel yükümlülüklerini yerine getirmediğinden aracın müvekkilinin evinin otoparkında kullanım dışı olarak tutulduğunu, davacı şirketin,aracın ne trafiğe çıkmasının ön koşulu olan muayene yükümlülüğünü yerine getirmeğini, vergilerinin ödenmediğini, yasal olarak yaptırılması gereken sigorta işlemlerinin yapılmadığını, aracın her zaman davacı şirketin yetkililerince trafiğe çıkması mümkün olmadığından bulunduğu yerden teslim alınabileceği hususunun defalarca bildirildiğini, bunun yerine getirilememesi ve hatta aracın teslim alınmayacağının bildirildiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece;Davacının Beşiktaş … Noterliğinin 12/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde söz konusu aracın davalıya, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacı şirkette çalıştığı dönemde tahsis edildiğinin belirtildiği, aracın davalıya müdürlük görevi nedeniyle şirket işlerinde kullanılmak üzere tahsis edildiğine ilişkin alınmış bir karar bulunmadığı,aracın davalıya davacı şirketin ortağı olması sebebiyle tahsis edildiği, davalının 24/07/2014 tarihinde yeni bir şirket kurarak davacı şirketten fiilen ayrılmasının davalıya tahsis edilen … plakalı aracın kullanımını haksız hale getirdiği iddiasında olan davacının yaklaşık iki buçuk yıl sonra 26/08/2016 tarihinde Bakırköy 3. ATM’nin 2016/771 Esas sırasında açılan ortaklıktan çıkma davasından da sonra 12/01/2017 tarihli ihtarname ile aracın iadesini talep etmesinin bu kanaati güçlendirdiği, davalının,aracı haksız bir kullanımının olmadığı, davacının bu sebeple davalıdan haksız kullanım iddiasına dayalı zarar talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, aracın dava devam ederken davacı tarafından teslim alınması nedeniyle aracın iadesine yönelik talep bakımından karar verilmesine yer olmadığına, haksız kullanım iddiasına dayalı zarar talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalıya gönderilen ihtarnamedeki ifadelerin mahkemece hatalı olarak aracın davalıya ortaklık sıfatı nedeniyle verildiği şeklinde anlaşıldığını, oysa ihtarnamede aracın davalıya müdürlük sıfatı nedeniyle verildiğinin açıkça yazıldığı, davalının aracı elinde tutmak için herhangi bir nedene dayanmadığı, ortaklara araç tahsisi ile ilgili alınan ortaklar kurulu kararı bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından iş ve işlemlerin yürütülmesi amacıyla satın aldığı aracı yıllarca kullanamadığını, müvekkilinin aracın muayenesinin yapılmaması ve diğer nedenlerle trafik cezası ödemek zorunda kaldığını, aracın yaşının ilerlemesi nedeniyle değer kaybı oluştuğunu, aracı haklı nedenle elinde bulundurduğunu ispat edemeyen davalının, trafik ceza makbuzları, yediemin otopark ücretleri, araçta oluşan değer kaybı dikkate alınarak müvekkilinin zararının hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirket adına kayıtlı bulunan ve davalıya şirketteki müdürlük görevi nedeniyle verildiği iddia edilen aracın iadesi ve davalı tarafından haksız kullanılması nedeniyle tazminat ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, aracın davalıya şirketteki müdürlük görevi nedeniyle verildiğini, davalının fiilen şirketten ayrılmasına ve müdürlük görevinin sona ermesine rağmen aracın iade edilmemesi nedeniyle aracın iadesi ve haksız kullanımı nedeniyle bedelin tahsilini talep etmekte; davalı ise aracın kendisine ortaklık sıfatına binaen verildiğini, halen ortaklık sıfatının devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Mahkemece bahsi geçen aracın davalı şirketteki ortaklık sıfatı nedeniyle verildiğini, müdürlük görevi nedeniyle verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle tazminat talebi bakımından davanın reddine, aracın yargılama sırasında davacı tarafından teslim alınması nedeniyle konusuz kalan aracın iadesine yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı şirket adına kayıtlı 3… plaka sayılı aracın, davalının kullanımına sunulduğu hususu ihtilaf dışı olup; uyuşmazlık, aracın davalıya şirketteki ortaklık sıfatına binaen mi yoksa şirketteki müdürlük görevi nedeniyle mi tevdi edildiği, davalının aracı elinde bulundurmakta haksız hale gelip gelmediği hususunda toplanmaktadır. Aracın davalının kullanımına sunulurken davacı şirket tarafından bir karar alınmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu aracın davalıya şirketteki görevi nedeniyle mi veya ortaklık sıfatına binaen mi verildiğine dair açıklık bulunmamaktadır. Bununla birlikte şirket ortakları şirketin çıkarlarını zedeleyecek, şirketin amacına zarar verecek davranışlarda bulunamazlar. Bu husus limited şirketlerle ilgili bağlılık yükümlülüğün düzenlendiği TTK m.613’de belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu aracın davalıya şirketteki görevi nedeniyle verildiği hususunda açıklık bulunmamakta ise de bahse konu araç şirket adına kayıtlıdır. Şirket tarafından 12/01/2017 tarihli ihtarla aracın iadesi talep edildiğine göre artık bu tarih itibariyle davalının aracı elinde bulundurması haksız hale gelmiştir ve aracın iade edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça, aracın teslime hazır bulunmasına rağmen davacı tarafından teslim alınmadığı ileri sürülmüş ise de, davacıya bu hususta ihtarda bulunulduğuna dair herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Bu durumda aracın iadesinin istendiği tarihten itibaren haksız kullanım bedeli hesaplanarak bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldğünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353(1)a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/317 Esas-2021/351 Karar sayılı ve 02/04/2021 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2021