Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1489 E. 2021/1841 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1489
KARAR NO: 2021/1841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2017/1197 Esas – 2020/762 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkili şirketin … imalatında kullanılmak üzere davalıdan… kalitesinde ve değişik ebatlarda sac satın aldığını, 25.08.2017 tarihinde tankların üretimi amacı ile bükülüp kaynatılması aşamasında bir kısım plakalarda sac katmerlenmeleri, laminasyon, çatlamalar vb. hatalar olduğunun belirlendiğini, bu gizli ayıpların öğrenilmesini müteakip, imalata devam edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle 26.08.2017 tarihinde davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu ve malın iadesi talep edildiğini, davalı şirket yetkililerin firmaya gelerek basit yöntemlerle bir takım ölçümler yaptığını ve malzemelerin iade taleplerini kabul etmediklerini, görüşmelerden olumlu sonuç çıkmaması üzerine davalıya gönderilen Gebze … Noterliği’nin 08.09.2017 tarihli ihtarnameyle süresi içinde ayıp ihbarında bulunulan sacların iade alınarak bedelinin cari hesaptan düşülmesinin talep edildiğini, davalının cevabi ihtar ile taleplerini ret ettiğini, müvekkili şirketçe yaptırılan teknik incelemede malzemelerin standartlara uygun olmadığının tespit edildiğini, gönderilen ürünlerin, sertifikalar ile uyumlu olmamaları, uygunluk testinden geçememeleri ve kullanılması tehlikeli olduğundan imalata devam edilemediğini, belirterek listelenen malzemelerin gizli ayıplı olduğunun tespiti ile mevcut halleriyle davalıya iadesine, ayıplı malların fatura bedelinin cari hesaptan düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle davaya itirazları olduğunu,teklif formunda işlenmiş ürünlerin iade alınamayacağının belirtildiğini, ayıp ihbarından hemen önce hesap mutabakatı imzalandığını, davacının teslimin akabinde hemen 60 günlük çek vermesi gerekirken verilmediğini, 60 günlük ödeme süresinin beklenirken bu defa da malların ayıplı olduğunun ileri sürüldüğünü, davacıya toplam 4 adet fatura karşılığı ürün satışı yapıldığını, müvekkil şirketin 2 faturaya ilişkin bedeli icra takipleri neticesinde aldığını, asıl yekünü teşkil eden iki fatura bedelinin ödenmemesi için işbu davanın açıldığını, müvekkil şirketin ayıp ihbarından sonra davalıyla uğraşmamak adına işlenmemiş olması halinde malları iade almayı kabul ettiğini, fakat malların işlenmiş olduğunun anlaşıldığını,davacıya satılan plakaların özel sipariş olup, isteğine göre özel ebatlarda kesildiğini, davacının kalite kontrol departmanının kontrolünden sonra malların teslim alındığını ve sakınca görülmediği için üretimde kullanıldığını, davacı tarafça TÜV tarafından düzenlenen raporun dosyaya sunulduğunu, bu raporun hangi mallar üzerinde yapılan incelemeye dayandığının belli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, dava konusu malzeme yüzeylerinde gözlenen laminasyon ve çatlaklardan dolayı malzemelerin ayıplı olduğu, malzemelerin niteliği dikkate alındığında ayıbın olağan bir tecrübe ve muayene ile ortaya çıkabilecek nitelikte olmadığı; basınçlı kaplarda, bu malzemelerin kullanılması basınç dayanımı açısından sorun teşkil edeceğinden dolayı, malzemelerin basınçlı kap üretiminde kullanılamayacağı, davacının TBK. m. 223/2’ye uygun şekilde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının dava dilekçesinde 27.07.2017 tarihli … no.lu 23.858,66- USD ve 28.07.2017 tarihli … no.lu 31.109,52- USD tutarlı fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek cari hesaptan mahsubunu talep ettiğinden, söz konusu ayıplı ürünlerin davalıya iadesi şartıyla bu talebin kabul edilebileceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu 27/07/2017 tarihli … nolu ve 28/07/2017 tarihli … nolu fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğunun tespitine, söz konusu ayıplı ürünlerin davalıya iadesi şartıyla taleple bağlı kalınarak 10.000-TL’nin taraflar arasındaki cari hesaptan düşülmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ; bilirkişi tarafından çıplak gözle tespit edildiği belirtilen ayıbın gizli ayıp olduğu belirtilerek çelişkiye düşüldüğünü, sacların hangilerinin ayıplı olduğunu belirtilmeden tüm sacların ayıplı olduğu belirtilerek rapor sunulmasının yerinde olmadığını, süresi içinde ayıp ihbarı yapılmadığını, ayıp ihbarının 08/09/2017 tarihinde noter ihtarı ile yapıldığını, daha önceki görüşmelerin ise ödemeler ile ilgili yapıldığını, hangi malların ayıplı olduğuna dair net bir tespit olmadan mahkemece ayıbın gizli olduğu yönündeki tespitin neye göre yapıldığının belli olmadığını, bilirkişi test sonuçlarının farklı olmasına makul ve mantıklı ve teknik hiç bir gerekçe sunamadığını, bilirkişi raporunun kendisiyle çeliştiğini, bilirkişi tarafından laboratuvarda yaptırılan ilk testte üç farklı kalınlıktaki numunelerin TSE standartlarına uygun olduğunun açıkça belirtildiğini, varsayımsal risk sebebiyle malların ayıplı olduğunun kabul edilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafından imzalanan teklif formunun incelenmesinde, üzerinde işlem yapılan malzemelerin hiç bir koşulda iade alınmayacağının belirtildiğini, davacının bu malzemeleri işlediğini, dolayısıyla iadesinin söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıdan satın alınan sacların üretimde kullanılmasından sonra ürünlerde paslanmalar ve çapaklanmalar meydana geldiğini belirterek ebatları ve sayısı dava dilekçesinde gösterilen ayıplı sacların davalıya iadesine, ayıplı sacların fatura bedelinin ise cari hesaptan düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir. TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir. TTK’nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu ihbar etmesi, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceletmesi ve aynı süre içerisinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerekir. Gizli ayıbın ortaya çıkması halinde ise durumun derhal satıcıya bildirilmesi gerekir. Davalı tarafça davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı ileri sürülmüştür. Somut olayda, dava konusu ürünler davacıya 27/07/2017 ve 28/07/2017 tarihlerinde teslim edilmiştir. Davacı; ürünlerdeki ayıpları, sacların üretim sırasında kullanılmasıyla 25/08/2017 tarihinde fark ettiklerini beyan etmiştir. Davacının, üründeki ayıptan haberdar olur olmaz davalıyı haberdar ettiklerini, davalı şirket yetkililerinin ürünleri inceleme üzere iş yerine geldiklerini ileri sürmekte ve tanıklar da aynı yönde beyanda bulunmakta ise de 6102 sayılı TTK’nun 18/3. Maddesi gereğince ayıp ihbarının tanıkla ispatı mümkün görülmemiştir. Bununla birlikte davacının 08/09/2017 tarihli noter ihtarnamesinde ayıp olgusundan davalıyı haberdar etmiştir. Ayıbın fark edildiği 25/08/2017 tarihinden 08/09/2017 tarihi arasında 14 günlük süre geçmiş ise de davacının davalıdan satın aldığı sacların miktarı, ürünlerin kontrolünün alacağı zaman, sertifikaların ürünlerle eş zamanlı teslim edilmemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde ayıp ihbarının 14 gün sonra yapılmasının makul kabul edilmesi gerektiğinden davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede ürünlerden alınan numuneler üzerinde TSE Makine Laboratuvarı Gebze Müdürlüğü’nde yaptırılan inceleme sonucunda, TSE’nin 26/09/2019 tarihli raporunda ürünlerin kimyasal analiz ve çekme deneyi sonuçlarının … standartına uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda kimyasal analiz sonuçlarının malın cinsi ve açıklama bölümünde belirtilen … kalite malzeme değerine uygun olduğu, çekme deneyi sonuçlarının ise yine faturada belirtilen … kalite malzeme değerine uygun olduğu ifade edilmiştir. Bununla birlikte bilirkişi tarafından malzeme yüzeyinde görülen laminasyon ve çatlaklardan dolayı malzemelerin ayıplı olduğu, malzemelerin niteliğini ve özellikleri dikkate alınarak davacı tarafından üretilen basınçlı kaplarda bu malzemenin kullanılmasının basınç dayanımı açısından sorun teşkil edeceği ve basınçlı kap üretiminde kullanılamayacağı belirtilmiştir. Fakat bilirkişi raporunda davacı tarafından siparişi verilen malzemenin özellikleri itibariyle basınçlı kap üretimine elverişli olup olmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacı tarafından davalıya siparişi verilen nitelikteki malzemenin basınçlı kap üretimine uygun olup olmadığı, davacı tarafından basınçlı kap üretimine elverişli doğru sipariş verilip verilmediği de araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Yine davacı ayıplı ürünlerin bedelinin davalı ile aralarında cari hesaptan düşülmesi, diğer bir ifade ile ürünlerin ayıplı olması nedeniyle bedelden sorumlu olmadığını( menfi tespit) ileri sürmektedir.Menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılması mümkün olmadığından davacı vekiline ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bedeli açıklattırılarak bu bedel üzerinden nisbi harcın tamamlattırılması ve davanın esasının incelenmesini gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2020 Tarih 2017/1197 Esas 2020/762 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafça yatırılan 200-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021