Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1461 E. 2022/320 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1461
KARAR NO: 2022/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/276 Esas – 2021/182 Karar
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Tahkim itirazının kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket ile adresi Çin’de bulunan davalı arasında 2010 yılından bu yana devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu,01/06/2013 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi akdedildiğini müvekkili şirketin uzun yıllara yayılan satış, pazarlama vb. işlemleri yapan insan kaynağının temini ve eğitimi gibi yatırımları olduğunu, taraflar arasındaki münhasır distribütörlük sözleşmesinin, 1 Haziran 2020 tarihine kadar geçerli ve olmasına rağmen, davalı tarafın 13/06/2019 tarihinde henüz sözleşmenin sonlanmasına 1 yıl varken, elektronik posta yoluyla pazardaki değişiklikler vb. nedenlerle piyasaya artık kendilerinin gireceğini belirttiklerini,HMK 107. Maddesi kapsamında belirsiz alacak davası kapsamında, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla,sözleşmenin davalı şirket tarafından haksız feshi nedeniyle kâr kaybı 5000- TL’nin, atıl kalan yatırımlar sebebiyle 5.000- TL, Portföy tazminatı olarak 5.000- TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; … ile davacı arasında 01.06.2013 tarihli “Birinci Sözleşme” imzalandığını, bu sözleşmenin 4 yıl süreli olup yürürlükten kalkdığını, yürürlükten kalkmış bir sözleşmeye dayanarak sözleşmenin tarafına karşı istemde bulunulmasının kötüniyetli olduğunu, akabinde dava dışı … Ltd. arasında 21.08.2015 tarihinde ayrı bir sözleşme imzalandığını, bu şirketin ticari unvan değişikliği ile. . Ltd.ünvanın aldığını, 2015 sonrasında işbu ikinci sözleşme üzerinden ve dava dışı şirket ile yürütüldüğünü, davanın pasif taraf sıfatı eksikliği nedeniyle reddi gerektiğini,tahkim ilk itirazında bulunduklarını, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını, ikinci sözleşmenin, …’un unvanını … olarak değiştirmesinin ardından, 15.07.2019 tarihinde feshedildiğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, bu olmazsa haksız davanın herhalde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 5. maddesi, 6100 sayılı HMK’nin 116/1-b, 117 ve 413/1 maddeleri uyarınca taraflar arasında imzalanan 2015 tarihli sözleşmede düzenlenen tahkim şartı nedeniyle önce tahkime başvurulması gerektiğinden bahisle ve tahkim ilk itirazı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalarını 2013 tarihli tek satıcılık sözleşmesine dayandırdıklarını bu nedenle 2015 tarihli sözleşmede yer alan tahkim şartının dava şartı olarak aranamayacağını, aksi halde 2015 tarihli sözleşmedeki tahkim kaydının geçersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih iddiası ile kar kaybı alacağı, portföy (denkleştirme) tazminatı alacağı, atıl kalan yatırım alacağına dair belirsiz alacak davasıdır. Davacı , davalı … şirketi ile 01.06.2013 tarihli 4 yıl süreli endüstriyel tutkala ilişkin tek satıcılık distribitörlük sözleşmesi akdetmiştir. Bu sözleşmede tahkim şartı mevcut değildir. Ayrıca davacı … şirketi ile 21.08.2015 tarihinde endüstriyel tutkala ilişkin distribütörlük sözleşmesi akdetmiştir. Bu sözleşmede tahkim şartı mevcuttur. İkinci sözleşmede birinci sözleşmeye atıf bulunmamaktadır. Dava dışı …şirketi Türkiye’ de bizzat gösterecekleri gerekçesi ile sözleşmenin feshini davacı tarafa e-mail yolu ile bildirmiş, davacı bu durumu kabul etmediklerini dava dışı … şirketine e-mail ile iletmiş, akabinde dava dışı … şirketi tarafından iş bu sözleşme 15.07.2019 tarihinde davacıya gönderilen e-mail yolu ile feshedilmiştir. Davacı vekili haksız fesih iddiası ile kar kaybı alacağı, portföy ( denkleştirme) tazminatı alacağı, atıl kalan yatırım alacağına dair belirsiz alacak” davasını; davacı … AŞ ile davalı … şirketi arasında imzalanan 01.06.2013 tarihli 4 yıl süreli endüstriyel tutkala ilişkin tek satıcılık distribütörlük sözleşmesine dayandırmıştır. Mahkemece ;tahkim ilk itirazının kabulü nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de;davacı dayanağı sözleşmede tahkim şartı bulunmamaktadır.Davalı taraf grup şirketlerden … ile yeni bir sözleşme imzalandığını ,ticari ilişkinin bu şirket ile devam ettiğini ileri sürmüş bu yolda hiç bir inceleme yapılmadan ,ikinci sözleşmede davanın yöneltildiği şirket de taraf olmadığı halde tahkim şartı mevcudiyetinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin ilk sözleşmenin devam ettiği,davalı vekilinin de ikinci sözleşmenin imzası ile ilk sözleşmenin sona erdiği savunduğu anlaşılmakla distrübütörlük ilişkisinin hangi şirket ile devam ettiğinin belirlenmesi davanın çözümü bakımından gereklidir.Bir kısım Gümrük Beyannameleri getirtilmiş ise de ;bir sonuca varılamamaktadır.Gerektiğinde davacının ticari defter ve kayıtları da incelenerek ilk sözleşmenin sona erip ermediği ,ilişkinin dava dışı şirket ile devam edip etmediği davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde görüldüğünden kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/276 Esas – 2021/182 Karar sayılı 16/03/2021 tarihli kararının, HMK.’nın 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022