Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1449 E. 2021/1390 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1449
KARAR NO: 2021/1390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2018/1205 Esas 2021/25 Karar
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında 15/03/2013 tarihli açık satış noktası sözleşmesi imzalandığını,davalının ürün alımın durdurarak sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini ,davalının işyerinde yapılan tesbitte alınan bilirkişi raporunda işletmenin … ismiyle işletildiğini, işyerinde şirkete ait reklam malzemesi ve ürün bulunmadığının rapor edildiğini, 15/03/2013 tarihli sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından davalının işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere toplam 44.000-TL katkı yapıldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak işletmeyi kapattığını, katkı bedeli olan toplam 44.000-TL nin ödeme tarihi olan 28/05/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; müvekkilinin ürün alımına davacının bilgisi dahilinde son verildiğini, ticari ilişkinin 19/05/2014 tarihinde sona erdiğini, katkı bedelinin hukuki niteliğinin “bağış” olduğunu, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin standart sözleşme olup 21.maddenin genel işlem şartı olduğunu,sözleşmede öngörülen miktar taahhüdünün yaklaşık yarısı miktarında bira ürünlerinin satışı gerçekleştiği davacının katkı bedelini vermekteki menfaatlerin bir kısmına kavuşması sebebiyle katkı bedelinin tamamının iadesinin istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmeye aykırı davranması sonucu bilirkişi tarafından kıstelyevm usulüne göre hesaplanan 42.061,30-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle 42.061,30-TL’nin ödeme tarihi olan 28.05.2013 tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalıdan tahsiline davacıya iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1- Davacı vekili; sözleşmenin 21. maddesi gereğince, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi sonucu davalıya ödediği katkı bedelinin tamamen iadesi gerektiğini, sözleşme gereğince taahhüt edilen ürüne oranla yapılan satışa kıyasen katkı bedelinin iadesinin hesaplanmasının sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek red edilen kısma yönelik olarak kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; sözleşmeye aykırı davranışının bulunmadığını, sözleşmenin davacı bilgisi dahilinde son verildiğini, katkı bedelinin bağış olduğunu, bağıştan bir yıllık hak düşürücü içinde dönülebileceğini, katkı bedelinin karşı edimli olmadığını, koşula bağlanmadığını,genel işlem koşulu bulunduğunu, faiz başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; 15.03.2013 tarihinde imzalanan açık satış noktası sözleşmesi m. 21 gereğince davacı tarafından davalıya 28.05.2013 tarihinde ödenen katkı bedelinin davalının satış taahhütlerini yerine getirmemesi nedeni ile iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm Dairemizin 2018/510 esas- 2018/1340 karar sayılı 01.11.2018 tarihli kararı ile HMK.’nın 353(1)a-6 gereği kaldırılmış,mahkemece kaldırma kararına uygun olarak tahkikatın eksik kısımları tamamlanarak bilirkişi 2. ek rapor sonucuna uygun olarak kıstelyevm usule göre hesaplanan bedelin tahsiline karar verilmiştir. Sözleşmede ödenen katkı payının tümünün iade edileceği yazılı ise de bu hükmün ihlal halinde alınan bedelden geriye kalan miktarın tümü olarak anlaşılması gerekmektedir.Davacı tarafından 15.3.2013 tarihli sözleşme nedeniyle davalıya 44.000-TL nakit katkı sağlandığı,davalı şirketin sözleşme süresi içerisinde ürün alımına son verdiği anlaşılmaktadır.Yapılan bilirkişi incelemesine göre davalının 2.643,68 litre ürün aldığı, sözleşme gereğince davalı tarafından davacıya 60.000 litre ürün alma taahhüdünde bulunulduğu davalı tarafından davacıya karşı sözleşme taahhüdünün yaklaşık % 4,4 oranında yerine getirildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili yapılan ödemenin bağış olduğunu geri istenemeyeceği, hak düşürücü sürenin geçtiği ileri sürmüş ise de; davacı tarafça yapılan ödemenin işletmeye destek amacı güden ürün alımı karşılığında verilen bir bedel olduğu anlaşılmakla katkı bedelinin bağış olup geri istenemeyeceği, iade hükmünün genel işlem koşullarına aykırı olduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacı vekili ödenen bedelin tamamının iadesi gerektiğini ileri sürse de katkı payı ihlal olmadığı ve sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece alınan her litre ürün için iade yükümlülüğü o miktar kadar sona erecektir.Taahhüt edilen alım yapılmak suretiyle tamamlanan sözleşmede, iadesi sözkonusu olmayacaktır.Davalının sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içinde 2.643,68- litre ürün aldığı ,57.356,32 litre daha ürün alın taahhüdünün davalı tarafından yerine getirilmediği belirlenmiş; davacı tarafından 60.000 litre ürüne tekabül eden katkı bedelinin 44.000-TL olarak davalıya ödenmesi karşısında; davalının 1.938,70- TL ye tekabül eden katkı bedeline hak kazandığı ancak 42.061,13TL ye tekabül eden katkı bedelini davacıya iade etmesi gerektiği hesaplanmıştır. Bilirkişi tarafından hesaplanan tutarın davacıya iadesi gerektiğinden ,ödeme tarihinden itibaren faiz işletileceğine ilişkin sözleşme hükmünün dikkate alınarak faiz işletilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurularının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Alınması gereken 2.873,20-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 719,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.153,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı ve davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/09/2021