Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1434 E. 2021/1577 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1434
KARAR NO: 2021/1577
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2020
NUMARASI: 2020/324 2020/678
DAVA: Sicil Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İlk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin sahibi bulunduğu … ltd.şti.nin 1997 yılında kurulduğunu, halende faaliyetine devam ettiğini, ancak bu şirketin sermaye artırımı yapmadığı gerekçesiyle davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından sicilden resen terkin edildiğini, şirketin yeniden ihyası için İstanbul Anadolu 6. ATM nin 2016/25 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, mahkemece 2017/405 Karar sayılı hüküm ile davanın kısmen kabulü ve şirketin ihyasına karar verildiğini, sermaye artırımının ise şirket ihyasından sonra yapılması gerektiği gerekçesiyle sermaye artırımı taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, kesinleşen kararın uygulanması için Ticaret Siciline 10/04/2019 tarihinde yazılı olarak başvurduklarını ancak bu başvurunun 10/04/2019 tarihli yazı ile mahkemeden sermaye artırımı kararı alınmadığı gerekçesiyle reddedildiğini belirterek, müvekkiline ait şirketin 07/07/2014 tarihinde re’sen terkinine ilişkin terkin işleminin iptaline ve mahkeme kararına aykırı olarak verilen 10/04/2019 tarihli işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … Ltd. Şti’nin ihyasına ilişkin İstanbul Anadolu 6. ATM’nin kararı kesinleşmiş olup, kesinleşen karar doğrultusunda işlem yapılması gerektiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılarak sicilden resen terkin edilen şirket bilgisi de verilerek TTK geçici 7. Maddesinin 4/a ve 4/b maddeleri gereğince alınan kararların, şirkete ve şirketin sicildeki adreste kayıtlı temsilcilerine çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenildiği ve gelen yazı cevabı incelendiğinde sadece şirkete tebligat çıkartıldığı, temsilciye tebligat çıkartılmadığı görüldüğünden resen terkin işleminin de Yargıtay 11. HDnin 20/11/2017 tarih 2016/8629 Esas 2017/6341 karar sayılı ilamda da belirtildiği üzere kanuna aykırı olduğu tespit edilmiş olup, resen terkin işleminin iptaline ilişkin karar da kesinleştiğinden,kesinleşen karar doğrultusunda ihya edilen şirketin sicile tescil etmesi gerektiğinden 10/04/2019 tarihli işlemin iptaline, davacının diğer taleplerinin ise vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; sermayeden dolayı münfesih olan şirketlerin ihyaya ilişkin hükümde sermaye arttırımına izin veren açık bir karar bulunmadığı takdirde, söz konusu şirketlerin kaydı açılsa dahi münfesih olmaktan kurtulamayacağını, zira şirketlerin kanuni olarak sermaye arttırımı yapmaları için öngörülen sürenin dolduğunu, anonim şirketlerin zorunlu asgari sermayesi 50.000-TL olarak ve yine limited şirketlerin asgari sermayesinin de 10.000-TL olarak belirlenmiş olup, 6103 sayılı kanunun 20. maddesi gereğince sermayesini, kanunda öngörülen zorunlu asgari sermayeye yükseltmeyen şirketlerin münfesih sayılacağının düzenlendiğini, 6102 Sayılı Kanun’un geçici m.7/f.1 maddesi gereğince resen terk edildiğini, uyuşmazlığın çözümünün İstanbul Anadolu 6. ATM’nin 2016/25 Esas sayılı kararına binaen, dava konusu şirketin sermaye arttırımı yapıp yapamayacağının tespitinden ibaret olduğunu, ihya için açılan pek çok davada da; şirketlerin sermayesini arttırmasına müsaade edilmesi suretiyle kaydının açılması veyahut da ihya edilmesi gibi açık şekilde hüküm kurulmuş olup, ancak bu halde ihya edilen şirketlerin sermaye arttırımı yapması ve infisah sebeplerini ortadan kaldırmasına müsaade edildiğini ve böylece bu şirketlerin ticari hayata geri dönmesinin mümkün olabildiğini, dayanak kararda dava konusu şirketin sermaye arttırımına açıkça müsaade edilmesine ilişkin bir hüküm verilmediğini ve sermaye arttırımı için gereken kanuni süreyi kaçırdığını, yani infisah sebebini ortadan kaldıramayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğünün 10/04/2019 tarihli karara itiraz edilerek iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/25 Esas 2017/405 Karar nolu ilam ile … Ltd. Şti’nin ihyasına karar verildiği, kararın 03/04/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacı tarafından kesinleşen karar doğrultusunda, ihyasına karar verilen şirketin sicile tescili için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurulduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen 10/04/2019 tarihli karar incelendiğinde, “şirketin tescilli sermayesi 5.000-TL olup, ihya edildiğinde münfesih durumda olacağından, sermaye arttırımına ilişkin mahkeme kararı ve sermaye arttırımı kararı alınıp iki işlem ayrı ayrı evrak düzenlenip, birlikte başvuru yapılmalıdır” denilerek talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. … Ltd. Şti’nin ihyasına ilişkin İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı kesinleşmiş olup, kesinleşen karar doğrultusunda işlem yapılması gerekmektedir.Kararın gerekçesinde sermaye artırımının ihyadan sonra yapılacağı belirtilmiştir.kararın gerekçesi de kesinleştiğinden terkin işleminin iptaline , İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kesinleşen karar doğrultusunda ihya edilen şirketin sicile tescil etmesi gerektiğinden 10/04/2019 tarihli işlemin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle;İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021