Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1426 E. 2023/1776 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1426
KARAR NO: 2023/1776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2021
NUMARASI: 2019/722 Esas – 2021/169 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 14.379,64-TL cari hesap borcunun davalı tarafından ödenmediğini ve borcun tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, alacak miktarından daha fazla malın davacıya iade edildiğini, davacının o malları kargodan almadığını, müvekkilince davacının reklamının tabelayla yapıldığını ve davacının o işe ilişkin ödemeyi yapmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporuna göre takip konusu cari hesap alacağının dayanağını oluşturan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacının davalıdan 14.379,64-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği; davalının noterden gönderdiği 08/10/2019 tarihli ihtarnameyle 2 adet iade faturası düzenlediği ancak bu faturalara konu malların ayıplı olduğu, malların davacıya iade edildiği ve iadenin davacı tarafından kabul edildiği hususlarının davalı tarafından ispat edilemediği ve davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize hak kazanılmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 14.379,64-TL üzerinden devamına, asıl alacak 14.379,64-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını, davacıdan satın alınan mallardaki arızaların daha sonra ortaya çıkan ve müşteriler tarafından iade edilen 2 yıl garantili mallar olduğunu, bu nedenle ayıplı malların depo edilerek faturayla iade olunduğunu, bilirkişiden ek rapor alınarak ayıplı mallarının bedelinin ve ayıptan kimin sorumlu olduğunun tespitinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi “(2) ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerini haizdir.Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK m.222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 18/02/2019 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 14.379,64-TL olduğu; davalı tarafın defter ve kayıtlarına göre de davalının davacıya takip tarihi itibariyle olan asıl borç tutarı 14.380,60-TL olduğu davalının defterlerinin de kanuna uygun tutulduğu belirlenmiştir. Yukarıda zikredilmiş HMK m.222/2-3’e göre, her iki tarafın defterlerinin birbirlerini teyit ettiği, dolayısıyla davalının davacıya 14.379,64-TL borçlu olduğu ve bunun aksinin davalı tarafından kesin delillerle kanıtlamadığı anlaşılmıştır. Basit yargılama usulünde HMK m.319’a göre iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı da cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlamaktadır. HMK m.141/2’de de bu konuda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. Buna göre davalı tarafça cevap dilekçesinde ayıp savunması yapılmamış ancak bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ayıp ve iade faturası savunmasında bulunulması, davacının açık muvafakati bulunmadığından kabul edilmemiştir. Kaldı ki 18/02/2019 tarihinde başlatılan icra takibinden sonra davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan ve takipte talep edilen asıl alacak tutarına isabet eden 10/10/2019 tarihli toplam 14.378,79-TL iki adet iade faturasının dikkate alınması da mümkün bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 982,27-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 245,56‬-TL harcın mahsubu ile kalan 736,71‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2023