Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1382 E. 2021/1227 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1382
KARAR NO: 2021/1227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2021
NUMARASI: 2021/147 Esas 2021/303 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkili …’ün, işçilik alacaklarının tahsili için Bakırköy 43. İş Mahkemesi’nin 2021/279 Esas (Eski Esas: Bakırköy 31. İş Mahkemesi’nin 2018/490 Esas) sayılı dosyası ile davalı … AŞ aleyhine alacak davası ikame ettiğini,Mahkemece, 15.01.2021 tarihli celsede davalı şirketin ihyası için dava açılmak üzere yetki verildiğini, İstanbul Ticaret Sicilinin … sicil numaralı, … oda sicil numaralı … A.Ş’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :1-Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili ; Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle; müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru; davacının tasfiyesi tamamlanan … A.Ş.’den herhangi bir hak veya alacağının bulunmadığını, davacının alacaklı olması durumunda tasfiye sırasında bunu ileri süreceğinin açık olduğunu, davacı tamamen kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının Bakırköy 43. Mahkemesi’nin 2021/279 esas sayılı dosyası ile açtığı davada taraf teşkili sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde … AŞ’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı …(…ı)’ün şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru; davacının şirketten herhangi bir hak veya alacağı bulunmadığını, alacaklı olması durumunda bunu tasfiye sırasında ileri süreceğinin açık olduğunu, tasfiyeden haberdar olduğu halde alacak iddiasında bulunmayan davacının kötü niyetle işbu davayı açtığını, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde …Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin son tescilini 20/06/2019 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiği 20/06/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, davalının da tasfiye memuru olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin Bakırköy 43. İş Mahkemesi’nin 2021/279 Esas (Eski Esas: Bakırköy 31. İş Mahkemesi’nin 2018/490 Esas) sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu, davanın 18/10/2018 tarihinde açıldığı, 01/10/2018 tarihinde tasfiye kararı alındığı ve dosyanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ,davalı şirketin davacıya bir borcu olup olmadığının açılmış bulunan derdest dava da inceleneceği, bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest dava mevcut iken tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle tasfiyenin usulen sonlandırıldığı kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 44,10-TL posta masrafının davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/09/2021