Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1358 E. 2021/1523 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1358
KARAR NO: 2021/1523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2019/386 Esas 2019/1458 Karar
DAVA: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Dairemizce verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından bozularak iadesi üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA-İTİRAZ: Davacı vekili ; müvekkili şirketin 22.03.2019 tarihli olağan genel kurulunda, şirket esas sözleşmesinin 8.3 maddesine göre YK üyesi …’ın 3 yıllığına YK başkanı olarak seçildiğini, genel kurulda alınan kararların tescil ve ilanı için sicile başvurulduğunu, genel kurul toplantı tutanağının 8 nolu kararında YK başkanının 3 yıllığına seçilmiş iken ticaret sicil gazetesinde yayınlanan tescil kararı incelendiğinde, …’ın 1 yıl için seçildiği hususunun tescil edildiğinin görüldüğünü,bu nedenle 08/04/2019 tarihli gazete ile durumu öğrendiklerinden TTK nın 34. maddesi uyarınca tescil kararına itiraz ettiklerini belirterek tescilin düzeltilerek …’ın 3 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İTİRAZA CEVAP:Davalı İstanbul Ticaret Sicili vekili; davanın TTK’nın 34. maddesinde gösterilen usule uygun olarak açılmadığını, verilecek karara karşı kararın tebliğinden itibaren 8 gün içinde sicilin bulunduğu yerdeki mahkemede açılabileceğini, kabul veya red kararı mevcut olmadığını, 22.3.2019 tarihli tescil başvurusu üzerine 22.3.2019 tarihinde tescil isteminin gerçekleştirildiğini, davacının tescil edilen genel kurul kararının değiştirilmesini talep ettiği bu talebin genel kurul iptal davasının konusunu oluşturduğu,iddia edilen aykırılıklar bakımından sicil müdürlerinin resen harekete geçip tescilden imtina edemeyeceğini, TTK’nın 366(1) maddesi uyarınca A.Ş. YK’nun her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçmek zorunda olduğunu, davacı şirketin esas sözleşmesinin (8)3. maddesinde “haklı bir sebep bulunmadığı takdirde, pay grubu üyeleri tarafından önerilen adaylar arasından seçilmesi zorunludur. YK başkanı, 3 yılda bir genel kurul tarafından seçilir.” şeklinde yer alan düzenlemenin her ne kadar YK Başkanını’nı bir kere seçildiğinde 3 yıl süre ile görev yapmasını amaçladığı düşünülebilse de bu husus yasal olarak mümkün olmadığından; bu düzenleme ancak TTK hükümlerine göre YK tarafından her yıl seçilmek durumunda bulunan YK Başkanı ve en az bir başkan vekilinin 3 yılda bir genel kurul tarafından seçileceği anlamında daraltılarak yorumlanabildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;tescil talebi üzerine tescil işleminin yapıldığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı, davacı şirketin dava açmadan önce Sicil Müdürlüğü’ne başvurarak tescilin düzeltilmesi talebinde bulunması ve bu talebinin reddi halinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde dava açması gerekirken doğrudan dava açtığı,gerekçesiyle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ticaret sicile başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafça düzeltilerek kısmen tescil edildiğini, genel kurulun …’ı 3 yıllığına yönetim kurulu başkanı olarak seçtiğini, davalı kurumun hatalı bir şekilde düzeltme yaparak 1 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği hususunda tescil ettiğini, tescil kararın itiraz edildiğini, TTK 34.maddesinde tescil başvurularına karşı verilen kararlara karşı itiraz edilebileceğinin düzenlendiğini, kararın kaldırılarak tescilin düzeltilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF KARARI: Dairemizin 2020/408 Esas 2020/517 Karar sayılı ve 21/05/2020 tarihli kararıyla; YK üyelerini 3 yıl süre ile seçebilecek olan genel kurulun, davacı şirketin esas sözleşmesi gereği seçilen üyeler içerisinden aynı süreyle görev yapmak üzere YK başkanını da seçme yetkisi bulunduğu, Kanundaki 3 yıl süreli sınırlama ancak yönetim kurulu üyelerinin görev süresine ilişkin olduğu, Genel kurulun YK Başkanını ancak 1 yıl süre ile seçebileceğine ilişkin bir sınırlama olmadığı, zira genel kurulun dilediği zaman yönetim kurulunu görevden alma yetkisi olduğu, 1 yıllık süre ancak yönetim kurulunun kendi içinde yapacağı seçim için öngörülmüş olup; nitekim YK başkan vekilinin de 1 yıllık süre ile yönetim kurulunca seçildiği, Genel kurul tarafından 3 yıl için seçilmiş başkanın 1 yıl süre ile sınırlı olarak seçildiği hususunun sicile tescil edemeyeceği; Ticaret sicilinin tescil kararı 8.4.2019 tarihli ticaret sicili gazetesinde yayınlandığı ve davacı şirketin yasal süre de 15 nisan 2019 tarihinde tescil kararına itiraz ettiği, hatalı yapılan tescil kararı ve işlemine yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bir karar olmadığından bahisle istemin reddine, karar verilmesi doğru olmamış ise de bu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılarak itirazın kabulü ile davalı şirketin 22.3.2019 tarihli genel kurulunda Yönetim kurulu Başkanı seçilen …’ın 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkanı seçildiğinin tesciline karar verilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine; “Yargıtay 11.HD. 2020/6310 esas, 2021/5300 karar sayılı ve 22/06/2021 tarihli ilamı ile;6102 sayılı TTK’nın 340. maddesi, ile getirilen “Emredici Hükümler İlkesi uyarınca TTK’da anonim şirketlere ilişkin hükümler kaideten “emredici” nitelikte olup, şirket ana sözleşmesi ile bu hükümlerden, “ancak TTK hükümlerince izin verilmesi halinde” sapılabilecektir… Yönetim kurulu başkanının seçimine ilişkin aynı kanunun 366/1. maddesinde, ise yönetim kurulu üyelerinin her yıl kendi üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçebileceği düzenlenmiş olup, bu hükümler karşısında, yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu üyeleri arasından 3 yıl süre ile anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesine ilişkin esas sözleşme hükmünün 1 yıldan fazla süreler yönünden geçerliliğinden söz edilemeyeceği, Davalı … Sicilinin yönetim kurulu başkanı seçimini 1 yıllık süre yönünden tescil etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, o halde davanın reddi gerekirken bölge adliye mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
DİRENME GEREKÇESİ: TTK 408(1)maddesi ” b) Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları genel kurulun yetkisindedir.” TTK’nun 362(1)maddesi ise yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. “şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nın 366 (1) maddesi;”Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan,en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. ” Davacı şirketin esas sözleşmesinin 8(3) maddesinde de “YK Başkanı’nın 3 yılda bir genel kurul tarafından seçileceği öngörülmüştür. 22.3.2019 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 7. maddesi ile 3 yıl süreyle görev yapmak üzere YK üyelerinin seçildiği , 8. maddesi ile; oybirliği ile 3 yıl süre ile (2022 yılında yapılacak olağan genel kurul toplantısı tarihine kadar) görev yapmak üzere … YK başkanı seçilmiştir. 8 Nisan 2019 tarihli ticaret sicil gazetesinin tetkikinde …’ın 3 yıl için seçilmiş iken 1 yıl süre için YK başkanı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; YK üyelerini 3 yıl süre ile seçebilecek olan genel kurulun, davacı şirketin esas sözleşmesi gereği seçilen üyeler içerisinden aynı süreyle görev yapmak üzere YK başkanını da seçme yetkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Kanundaki 3 yıl süreli sınırlama ancak üyelerin görev süresine ilişkindir. Genel kurulun YK Başkanını ancak 1 yıl süre ile seçebileceğine ilişkin bir sınırlama yoktur. Zira genel kurulun dilediği zaman yönetim kurulunu görevden alma yetkisi vardır. 1 yıllık süre ancak yönetim kurulunun kendi içinde yapacağı seçim için öngörülmüş olup; nitekim YK başkan vekili de 1 yıllık süre ile yönetim kurulunca seçilmiştir.Genel kurul tarafından 3 yıl için seçilmiş başkanın 1 yıl süre ile sınırlı olarak seçildiği hususunun sicile tescil edemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Yargıtay bozma ilamında ,”6102 sayılı TTK’nın 340. maddesi, ile getirilen “Emredici Hükümler İlkesi uyarınca TTK’da anonim şirketlere ilişkin hükümler kaideten “emredici” nitelikte olup, şirket ana sözleşmesi ile bu hükümlerden, “ancak TTK hükümlerince izin verilmesi halinde” sapılabilecektir.”denilmiştir.Buna göre,yönetim kurulu başkanı seçimine ilişkin HMK 366(1)maddenin emredici düzenleme olup olmadığının üzerinde durulmalıdır. “Yönetim kurulu başkanı kanunda detaylı olarak düzenlenmemiş, başkanın görevleri konusunda şirkete geniş bir hareket alanı bırakılmıştır.(AŞ Yönetim Kurulu-… sahife:54 vd) “Yönetim kurulu başkanının özel konumu ,şirketin geleneksel anlamda temsilcisi ve konuşmacısı olması nedeniyle ,yasada pay sahipleri pay sahipleri tarafından seçilebileceği yolunda esas sözleşmeye hüküm konulabileceği öngörülmektedir.(TTK 366/1) (Prof Dr.Hasan Pulaşlı ,cilt.2 ,s.1253) TTK 366(1) maddesinin yönetim kurulunun , başkanını seçme yetkisinin emredici düzenleme olmadığı madde metninden açıkça anlaşılmaktadır.Zira esas sözleşmeye konulabilecek bir hükümle ,başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin genel kurul tarafından seçilebileceği öngörülmektedir.Ancak yönetim kurulunun, başkanı 1 yıl süreyle seçebilme yetkisinin genel kurul tarafından seçilecek başkanın görev süresine kıyas yoluyla uygulanması mümkün görülmemiştir. Davacı şirket genel kurulca esas sözleşmede öngörüldüğü üzere üç yıl için seçilen yönetim kurulu başkanını seçme hak ve yetkisi olduğu, HMK 366(1)madde de süreye ilişkin kısıtlama olmadığı ancak yönetim kurulunu üç yıl süre ile seçebilecek genel kurulun esas sözleşmeye konulacak bir hükümle üç yıl için seçebileceği kabulü ile YK. Başkanı seçilen …’ın 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkanı seçildiğinin tesciline karar verilmiştir. Nitekim 18 mart 2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ana sözleşmenin geçici madde 1 de ilk seçilen yönetim kurulu “ilk yapılacak genel kurula kadar” 1 yıllık süre sınırlaması olmadan sicile tescil edilmiştir.Yargıtay bozma ilamının yasal düzenlemeye aykırı olduğu sonucuna varıldığından uyulmamış ,direnme kararı verilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın usulden reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/386 Esas-2019/1458 Karar sayılı ve 21/11/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; İTİRAZIN KABULÜNE “Davacı şirket’in 22.3.2019 tarihli genel kurulunun 8 nolu kararı ile yönetim kurulu başkanı Abdullah Tancan’ın 3 yıl süre ile seçildiği hususunun tesbiti ve ticaret siciline tesciline” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 59,30-TL karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça ödenen 44,40-TL peşin harç ve davacı tarafından yapılan 112,45-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 3.400- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan toplam 113,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 2.040-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, HMK.’nun 356. maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda oy birliğiyle karar verildi. 20/10/2021