Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1357 E. 2023/425 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1357
KARAR NO: 2023/425
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2017/280 Esas – 2018/662 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2023
Dairemizce verilen kararın Yargıtay 11. H.D tarafından bozulması üzerine yapılan duruşmalar sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; sigortalı …Ltd.Şti.’ne ait muhtelif emtianın müvekkili şirket tarafından emtia nakli sigorta poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığı, davaya konu emtianın 15.04.2015 tarihinde Gebze’den ABD.’ye nakledilmek üzere gemi ile sevk edilmek üzere sağlam şekilde Ambarlı Limanı’na getirildiğini, 16.04.2015 tarihinde sigortalı şirkete ait bir adet konteynerin gece vardiyasında Liman operatörü yönetimindeki makine ile elleçleme sırasında 3. kattan yere düşerek kısmen hasarlandığını, müvekkili tarafından 165.520-TL hasar bedelinin 28.05.2015 tarihinde ödendiğini ileri sürerek anılan miktarın(davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere ) ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı …AŞ vekili; kaza sonucu müvekkilince gerekli işlemlerin yerine getirildiğini, değer kaybının olmaması için gerekli olan işlemlerin yapıldığını, sigorta konusu yükte düşmeye bağlı hasarın yanı sıra yükün taşınması sırasında hasar meydana geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Sig.AŞ vekili; zararın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkilinin ikametgah adresinin İst.Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırları içerisinde kaldığını haksız fiilin işlendiği yerin Beylikdüzü olması nedeni ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacının halefiyet hakkını kazandığını ispatlaması gerektiğini davaya konu edilen sigortalı emtialardaki hasarın tek bir olay neticesinde meydana gelmeyip her bir olay sonucu oluşan hasarın denetime elverişli şekilde tespiti gerektiğini savunarak davanın yetki ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece ; verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırılmaması nedeni ile bilirkişi incelemesinin yapılamaması nedeni ile bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı, davada meydana gelen zararın miktarı, zararın kaza sırasında mı yoksa davalılar ile ilgili olmayan taşıma sırasında mı meydana geldiği hususu ile yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamı içerisinde olup/ olmadığının belirlenmesi teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılması zorunlu olduğu belirtilen hesaplamanın mahkemece de yapılamayacağı gerekçesi ile davacının kanıtlanamayan davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili: dava açılırken bilirkişi gideri için gider avansı yatırıldığını mahkemenin iki kişiden oluşan bilirkişi heyetine dosyayı tevdi etmesinin hukuka aykırı olduğunu bilirkişi giderinin yatırılmasının dava şartı olmadığını, delil avansı olduğunu, dava açılış aşamasında bilirkişi ücreti yatırıldığı gözetilmeksizin bilirkişi ücreti yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ,dosyada mevcut sigorta eksper raporunun delil niteliğinde olduğunu ve bu deliller değerlendirilmeden karar verilemeyeceğini, davacının hak arama özgürlüğünün yeteri derecede kullanılmadığını belirterek hatalı kararın ortadan kaldırılmasına yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … A.Ş, … Sig..A.Ş. vekili ; davanın reddine karar verildiğini, ancak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davalılar vekilleri lehine nispi vekalet ücretine hükmolunmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE VE SÜREÇ: Dava, Emtia Nakli Sigorta Poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin, davalılardan TTK 1472 . Maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda ; HMK’nın 324/1 hükmü gereği,delil avansına yönelik ara kararında bilirkişi incelemesi yatırılması gereken miktar belirtilerek ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğini ihtar etmesine rağmen davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde veya daha sonra delili avansı yatırılmamıştır. TTK nun 1472 maddesi uyarınca davacı sigortacının sigortalısına ödediği zararın miktarı, zararın meydana geliş şekli ve yapılan ödemenin sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalıp kalmadığının tespiti hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan,çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektirmekte olup tarafların katılımı olmaksızın davacının başvurusu üzerine yapılan expertiz raporu esas alınarak karar verilmesi de mümkün olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı ,ancak mahkemece ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verildiği halde davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ,Davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına,davalılar lehine takdir olunan nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir.Kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine ;Yargıtay 11 HD nin 2020/5623 esas 2021/4735 karar sayılı ,3.6.2021 tarihli ilamı ile ” İlk Derece Mahkemesince 09.11.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık belirlenmiş olup, dava dışı Sigortalıya ait emtianın davalı şirket tarafından işletilen limanda yüksekten düştüğü konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın meydana gelen hasarın bu düşmeden mi yoksa eşyanın taşınması sırasında mı kaynaklandığı noktasında olduğu tespit edildiği,HMK’nın 190/1 maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. İspat yükünün doğru tayini davanın seyri açısından hayati öneme haizdir. TMK’nın 6. maddesine göre de kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Ayrıca HMK’nın 324. maddesinde taraflardan her birisinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ücreti kesin süre içerisinde yatırmak zorunda olduğu, tarafların aynı delilin ikamesini talep etmeleri halinde gereken avansı yarı yarıya ödeyecekleri düzenlenmiştir. Davalı … Loj. ve San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında meydana gelen hasarın düşmenin yanı sıra yükün taşınması sırasında meydana geldiği savunmasında bulunduğu,hasarın, elleçleme öncesinde meydana geldiği hususunun ispatı davalı … San. ve Tic. A.Ş.’ye düşmektedir. Emtiada meydana gelen hasar miktarının ise davacı tarafından ispatlanması gerekir. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün kimde olduğu hususunda hataya düşülerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere yatırılması gereken avansın tamamını davacıya yüklenmesi ve kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış verilen kararın davacı yararına bozulmasına” karar verilmiştir.Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. Bozma ilamı gereği mehil verilerek gider avansı tamamlanmış bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Olaya ilişkin ;16/04/2015 tarihli tutanakta gece vardiyasında Liman operatörü … yönetimindeki TF21 kodlu makine ile K-1 sahasında konteyner elleçleme esnasında makine spreaderinin … tanıtıcı numaralı 1×40 dolu konteynere takılması neticesinde anılan konteynerin 3.kat seviyesinden düştüğü, bu düşme neticesinde aynı istifte bulunan 4×40 dolu konteynerin kısmen hasarlandığı, … noılu konteynerin … numaralı sealinin sağlam olduğu ve konteynerin sağ panelinde yaklaşık 40x200x600 cm dışarı çıkık şeklinde hasar tespit edildiği yazılıdır. 28/04/2015 tarihli tutanakda ise, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü yazılarına istinaden … Ltd. Şti. Firması adına … tanıtıcı nolu parsiyel muhteviyatı konteyner içinde yüklü olan 15/04/2015 tarihli tescilli … sayılı beyanname muhteviyatı Bronz döküm dişli taslağı olan 16 palet 9692 kg eşya anılan firma temsilcisi talebi ve nezaretinde konteynerden boşaltılarak firmanın temin ettiği … plakalı araca paletlerin hasarlı olarak yüklendiği, yükün fiziki kontrollerinin yapılarak, 16 kap eşya görülerek beyannamenin muhteviyatını tamamının firma temsilcisine teslim edildiği belirtilerek tutanağın Kumport Liman İşletmesi Gümrük Gözetim Memurları ve teslim alan firma temsilcisi tarafından imzalanmıştır.Hasar konusu emtianın değeri bakımından incelendiğinde; Davacı sigortacının emtia nakil sigorta poliçesine göre malın değeri 154.910,90- USD’dir ve bu bedel üzerinden %10 (15.491,09 USD) artırım yapılarak 170.401,99 USD sigorta değerine ulaşıldığı, Dosyada iki ayrı eksper raporu bulunup ;13.05.2015 tarihli Ulusal ekspertiz raporuna ek 21.05.2015 tarihli raporda hasar bedeli; emtia hasarlı olan ve olmayan olarak iki gruba ayrılmış, hasarlı olanlara emtianın ticari fatura birim değeri ve hasar adedi üzerinden hesaplama yapılarak 5.556,64- kg, değişik tip ve modellerde toplam 209 adet hasarlı emtia için hasar miktarının 92.018,31- USD (246.360,62 -TL (döviz kuru 2,6773 TL)) olduğu ,hasar bedeline hasarlı olan 16 adet sandık bedeli 2.701,02- TL, gidiş-dönüş nakliye bedeli 1.156,40 -TL, Gümrük Masrafları bedeli 631,25- TL ilave edilerek toplam 250.849,29 TL hesaplanmış, sovtaj indirimi ise 5,60 -usd/kg üzerinden toplam 31.117,18- USD (31.117,18x 2,6773=83.310.04- TL) sovtaj bedeli mahsup edilerek 167.539,25- TL hasar bedeli hesaplanmıştır. %10 ilave bedel ile 184.293,17 -TL dir. … Eksper raporunda ise hasar miktarının tespiti bakımından yine emtianın ticari fatura bilgileri esas alınarak 5.556,64 kg ve 209 adet hasarlı emtia için 92.018,31- USD emtia bedelinin belirlendiği, sandık bedeli olarak 320,60 -USD, nakliye bedeli 366,04 -USD gümrük masrafları olarak 235,77 USD olmak üzere toplam hasar bedeli olarak 92.940,72 USD’ye ulaşıldığı (bu bedelin TL cinsinden (92.940,72×2,6773)= 248.830,19 TL olduğu), 31.117,18 USD sovtaj tenzili ile 61.823,54 USD (61.823,54×2,6773= 165.520,16 TL) gerçek hasar bedeli hesaplanmıştır.Her iki eksper raporunda; hasarlı emtia miktar ve değeri ,emtianın toplam değeri ile sovtaj değeri aynı tutardadır. Cüzi farklılığın, sandık ,nakliye ve gümrük giderlerinin TL-usd cinsinden hesaba dahil edilmesi nedeniyle oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi, yaptığı hasar ödemesinden dolayı TTK’nın hükümlerine göre sigortalısına halef olarak işbu davayı açmaya hak kazandığı gibi, aynı zamanda aldığı ibra ve temlikname ile sigortalı şirketin dava konusu hasara ilişkin üçüncü kişiler üzerindeki bütün haklarını temlik alarak TBK m.183 vd hükümlerine göre işbu davayı açmaya hak kazanmıştır. TTK m.1186/2 gereğince “Taşıyanın ödemesi gereken tazminatın toplamı, eşyanın navlun sözleşmesine uygun olarak gemiden boşaltıldığı veya boşaltılması gereken yerdeki ve tarihteki değerine göre hesaplanır. Eşyanın değeri, borsa fiyatına veya böyle bir fiyat yoksa, cari piyasa fiyatına veya her ikisinin de yokluğu hâlinde aynı nitelikte ve kalitede eşyanın olağan değerine göre belirlenir” Buna göre emtianın, ticari satış faturası değeri ve varma yerine taşınarak orada serbest dolaşıma girmesi için yapılan masrafların da hesaba dahil edilmesi gerekmektedir. Hasar ve miktarı nedeniyle davalıların sorumluluğu bakımından yapılan bilirkişi incelemesi neticesi alınan kök ve ek raporlarda; konteyner içinde dişli taslakları düşmeden etkilenmiş, yerçekimi kuvveti etkisiyle boyutlarında değişimler, geometrik şeklinde makrogeometrik, yüzeylerindeki sürtünme etkisiyle de mikrogeometrik çizikler oluşarak hasarlandığı, emtianın ticari satış faturasına göre emtia değeri olarak verilen 154.910,90 -USD fiyat, 2.950- USD navlun ve 340- USD sigorta ödemesi dahil olarak CIF teslim şartlı (fiyat+navlun+sigorta) olarak verildiği, emtianın ticari faturası üzerindeki değere göre belirlenen emtia hasar bedeli olarak belirlenen 92.018,31 -USD’nin TTK m.1186/2 hükmüne uygun olduğu , sigortalının hasar nedeniyle veya hasar miktarını azaltmak için yaptığı masrafların da (sandık bedeli olarak 320,60- USD, nakliye bedeli 366,04 -USD gümrük masrafları 235,77- USD olmak üzere toplam 922,41- USD) zarar miktarına ilavesi (92.940,72 USD) ve sovtaj miktarının (31.117,18-USD) mahsubuyla ulaşılan 61.823,54-USD karşılığı (61.823,54×2,6773) = 165.520,16- TL’nin gerçek zarar ilkesine uygun olduğu ,Bir nolu davalı … Sigorta’nın sorumluluk miktarının tayini bakımından sorumluluk sigortası poliçesinin de dikkate alınması gerektiği, poliçeye göre 5000-USD muafiyet uygulanması gerektiğini, buna göre 61.823,54- USD olan toplam zararın (61.823,54-5000)= 56.823,54 USD karşılığı (56.823,54×2,6773)= 152.133,66-TL’den iki davalı da müşterek ve müteselsil olarak, 5000-USD’den ise iki nolu davalı Kumport şirketi sorumlu olduğu yolunda kanaat bildirilmiştir.Yapılan bilirkişi incelemesine, toplanan tüm delillere göre davacı sigortalısı tarafından Amerika ülkesine ihraç edilmek üzere Kumport’un işleticisi bulunduğu Liman Sahasına teslim edilen emtianın konteyner içinde bulunduğu forklift çatalına takılan konteynerin 3. Kattan düştüğü, hasarlanan emtianın ihraç imkanı kalmadığından sigortalıya iade edildiği ve burada davalılar tarafından tayin edilen eksper tarafından hasarlı ve hasarsız emtianın ayrıştırıldığı 5.556,64 kg ve 209 adet hasarlı emtia için 92.018,31- USD hasar tutarı belirlendiği ,hasarlı sandık ,nakliye gideri ,gümrük masraflarının da ilavesiyle hasar tutarının toplam 92.940,72-usd zarar bulunduğu bu miktardan 31.117,18 USD sovtaj tenzili ile 61.823,54 USD (61.823,54×2,6773= 165.520,16 TL) gerçek zarar hesaplandığı ,bu miktarın sigortalıya ödenerek alacak haklarının temliki ile davacının eldeki davayı açmaya hak kazandığı ,davalı liman İşletmecisinin bu hasardan sorumlu bulunduğu, sonradan yapılan elleçlemenin hasarda etkisi bulunmadığı ,iki ayrı hasar mevcut olmadığının tutanaklar ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu ,toplam emtia ağırlığı 9.354,50- kg olmasına rağmen hasarlı emtia 5.556,64- kg olarak tespit edildiği , Yüklü konteynerin düşürülmesi ile oluşan kuvvetin etkisiyle emtianın hasar gördüğü ,ayrıca forklift ile yüklemenin hasara sebep olmayacağı, ancak önceden oluşmuş hasarı daha da artırarak hasarın büyümesine neden olacağı (s.18, d), dişli taslaklarının ilk sigorta eksperi tarafından rapor edildiği ve görüntülendiğine göre dişli taslaklarının tamamının düşme neticesinde hasar aldığının doğrulandığı, dişli taslaklarının düşme ile ekonomik değerlerini yitirdiği, hurda haline geldiği (hurda dışında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı), ancak forklift ile dairelerin aralarından forklift uçlarını geçirmek suretiyle yüklemenin fiziki olarak zararı artıracağı, ancak zaten hurda/pert emtia bakımından bunun maddi ve ekonomik bir değer ifade etmediği , dişli taslakları ile yüklü konteynerin ağırlığı, yüksekliği vb. parametrelerin değerlendirilmesi sonucu kök raporda yapılan hesaplamaya göre, hassas emtianın tekrardan beklenen ekonomik amaçla kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak hurda olarak değerlendirilebileceği, bu nedenle düşme sonrası elleçleme ve taşıma nedeniyle oluşan zararın ekonomik değil fiziki zarar olarak bir anlam ifade ettiği ,emtia düştüğünde, hassasiyetinden dolayı kendisinden beklenen ekonomik amacıyla kullanılma olasılığı bitmiş ve pert duruma geldiğinden sonraki elleçleme ve taşıma sonucu oluşan fiziki hasarın ekonomik zarar boyutuna herhangi bir etkisi bulunmadığı belirlenmiştir.Davalıların konteyner düşmesi ve sonrasındaki yükleme ile taşıma olmak üzere iki olay nedeniyle zararın oluştuğunu savunmuşlardır.Yani emtianın düşme ile hasar aldığını kabul etseler de emtianın geri iadesi sırasında emtiadaki hasarın arttığını ileri sürmüşlerdir.Ancak , düşme ile emtianın pert duruma geldiği liman sahasında yükleme, elleçleme işlerinin davalı Kumport şirketine ait olduğu, tutanakta sadece aracın davacının sigortalısı tarafından temin edildiği liman sahasında üçüncü kişilerce yükleme, elleçleme vb. işlemlerin yapılması, iş güvenliği mevzuatından doğan yükümlülükler de dikkate alındığında, çok istisnai bir durum olacağı ve hayatın olağan akışının aksini iddia eden Kumport şirketinin yüklemenin dava dışı sigortalı tarafından yapıldığı/üçüncü kişilere yaptırıldığı olgusunu ispat etmesi gerektiğinin değerlendirildiği; sigortalının kara taşıtına aktarmaya ilişkin kötü elleçlemeden doğan ihmali davranışının indirim konusu yapılamayacağı ,emtia düşme sonucu meydana gelen hasar nedeniyle zaten pert duruma geldiğinden sonraki taşıma ve elleçlemenin zararın ekonomik boyutunu artırıcı bir etkisi bulunmadığı ,davalının temsilcisinin de imzası bulunan 28.04.2015 tarihli Tutanakta sadece … şirketinin sadece … plakalı aracı temin ettiği, Liman sahasında yükleme, boşaltma, elleçleme işleri Liman işletmecisinin uzmanlığı ve yetkisinde olduğu nakliye aracına yükleme ve kaba elleçlemeden bir sorumluluk söz konusu olsa bile bundan davalıların sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı Kumport liman İşletmesinde meydana gelen hasardan davalı Liman işletmesinin ve sorumluluk sigortacısı … Sigorta’dan tazmini talebinin haklı bulunduğu davalıların Buna göre davalıların 61.823,54-USD zarar tutarından (davalı sigorta şirketi bakımından 5.000-USD muafiyet düşülerek 152.133,66-TL’) 165.520-TL’den davalıların sorumlu olduğu belirlendiğinden ödeme tarihi olan 28.5.2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen (davalı sigorta şirketi 152.133,66 TL’den sorumlu olmak kaydı ile) tahsiline karar verilmiştir.Davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş,diğer davalı … yönünden ise eksik hükmedilen kısım 5.000-usd muafiyet nedeniyle gerçekleştiğinden dava dilekçesinde ; davalı … Sigorta’dan tazminat talebinin sigorta poliçesindeki teminatlarla sınırlı olmak üzere talep ettiği gözetilerek fazla talepde bulunmadığının kabulüyle fazla istemin reddine ve davalı … Sigorta lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Ayrıca davalı …’a gönderilen ihtarname ile hasar bedeli talep edilmiş ise de ,hasar bedeli ile birlikte hasar ödeme tarihinden itibaren faiz hesabı yapılarak işlemiş faiz istediği bu sebeble davalıya atıfet mehli verildiğini kabule yarayacak yeni bir mehil verilmediği anlaşılmakla davalı … bakımından hasar ödeme tarihinden itibaren ,davalı sorumluluk sigortacısı ise TTK nun 1427/2 maddesi uyarınca ödeme talebinin iletildiği tarihden 45 gün sonrası itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiştir.Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden hüküm verildiğinden Yargıtay HGK nun 2021/96 esas 2021/205 karar sayılı, 4.3.2021 tarihli ilamı gereği taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 Tarih 2017/280 Esas 2018/662 Karar sayılı kararın HMK ‘nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,”Davanın kabulüne; 165.520-TL’nin (davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt faiz başlangıcı 13/07/2015 tarihinden itibaren başlamak, tazminatın 152.133,66-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) 28.05.2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine, İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 11.306,67-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 2.826,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.480‬‬‬-TL harcın (davalı … Sigorta A.Ş. 7.565,58‬-TL’sinden sorumludur) davalılardan müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça ödenen ‬2.854,37-TL peşin harçların davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 365,30‬-TL yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 25.828-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak (davalı … Sigorta A.Ş. ‬‬23.820-TL’sinden sorumludur) davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalılar tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 35,90-TL davalı … A.Ş. 35,90-TL, davalı … Sigorta A.Ş. 35,90-TL ) istek halinde kendilerine iadesine, Davacı tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yapılan 1.300-TL bilirkişi ücreti, 347,50‬-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.647,5‬0-TL istinaf yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalılar tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Taraflar yararına istinaf duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair duruşmalı yapılan inceleme neticesinde taraf vekillerinin yüzüne karşı H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/03/2023