Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1341 E. 2021/1288 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1341
KARAR NO: 2021/1288
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 22/09/2020
NUMARASI: 2018/717 Esas 2020/547 Karar
DAVA: MENFİ TESBİT-TAZMİNAT
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin … A.Ş. .binasının boya ihalesini aldığını, gerekli boyayı davalıdan temin ettiğini, davalı tarafından satılan boyaların kapatma özelliği bulunmadığı, gizli ayıplı olduğunu, Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/64 Değişik İş sayılı dosyası ile ayıbın tesbit edildiğini, müvekkilinin yaptığı uygulamadan netice alamadığını, davalının, müvekkiline ayıplı boya bedellerinin ödenmesi için Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek iş bu takip dosyasına konu 6.322,17 -TL yönünden İİK m. 72 gereğince borçlu olmadığının tespitini ve tesbit masrafı ve ayıp nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle 11.575-TLnin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının, müvekkili davalıdan,.. plastik iç cephe 17C2 özel renkli boya satın aldığını ve devamında aynı üründen tekrar sipariş vererek yine aynı üründen satın aldığını, dış cephe renk kartelasından koyu bir renk seçilerek, iç cephe için en ekonomik bir boya tipi plastik iç cephe boyalarından sipariş ve satın aldığını, ilk partide 12.04.2018 tarihinde 30 kova , ikinci partide 30 kovayı 29.04.2018 tarihinde teslim ettiğini, ürün üreticisi ile yaptığı görüşme sonucunda gerekli incelemelerin laboratuvarda yapıldığı üründe sıkıntı olmadığını, TS 5808 değerlerindeki boyanın örtme gücünün sınıf 3- %97,5 kriteri arandığını ve şikayet konusu ürünün 17C2 renginin örtme gücünün %99,87 olarak tespit edildiğini, istenildiği taktirde 28 kova 2. üretimden ürünlerin ellerinde mevcut olmasından dolayı TSE kurumuna test için gönderilebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; Ayıplı olduğu iddia olunan boyalarla iç cephelerde toplam 2315 m2 alanda boya uygulamasının yapıldığı, 23.05.2018 tarihinde satın alınan boyaların .. ürün kodlu örtme gücü sınıf 3 (7 m2/lt) nitelikte düşük kalitede olduğu ve kullanım kılavuzuna göre astarsız kullanılmaması gerektiği, boyaların iç cephede TSE kalitesi sınırlarında kullanım için uygun olduğu ancak davacının kendi iradesi ile yanlış boya tercih etmesi, eksik uygulama yapması ve boya uygulaması sırasında ambalajda yazılı olarak tanımlı şekilde astar kullanılmaması nedeniyle yeterli randımanın alınamadığı, boyaların gizli ayıp içermediği, problemin boyaların kullanılan zemine uygun olmayan boyalardan olması ve astar kullanılmaması nedeniyle ortaya çıktığı, ortaya çıkan kusurdan davalının sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili , dava konusu menfi tespit ve alacağa temel olan satım sözleşmesinde kendilerine davalı tarafından satılan boya cinsinden ürünlerin ayıplı olduğunu, delil tespiti isteminde düzenlenen rapor ile mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun birbiri ile çeliştiğini, mali yönden ve teknik açıdan yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve eksiklikler giderilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,ticari satım sözleşmesine konu boyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı İİK m. 72 den kaynaklanan menfi tespit ve zararın giderilmesi istemine ilişkindir. TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir. Somut olayda; davalıdan satın alınan boyanın uygulanması davacı tarafından yapılmıştır.Bilirkişi kurulu tarafından yapılan teknik incelemede; iç cephede uygulama yapıldığı, iç cephede seçilecek boyanın “ekstra silikonlu iç cephe kodlu”ürün seçilmesi gerekirken “plastik iç cephe “ürünün seçildiği ,bu seçime bağlı olarak boyanın astar ile birlikte kullanılması gerektiği halde ,astar kullanılmadığı ve boya ile yapılan uygulama sonunda satın alınan boyalar ile yapılan uygulama neticesinde boyanın zemini kapatmadığı belirlenmiş ;davacının seçtiği ürünün ürün kalitesi itibariyle 3.sınıf olduğu hususları tesbit edilmiştir.Buna göre ,satışı yapılan ürünün kalitesi davacının bilgisindedir.Satılan ürünün davacıya bildirilen standartları karşıladığı, gizli ayıp içermediği tesbit edilmiştir.Her ne kadar tesbit raporunda boyanın ayıplı olduğu tesbitine yer verilmiş ise de ;ilk derece mahkemesince aralarında kimyager de bulunan bilirkişi kurulu oluşturularak rapor alınmış olup; boyanın kapatmaya ilişkin kusurun ürünün ayıplı olması nedeniyle değil;ekonomik sınıfda yer alan 3.kalite boya seçiminin hatalı yapılması ve astarsız uygulanması nedeniyle meydana geldiği belirlenmiştir.Bilirkişi kurulu tarafından tesbit raporunu da irdeleyerek bir sonuca varıldığından davacı vekilinin raporlar arasında aykırılık bulunduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Anlatılanlara göre; davacı tarafından ürünün ayıplı bulunduğu iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021