Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1319 E. 2021/1287 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1319
KARAR NO: 2021/1287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2017/536 Esas 2020/417 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 24.750- kg H.D.P.E Alcudia T100NLS hammaddenin 39.352,50-usd karşılığında satın alınmasına ilişkin 16/12/2016 tarihli sipariş formu akdedildiğini, müvekkilinin aynı tarihde 30/01/2017 vade tarihli 39.750-usd USD bedelli çek keşide edilerek, davalı/borçluya teslim edildiğini, davalının hammaddeleri teslim etmediğini, davalı/borçluya 27/12/2016 tarihinde hammaddelerin teslimatından vazgeçildiği ve çek bedelinin iadesinin bildirildiğini, davalı/borçlu tarafından 30/01/2017 tarihinde çekin tahsil edildiğini, Büyükçekmece … Noterliğinin 03/03/2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile çek bedelinin davalı/borçludan yeniden talep edildiğini, davalının Beyoğlu … Noterliğinin 07/03/2017 tarih … yevmiye numaralı cevap ihtarnamesi gönderdiğini, müvekkil şirket tarafından Büyükçekmece … Noterliğinin 14/03/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek tahsil edilen çek bedelinin iadesi talebinin yenilendiğini, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe borca ferilerine ve icra müdürlüğü yetkisine itiraz ettiğini, davalının iş bu ticari ilişkiden dolayı takip tarihi itibariyle müvekkili şirkete 39.750- USD (141.907,50 TL) borcu bulunduğunu,davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin süresinde malı teslim etmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sipariş formu onayı sonrasında teslimat yeri ve tarihi konusunda iletişim problemi yaşandığını, malı davacıya süresinde teslim edemediğini, teslimat tarihlerinden bu yana dolar kurunda yaşanan ani değişim nedeniyle davacının bu gecikmeyi fırsata çevirmek istediğini, malı teslim almaktan kaçındığını, davacının öncelikle edimin ifasını talep etmesi veya edimin ifası için süre vermesi gerektiğini, doğrudan icra takibi başlatmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine,davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;. yargılama sırasında davalı tarafından satım sözleşmesine konu malın 11.01.2018 tarihli 149.193,18-TL (39.352,50-USD) bedelli fatura ile davacı tarafa teslim edildiği ve de davacı tarafından herhangi bir çekince konmaksızın faturanın (yani aynı zamanda satıma konu malın) kabul edildiği gerekçesi ile dava konusuz kalmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargı giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili ,yargılama devam ederken davalının dava konusu alacağa ( itirazın iptaline ) konu malı taraflarına teslim ettiğini belirterek, dava açıldığı tarih itibariyle haklı bulunduklarının tesbiti ile davacı lehine faize ve icra inkar tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılarak davacı lehine hüküm verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taraflar arasında imzalanan mal satım sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya verilen çekin davalının malı teslim etmemesinden dolayı bedelsiz kaldığından bahisle ödenen çek bedelinin ferileri ile birlikte iadesine dair İstanbul … İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takibe yapılan davalı itirazının iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki 16.12.2016 tarihli sipariş formu başlıklı protokol gereğince 39.352,50 -USD bedel ile HDPE ALCUDIA 100 NLS cinsi emtiayı 16-19 Aralık 2016 tarihinde İstanbul- depo teslimli olarak 45 gün vadeli çek karşılığında davalıdan satın almıştır. Bu protokol gereğince davacı davalıya 39.750-USD bedelli 30.01.2017 keşide tarihli çeki teslim etmiş ancak protokol konusu mal davacıya teslim edilmemiştir. Davacı, Büyükçekmece … Noterliği’nin 03.03.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile davalıdan çekin iadesini istemiştir. Bu ihtarın davalıya tebliğine ilişkin evrak sunulmamış ise de davalı 09.03.2017 tarihli cevabı ihtarnamesi ile, ihtarnamenin hukuki ilişki ile bağdaşmadını bildirmiştir. Davacı, davalı ile aralarındaki her iki tarafa borç yükleyen sözleşme gereğince zamanında bedel ödeme borcunu ifa etmiş ancak davalı mal teslim borcunu zamanında ve usulüne uygun olarak ifa etmemiştir. Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. Bu yasal düzenleme gereğince ifada bulunmayan davalının,davacı alıcının temerrüdünü ispatlayamadığı, icra takibi başlatıldığında borca itiraz ettiği bu nedenle takip konusu iadesi istenen asıl alacak kadar borçlu olduğu hususu sabittir. Satım konusu malın yargılama devam ederken davalı tarafından davacıya 11.01.2018 tarihinde fatura düzenlenerek teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu hususta çekişme mevcut olmayıp mal teslim edildiğinden bedelinin çek ile ödenmesi noktasında davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak uyuşmazlık mal tesliminin zamanında yapılmaması ancak bedelinin tahsil edilmesinden kaynaklanmıştır. İcra takip tarihi itibariyle, mal teslimini zamanında yapmayan davalının mütemerrit olduğu dikkate alındığında itirazı haksız, talep olunan alacak ise likit bir alacaktır. Davacı vekili; asıl alacak bakımından verilen kararı istinaf etmemiş, faiz ve icra inkar tazminatına hükmedilmemesi nedeniyle sınırlı olarak istinaf etmiştir. Dava dilekçesinde; dava değerinin asıl alacak olarak gösterildiği, işlemiş faizin harçlandırılıp usulen dava konusu edilmediği gözetildiğinde takip öncesi işlemiş faiz istemi dikkate alınmamıştır. Ancak, asıl alacak tutarı bakımından davacıyı haklı bulan ilk derece Mahkemesince, bu alacağa icra takip tarihinden faiz işletilmemesi ve açılmış bir icra takibi ve dava dosyası mevcut iken davacının çekince koymadan malı kabul ettiğinin kabulü doğru görülmemiştir. Davacının 03.05.2017 takip tarihinden mal teslim tarihi olan 11.01.2018 tarihine kadar işleyecek faiz alacağı bulunduğu ve likit alacağa haksız itiraz nedeniyle alacağın % 20 sini aşmayacak şekilde İİK m. 67 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Somut olayda; icra takip tarihi itibariyle davalının itirazında haksız olduğu, asıl alacak bakımından davanın konusuz kaldığı esasen hükmün bu yönüyle kesinleştiği, mal teslim (kısmi ödeme sayılacak) 11.1.2018 tarihine kadar işleyen faize hak kazanan davacı lehine işleyecek faize ve icra takip tarihi itibariyle itirazında haksız olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedenleri yerinde olan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına belirtilen hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm verilmesine; asıl alacak bakımından konusuz kalan dava nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 39.750-USD asıl alacağa takip tarihi olan 03.05.2017 ile malın teslimi tarihi olan 11.01.2018 tarihine kadar 3095 sayılı kanun 4/ a maddesi uyarınca “Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak işleyecek faiz miktarı yönünden takibin devamına, davacı lehine asıl alacağın, takip tarihi olan 03.05.2017 tarihinde TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 Tarih 2017/536 Esas 2020/417 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Asıl alacak yönünden konusu kalmayan dava nedeniyle bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA; Takip tarihi olan 03.05.2017 tarihinden malın teslim tarihi olan 11/01/2018 tarihine kadar 3095 sayılı kanun 4/ a maddesi gereği 39.750 -USD asıl alacağa Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanarak sadece işleyecek faiz yönünden takibin devamına, Asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 28.169,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 59,30-TL harcın, mahkeme veznesine yatırılan 2.423,43-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 2.364,13-TL’nin talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacı tarafından ödenen 85,80-TL peşin harç ile davacı tarafından yapılan 697,50-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 17.431,21-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafça yapılan 40-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 16/09/2021