Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1299 E. 2021/1211 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2021/1299
KARAR NO : 2021/1211
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2017/945 Esas 2021/202 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı (Temlik veren …bank A.Ş) vekili; müvekkili bankanın Hadımköy Şubesi ile kredi borçlusu…Tarım Ür..A.Ş. arasında imzalanan Kredi Sözleşmelerine istinaden firmaya Kredi kullandırıldığını, davalılar, … … ve …’in kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek Beyoğlu 24 Noterliğinin 30.06.2017 tarih …yevmiye nolu ihtarnameler ile kredi borçlarının ödenmesi ihtar edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, Bakırköy 6 ATM 2017/287 D İş Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiğini, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden borçlular hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinin borçlular tarafından yapılan itiraz sonucu durduğunu beyan ederek yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, davalı borçluların icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili ; davacının, Genel Kredi Sözleşmesini imzaladığı borçlu… Tarım Ür.. A.Ş’nin 22.11.217 tarihinde Bakırköy 5.ATM 2016/112 E Sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini,…A.Ş ‘nin iflasına karar verilmiş olsada, davacının takibe geçtiği ve hatta işbu davayı açtığı sırada borçlu şirket hakkındaki iflas erteleme davasında verilen 09.02.2016 tarihte borçlu şirket ve kefilleri hakkında takip yapılamayacağına ilişkin ara karar bulunduğu, bu durumda geçerli bir icra takibinden de söz edilemeyeceğini, davaya konu kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sözleşmedeki el yazılarının tamamına itiraz edildiğinden müvekkillerinin yazı ve imza örneklerinin alınmasının talep edildiği, açıklanan sebeplerle davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davalılara keşide edilen hesap kat ihtarının her üç davalıya 03.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı bankanın davalılardan toplam 878.112.11 -TL alacaklı olduğu, temerrüt faizi ile ilgili Yargıtay kararları gözetilerek, TCMB ‘na yapılan bildirimdeki gösterge niteliğindeki azami faizlerle ilgili olarak, davacı banka her ne kadar temerrüt faizinin dayanağına ilişkin olarak TCMB yapılan 03.01.2017 tarih 390 Sayılı Merkez Bankasına gösterge niteliğinde bildirilen azami faiz oranının % 44 olarak bildirilmiş ve takipte % 40 temerrüt faizi talebinde bulunmuş ise de; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu lehine kullandırılan taksitli ticari kredilere fiilen uyguladığı en yüksek akdi faizin % 16.56 olduğu, % 50 fazlası ile temerrüt faizinin % 24.84 olarak hesaplandığı, 865.090.81-TL asıl alacak için takipten itibaren % 24.84 temerrüt faizi talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; itirazın kısmen iptaline ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava dışı bankanın temerrüt faizinin dayanağına ilişkin olarak TCMB 03.01.2017 tarih 390 sayılı Merkez Bankası gösterge niteliğinde bildirilen azami faiz oranı %44 olarak bildirildiği ve takipte de %40 temerrüt faiz talep edildiği, durum böyle olmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bilirkişi tarafından azami faiz oranın %44 olarak bildirildiği kabul edilmesine rağmen raporun sonuç kısmında %24.84 oranında temerrüt faizi istenebileceğinin tespit edildiğini, takipte kesinleşen faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kararın kaldırılarak davanın talebi gibi kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak alacağının tahsili için davalılar aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın iptaline ilişkindir.Hüküm aleyhinde davalılar vekili tarafından istinaf dilekçesi sunulmuş ise de ;harçlar yatırılmadığından 4.6.2021 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ek karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.İstinaf başvurusu, işletilecek temerrüt faizi oranına ilişkindir. Sözleşmenin gecikme ve temerrüt faizi başlıklı 3.7.1.maddesinde “müşteri temerüdünün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçen günler içinse temerrüt tarihinde aynı krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla ,bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranın yıllık %50 olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.”hükmünü haizdir.Temerrüt faizine ilişkin sözleşme hükmüne göre göre banka cari ,bir başka deyişle aynı krediye uyguladığı geçerli faiz oranının %50 si oranında temerrüt faizi talep edebilecektir.İcra takibine konu kredinin akdi (cari) faiz oranının %15,96 oranda olduğu anlaşılmaktadır. Bankanın TCMB ne aynı kredilere uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranının %44 olduğu ve bu oran aşılmayacak şekilde cari faiz oranının %50 fazlası üzerinden temerrüt faizi istenebilecek ise de elde ki krediden başkaca ve daha fazla bir oran ile taksitli ticari kredi kullandırıldığına ilişkin bir belge sunulmadığından elde ki kredinin cari faiz oranı esas alınarak %24.84 oranında işlemiş temerrüt faizi tutarına hükmedilmesinde ve faiz işletilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b.1 gereği ESASTAN REDDİNE ,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna ,başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMk 362(19a.uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/09/2021