Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1294 E. 2021/1163 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1294
KARAR NO: 2021/1163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/413 Esas
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2021
İlk derece mahkemesince verilen 12/03/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; taraflar arasında İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, … ada, … pafta, … parselde yer alan … Blok-… Kat … numaralı bağımsız bölümün satışına ilişkin olan Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 26/10/2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile ilgili olarak yine Beyoğlu … Noterliği’nin 23.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile sözleşme bedeli aynı kalmak üzere sadece ödeme planında değişiklik yapılmasını öngören Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Düzeltme Beyanı akdedildiğini, bu beyanın akdedilmesi üzerine sözleşme dolayısıyla davalıya teslim edilmiş muaccel ve ödemesi yapılmış olan ve muaccel olan tüm bonoların müvekkili şirkete teslim edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından beyan gereğince yeni ödeme planına göre tüm bonoların yeniden düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, sözleşme gereğince daha önce yapılmış olan 545.000-TL’lik ödemenin peşin olarak ödenmiş gibi kabul edilerek beyan ödeme planına 3.000-TL’lik kısmın ödenen ön ödeme tutarı olarak, 542.000-TL’lik kısmın ise ödenen peşin ödeme tutarı olarak yansıtıldığını, davaya konu senetlerin tamamının eksiksiz ödendiğini, sadece müvekkili şirket tarafından keşide edilip davalıya teslim edilen 30.04.2019 vade tarihli senedin KDV için düzenlendiğini ve ödemesinin yapılmadığını, ilgili senet tarihinde teslim yapılacağı ve fatura düzenleneceği için ilgili senet teslim tarihinin vadeli yapıldığını, teslim tarihinde bağımsız bölümün teslim edilmediğini, bu nedenle senet bedelinin ödenmediğini, ancak davalının sözleşmeyi fesih etmiş olması nedeniyle ilgili senedi de müvekkili şirkete iadesi etmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından tüm edimlerin eksiksiz ifa edildiğini ve teslim tarihinin geçilmiş olması sebebiyle davalıdan Beşiktaş … Noterliği kanalıyla cezai şart talebinde bulunulduğunu, cezai şart talebinin olduğu ihtarnamenin tebliğ edilmesi üzerine davalı tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, feshin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle İstanbul … Noterliğinin 05.06.2020 tarih, … yevmiye numaralı itiraz edildiğini, sözleşme her ne kadar fesih edilmiş olsa da müvekkili tarafından ödenmiş olan senetlerin bu güne kadar teslim edilmediğini, senet iadesi için davalı şirketin prosedürüne uyularak 09.07.2020 tarihinde başvurulduğunu, ancak senet iadesi talebinin şirket kayıtlarına işlenmesinden başka bir netice alamadıklarını, ödenmiş senetlerin iadesinin gerçekleşmediğini, açıklanan nedenlerle; davacı tarafından davalı lehine keşide edilmiş olan senetlerin 3.kişilere ciro edilmesinin engellenmesi amacıyla teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin bu senetler sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile ilgili senetlerin müvekkili şirkete iadesi ile senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 02/09/2020 tarihli ara karar ile; Davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu olan; Borçlusu Bürostatik, Lehtarı … olan 26.9.2018 vade tarihli 800.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.10.2018 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.11.2018 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.12.2018 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.1.2019 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.2.2019 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 25.3.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.4.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 30.4.2019 vade tarihli 22.750,00 TL tutarlı nama yazılı senet,(KDV için) 26.5.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.6.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.7.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.8.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.9.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.10.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.11.2019 vade tarihli 25.000,00 TL tutarlı nama yazılı senet, 26.12.2019 vade tarihli 65.000,00 TL tutarlı nama yazılı senetlerin davalı tarafça 3. Kişilere ciro edilmemesine, bu senetler ile ilgili ihtiyati haciz kararı alınmamasına, teminat olarak verilmemesine ve icra takibine konu edilmemesine yönelik olarak ihtiyati tedbir konulmasına, HMK 392/1 gereği, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davalı tarafın cevabi ihtarı da gözetilerek takdiren teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili; dava konusu olayda HMK 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, dava konusu olayda davacının varsa bir hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşmayacağı gibi imkansız hale de gelmeyeceğini veya davacı aleyhine ciddi bir zararın doğma ihtimalinin de söz konusu olmadığını, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini, teminatsız olarak tedbir karar verildiğini, ancak davaya konu taşınmaz bedeli göz önüne alındığında yargılama sonucunda davacının haksız çıkması halinde müvekkili şirketin zararlarını karşılamanın mümkün olmayacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına aksi kanaatte olunması halinde bono bedellerinin tamamı kadar teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 12/03/2021 tarihli ara karar ile; davalı tarafça gönderilen 03/07/2020 tarihli ihtarnameye göre sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, davalı tarafa senet iadeleri için başvurulduğu, ancak buna rağmen iade edilmediği, sözleşme dolayısıyla davalının elinde bulunan davacıya ait senetler yönünden davacı açısından HMK 389/1 maddesinde belirtilen ciddi bir zararın doğma ihtimalinin olduğu, davalı tarafın buna dair itirazlarının dosya kapsamı itibari ile yerinde olmadığı, davacı tarafın beyanlarının, sunulan bilgi ve belgelerin HMK’nun 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat için yeterli olduğu, davalı tarafın yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığına dair itirazlarının yerinde görülmediği, dosyaya sunulan yukarıda belirtilen bilgi ve belgeler de gözetilerek tedbir kararı takdiren teminatsız olarak verildiği gerekçesiyle ihtiyati tedbire yönelik davalı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, dava konusu olayda davacının varsa bir hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşmayacağı gibi imkansız hale de gelmeyeceğini veya davacı aleyhine ciddi bir zararın doğma ihtimalinin de söz konusu olmadığını, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini, davaya konu taşınmaz bedeli göz önüne alındığında yargılama sonucunda davacının haksız çıkması halinde müvekkili şirketin zararlarını karşılamanın mümkün olmayacağını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına aksi kanaatte olunması halinde bono bedellerinin tamamı kadar teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ek istinaf dilekçesinde; gerekçeli ara kararda somut bir gerekçeye yer verilmediğini, senetlerin bedeli göz önüne alındığında yargılama sonucunda davacının haksız çıkması halinde müvekkili şirketin zararlarını karşılamanın mümkün olmayacağını, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin şartlarının oluşmadığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi kanaatte ise senet bedelleri kadar teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6100 Sayılı HMK 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Diğer taraftan, HMK’nın 392. maddesinde ihtiyati tedbir talep edenin ileri haksız çıkması halinde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğu belirtilmiş olup, ihtiyati tedbir talebinin resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor olması ya da durum ve koşulların gerektirmesi halinde gerekçesi açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; taraflar arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiş olup, dava konusu bonolar davalıya sözleşme nedeniyle verilmiştir. Davacı tarafından bonolarla ilgili banka dekontları ibraz edilmiştir. Davalı tarafça Beyoğlu … Noterliği’nin 29/05/2020 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamede sözleşmenin Covid 19 salgını nedeniyle mücbir sebep kapsamında feshedildiği, yapılan ödemeler var ise bildirilecek hesap numaralarına aktarılacağı, alınmış olan senetler var ise yapılacak başvuru üzerine bu senetlerin iade edileceği bildirilmiştir. Bu durumda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, mahkemece davalı tarafın cevabi ihtarnamesine atfen açıkça gerekçe belirtilmek suretiyle teminat alınmamasına ve itirazın reddine dair karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2021