Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1292 E. 2021/1350 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1292
KARAR NO: 2021/1350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2019/249 Esas 2021/303 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalıya verilen taşıma hizmetine istinaden düzenlenen 10.04.2017 tarihli 10.900-USD, 24.04.2017 tarihli 10.900-USD bedelli faturalardan, 24.04.2017 tarihli faturanın 3.920-USD tutarlı kısmının emtianın hasara uğradığı gerekçesi ile ödenmediğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işini gereği gibi ifa edip, malları hasar vermeksizin teslim ettiğini, teslimden 2 ay sonra bu iddianın ileri sürüldüğünü, ancak oluştuğu iddia edilen hasara ilişkin CMR’ye not düşülmediğini ve tutanak düzenlenmediğini, davalının gönderdiği fotoğrafların hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini kanıtlamadığını, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin Tacikistan’da dış cephe işinin yapımını üstlendiğini, dış cephe işinde kullanılacak olan camların İstanbul-Tacikistan arası taşımasının davacı tarafından gerçekleştirildiğini, cam emtiasının taşıma sırasında hasara uğraması nedeniyle müvekkilinin 3.920,81-usd zarara uğradığını, davacının sözleşme gereği zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının taşıma sırasında bir kısım cam malzemenin kırıldığını, 3.920,81 -usd zararın olduğunu, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu beyan ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda CMR belgesinin herhangi bir hasar şerhi ihtiva etmediği, taşıyıcının adamı sürücünün de katıldığı tahliye sırasında tutulan bir tutanağın mevcut olmadığı, dosyaya sunulu fotoğraflardan bir kısmının emtia araç üzerinden tahliye olmadan çekildiği ve çekilen fotoğraflardan cam cinsi emtianın kırık olduğu, fotoğraflardan, kırılan camların taşındığı ahşap sandıkların sağlam olduğu ancak ahşap sandık içerisindeki cam plakalarının arasında sadece ince strafor speratör konulmak suretiyle birbirleri ile sürtünme ve temas nedeniyle kırılmalarının önlenmeye çalışıldığı, fakat yetersiz kaldığı, aracın seyir esnasında oluşan sarsıntıyı ve şoku emici küçük kauçuk tamponların kullanılmadığı, dolayısı ile hasarın, cam cinsi emtianın ambalajının yetersizliği nedeniyle meydana gelmiş olabileceği,hasarın emtianın yetersiz ambalajından kaynaklandığı, CMR belgesine hasar şerhi ihtiva etmediği, CMR 17/4-b maddesinde, ”ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ve hatalı ambalajlanmış olması” özel risk durumu olarak kabul edildiği, hasarın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağını, buna göre meydana gelen zarardan davacının sorumlu olmadığı gereçesiyle asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline ve likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili; görevsizlik ve yetkisizlik kararlarında, yargılamaya devam edilmesi halinde devam eden mahkemenin yargılama giderlerine hükmedileceğine karar verildiğini, ancak mahkemece hükümde bu yargılama giderlerinin yazılmadığını, davacı tarafından faturanın emtianın tesliminden önce düzenlendiğini, daha sonra ise hasar bedeli için iade faturası düzenlendiğini, davacının özensiz taşıması nedeniyle müvekkilinin 3.920,81-usd zarara uğradığını, mahkemenin ise hasardan müvekkilini sorumlu tutarak sözleşmeyi değerlendirmediğini, bilirkişi raporuna itirazın dikkate alınmadığını, bilirkişinin yetki verilmesine rağmen yerinde inceleme yapmadığını, uzmanlığının bulunmadığını, camın acemice ambalajlanmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalının kusursuz teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmet bedeli alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda;uyuşmazlığın hasardan taşıyıcının sorumlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ödenmeyen bakiye 3.920-USD bakiye navlun bedelini talep edip edemeyeceği noktasındadır. CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya ve hasardan sorumludur. Ancak hasar emtianın ambalajlama hatasından dolayı oluşmuşsa, taşıyıcının sorumluluğu yoluna gidilemez. Taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinde de, ambalajlama veya istifleme hatası sonucunda oluşacak hasardan davacı taşıyıcının sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Emtiaya ait CMR belgesi üzerinde herhangi bir hasar şerhi mevcut olmayıp, hasara ilişkin tutulmuş bir tutanak da bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; dosyaya sunulan fotoğraflardan cam emtiasının bir kısmının kırık olduğu, ancak kırılan camların taşındığı ahşap sandıkların sağlam olduğu, ahşap sandık içerisindeki cam plakalarının arasında sadece ince strafor speratör konulmak suretiyle birbirleri ile sürtünme ve temas nedeniyle kırılmalarının önlenmeye çalışıldığı, fakat yetersiz kaldığı, ayrıca aracın seyri sırasında oluşacak sarsıntıyı ve şoku emici küçük kauçuk tamponların kullanılmadığı, dolayısı ile hasarın, ambalaj yetersizliği nedeniyle meydana gelmiş olabileceği tespit edilmiştir. Davalı tarafından bu durumun aksini kanıtlayacak nitelikte bir delil de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle emtianın hasara uğramasında davacının bir kusuru bulunmadığından, davalının bakiye taşıma bedelinden sorumlu tutulması yerindedir. Davanın ilk olarak açıldığı İstanbul 17. ATM’nin 2018/100 esas sayılı dosyasında davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle, İstanbul 8. ATM’nin 2018/917 esas sayılı dosyasında da mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, yasal süresindeki başvuru üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 2. ATM tarafından yargılamaya devam edilerek esas hakkındaki işbu karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesine göre; görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği düzenlenmiştir. Somut olayda da mahkemece esas hakkındaki hükümle birlikte yargılama giderlerine hükmedilmiş olmakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Uyuşmazlığın niteliği ile dosyada mevcut delillere göre, davalı vekilinin bilirkişinin uzmanlığı ve ticari defterlerin yerinde incelenmediği yönündeki istinaf gerekçeleri de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.057,50-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 262,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 795,05‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 43,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2021