Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1286 E. 2021/1158 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1286
KARAR NO: 2021/1158
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2018/749 Esas 2021/339 Karar
BİRLEŞEN DAVA: İSTANBUL 19.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/854 ESAS 2020/635 KARAR
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)|
BİRLEŞEN DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Görevsizliğe ilişkin kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili ile davalı şirket arasında 15/01/2019 tarihinde Temsilcilik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı şirketin İngiltere ve yurtdışı pazar açılmasına yardımcı olmaya ve belirlenen faaliyetleri gerçekleştirme çalışmalarına başladığını, sözleşme gereklerini müvekkilinin eksiksiz yerine getirdiğini ancak davalının tamamlanması gereken iş planlarını tamamlamadığını, müvekkiline ödemelerin yapılmadığını, kendisini güvende hissetmeyen davacının davalı şirket yetkilileriyle görüştüğünü, sözlü olarak anlaşıldığını ancak yine ödemekten ve alacak miktarını belirlemekten kaçındıklarını, müvekkiline ödeme yapılmadığının banka kayıtları ile ortaya çıkacağını, alacak miktarının belirsiz olduğunu, mahkeme kanalıyla netleşecek olan alacaklarının sözleşmenin ilgili hükümleri ile davalı şirketin cirosu ve karı hesaplanması ile yıllık hakedişinin tahsiline, dava ile müvekkilinin aylık sabit alacak miktarının tam ve kesin olarak hesaplanması ile aylık hakedişlerinin tahsiline, bütün alacak kalemlerine yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının sözleşme ile üstlendiği skorlara uzaktan ya da yakından ulaşamadığını, sözleşme ile müvekkili şirketin Britanya bölgesinde bilinirliğininin ve iş pazarının artırılmasının amaçlandığını, davacı tarafın bu amaca dair yükümlülüklerini yerinde getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında varlığı ihtilafsız Scoutium Temsilcilik Sözleşmesi hükümleri tetkik edildiğinde, özellikle 2.2. maddesi ile Ek-1 2018 iş planı niteliği itibariyle ve ağırlıklı olarak aracılık – tellallık sözleşmesi unsurlarını bünyesinde barındırdığı, davacı tacir sıfatını haiz de olmadığı gibi, yapılan işe nazaran 6502 Sayılı TKHK anlamında tüketici sayılmasının da mümkün olmadığı, eldeki davanın mutlak ticari dava olduğundan da bahsedilemeyeceği, diğer yandan yanlar arasında 4857 sayılı İş Kanunu bağlamında tam manasıyla işçi işveren ilişkisi de mevcut olmadığı, dolayısıyla, uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisinin doğduğunu, dosyaya sunulu delillerden müvekkilinin şirketi yurtdışında Genel Müdür sıfatıyla temsil ettiğinin anlaşıldığını, şirketle ve müşterilerle yaptığı tüm e-posta yazışmalarının imza kısmını şirketin talimatı ve bilgisi dahilinde Genel Müdür olarak imzaladığını, 7 ay boyunca şirket nezdinde çalıştığını, taraflar arasında zımni bir anlaşma ve buna dayalı bir çalışma mevcut olduğunu, görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri değil İş Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak görevli ve yetkili mahkeme olarak İş Mahkemelerinin belirlenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava taraflar arasındaki “temsilcilik sözleşmesi” adı altında düzenlenen sözleşme kapsamında alacak kalemlerinin tahsili istemiyle başlatılan itirazın iptali davasına ilişkindir.Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir. Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8/1 maddesi uyarınca “iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. Somut olayda taraflar arasındaki sözleşme; davalı şirketin İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda ve İrlanda pazarında tanıtım ve PR faaliyetlerinin davacı tarafından sağlanması, aracılık faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgilidir. Taraflar arasındaki sözleşme dikkate alındığında dava mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Bunun dışında davacının tacir olduğu iddia edilmediği gibi uyuşmazlık iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığından nisbi ticari dava da söz konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8/1 maddesinde tanımı yapılan iş sözleşmesinden de kaynaklanmadığından davaya genel mahkemelerce bakılması gerekmektedir. HMK 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup; mahkemenin görevli olmaması nedeniyle görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine dosyanın gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2021