Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1281 E. 2021/1397 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1281
KARAR NO: 2021/1397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2021
NUMARASI: 2020/430 Esas – 2021/485 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı tarafından davalı aleyhine İst.Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin sigortalısına ait muhtelif tekstil ürünlerinin Denizli’den Cedex- Fransa’ya taşınmasının davalı tarafından gerçekleştirildiğini, emtianın alıcıya teslimi esnasında 160 adet emtiada ıslanma nedeniyle hasar tespit edildiğini, hasarın ihbarı üzerine yaptırılan ekspertiz sonucunda 6.739,93-TL hasar bedeli tespit edilerek sigortalıya ödendiğini,hasardan davalının sorumlu olup sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağını belirterek, davalının itirazının iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını,taşıma esnasında hasar oluşmadığını,kolilerin eksiksiz olarak teslim alındığını, malların ambalaj kalitesinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, CMR’nin 30. maddesi gereğince teslimden itibaren 7 gün içinde hasar ihbarı yapılmadığı takdirde emtianın sevk mektubunda belirtildiği şekilde teslim alındığına kanıt oluşturduğunu, CMR’ye malların tesliminde hasar olduğuna dair bir not düşülmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı delil olarak ibraz ettiği … firması tarafından düzenlenen 21.12.2017 tarihli eksper raporunda, yapılan sevkiyatın bir aşamasında kısmi ıslanma hasarının araç brandasından giren yağmur sularının yükleme aktarma ya da tahliyede yağmura maruz kalmasından dolayı meydana geldiğinin belirtildiği, eksper raporu dışında hasar ve ayrıntıları yönünden bir takım tutanaklar ve belgeler bulunmadığı, CMR senedine not düşülmediği, taşıyıcının kabul ve bilgisinde olan ve taşıyan tarafından imzalanan bir belgenin bulunmadığı,yükün 17.09.2017 tarihinde teslim edildiği, hasarın 19.09.2017 tarihinde farkedildiğine dair ihtarnamenin ise taşıyıcıya yaklaşık 1 ay sonra 18.10.2017 tarihinde yapıldığı ,bildirimin süresinde olmadığı, davacı tarafça hasarın hangi aşamada meydana geldiği, hasar bildiriminde bulunulduğuna dair ispata yarar delil sunulmadığı, davalının zarardan sorumlu olmadığına dair karinenin aksinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili;taşıma sürecinde hasarlanan ve 17.09.2017 tarihinde teslimi gerçekleşen emtialar üzerinde teslimden hemen sonra gerekli inceleme yapılarak 19.09.2017 tarihinde alıcı tarafından hasar tespit tutanağı tutulduğunu,19.09.2017 tarihinde düzenlenen hasar tespit tutanağının, ilgili hasarın taşıma esnasında gerçekleştiğinin kesin kanıtı olduğunu, dıştan anlaşılamayan bir hasar söz konusu olduğundan teslim sırasında bu hasara karşı ihtirazi kayıt ileri sürmesinin alıcıdan beklenemeyeceğini,hasar tespit tutanağı ile CMR’nin 30. maddesi uyarınca kabul edilen adi karinenin aksinin ispat edildiğini,denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, ekspertiz raporuna ek olarak hasar tespit tutanağına göre taşıma işi esnasında araçtan kaynaklanan bir sebeple emtianın hasarlandığı belirlenmekle hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olup, bu sebeple sigortalıya yapılan ödemenin de teminat kapsamında olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliyat emtia sigorta poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.Taşımanın güzergahı itibariyle uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümü gerekir. CMR Konvansiyonu’nun 30/1. maddesi hükmüne göre, alıcı, taşımacı ile birlikte durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatil hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirim yazılı olarak yapılacaktır. CMR’nin anılan maddesi, esas itibariyle gönderilenin taşıyıcıya karşı haklarını kullanabilmesi için teslim anında yapılması gereken düzenlemeleri içermekte, usulüne uygun bir bildirimde bulunmaksızın malları teslim alması durumunda, malların sevk mektubuna uygun olarak teslim edildiğine dair bir karine öngörmektedir. Bu husus, tamamen ispat külfeti bakımından önem taşımakta olup,dava hakkının düşmesiyle bir ilgisi yoktur. CMR Konvansiyonu’na tabi taşımalarda da kural olarak taşıyıcı, malları teslim aldığı andan malları usulüne uygun şekilde teslim ettiği ana kadar meydana gelen hasar, kayıp ve gecikmeden sorumludur. Ancak, taşıyıcı CMR’de yazılı nedenleri ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. CMR’nin 30. maddesinde taşıyıcı lehine düzenlenmiş karinenin aksi ispat edilebilir. Bu halde, ispat yükü tekrar taşıyıcıya geçer. (Yargıtay 11.HD nin 2008/13060 esas ,2010/4432 karar sayılı ve 26.4.2010 tarihli ilamı) Somut olayda; davacı tarafından nakliyat emtia sigortası ile sigortalanan emtianın taşınması işinin davalı tarafından yapıldığı, emtianın 17.09.2017 tarihinde alıcıya teslim edildiği, alıcı tarafından düzenlenen 19.09.2017 tarihinde düzenlenen hasar bildirim formu bir kısım emtianın ıslanarak hasarlandığının tespit edildiği, ancak hasar ve nedenlerine ilişkin olarak herhangi taşıyıcıyı da bağlayacak bir tutanak bulunmadığı, emtiaya ait CMR senedinde de emtianın hasarlı olduğuna bir şerh yazılmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından evrak üzerinde yaptırılan ekspertiz raporunda emtianın hasarlanmasının yakın nedeni tespit edilememekle birlikte nakliyenin bir aşamasında ıslandığı hususunda görüş bildirildiği, sigortalı tarafından hasar ihbarının ise 18.10.2017 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Süresinde hasar ihbarı yapılmadığından , emtianın hasarsız olarak alıcıya teslim edildiği yönünde davalı taşıyıcı lehine karine oluşmuştur. Bu durumda davacı tarafın emtianın taşıyıcının sorumlu olduğu nedenden ötürü emtianın hasarlı olarak alıcıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Eşyanın hasarlı olarak alıcıya teslim edildiğine dair taşıyıcı veya taşıyanların imzasını taşıyan veya resmi makamlarca düzenlenmiş bir tutanak ile hasarın nedeni veya miktarı belirlenmemiştir. Davacı tarafça bir taraftan emtianın ıslanma nedeni ile hasarlı olduğu ileri sürülmekte ve eksper tarafından nakliyenin bir aşamasında emtianın brandanın delinmesi nedeniyle ıslandığı tesbitine yer verilmekte ,diğer yandan emtianın dış ambalajının sağlam olduğu iki gün içinde kontrol edildiğinden söz edilmektedir. Sunulan fotoğrafdan ise hasarın varlığı anlaşılamamakta bir kısım ambalajı açılmış paketli emtialar görünmektedir.Alıcının elemanı tarafından düzenlenen hasar bildirim formu ve bir adet fotoğraf hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini kabule elverişli ve yeterli değildir. Mevcut deliller itibariyle dosyada yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekli bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça karinenin aksi yasal delillerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021