Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1247 E. 2021/1225 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1247
KARAR NO: 2021/1225
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2021/145 D.İş 2021/165 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
İhtiyati hacze itirazın reddine dair 08/04/2021 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesi ile; müvekkilinin borçludan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarih ve 2020/108 Esas, 2021/13 Karar sayılı ilamı ile Singapur Uluslararası Tahkim Merkezi tarafından verilmiş 12/05/2017 tarih ve … no.lu kesinleşmiş kararın tanınması ve aynen tenfizine ilişkin verilen karar gereğince 26.142.069,28-TL alacaklı olduğunu, borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, ancak borçlunun kaçma, mevcudunu gizleme ve kaçırma ihtimali bulunduğunu belirterek, alacaklarının güvence altına alınması amacıyla borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; İİK’nun 257. maddesindeki yasal koşullar gerçekleştiği gerekçesiyle İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/01/2021 günlü, 2020/108 E, 2021/13 Karar sayılı tenfize ilişkin kararın henüz kesinleşmemiş olması göz önünde bulundurularak; borçlunun ve üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı %15 oranında ( 3.921.311,00 TL) teminat yatırılması suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlunun/borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İİK’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve bu dosyadan ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ :İhtiyati hacze itiraz eden vekili; ihtiyati haciz talep eden tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu İstanbul 5. ATM’nin 2020/108 Esas sayılı kararının takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerektiğini, ancak kararın kesinleşmeden icra takibine konulduğunu, söz konusu icra takibine karşı İstanbul 14.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/203 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin iptaline ilişkin dava açıldığını ve derdest olduğunu, tanıma ve tenfiz kararı kesinleşmeden ihtiyati hacze de konu olamayacağını, tanıma ve tenfiz kararının İstanbul 5. ATM’nce verilmesi nedeniyle ihtiyati haciz kararı vermeye de aynı mahkemenin yetkili olduğunu, Mahkemece yetkisiz olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirterek; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icra dairesinden kararın infazının talep edilmediği, bu itibarla İİK 261/1. maddesi hükmü gereğince ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkmış olduğundan borçlu vekili tarafından ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili; mahkemenin haciz kararında ihtiyati haciz kararının derdest olan hangi dosyaya ilişkin verildiğinin açıklanmayarak savunma hakkını ortadan kaldırdığını, kaldı ki hangi dosyaya ilişkin olursa olsun, derdest olan bir dosyada ihtiyati haciz kararını verecek mahkeme dosyaya bakan mahkeme olup, dava başka bir mahkemeden devam ederken, dosya ile hiç ilgisi olmayan başkaca bir mahkemeden ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuken mümkün bulunmadığını, mahkemenin görevsizlik nedeniyle ret kararı vermesi gerekirken teminatın ödenmemesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın gerekçesi bakımından değiştirilerek mahkemenin görevsizliğine ve mahkemece daha evvel verilen ihtiyati haciz kararının yokluğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz isteyen tarafça Singapur Uluslararası Tahkim Merkezi tarafından verilmiş 12/05/2017 tarih ve 064/2015 no.lu hakem kararının tenfizine karar verilmesi nedeniyle İİK.’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı hakem kararının icra edilebilmesi için Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yabancı hakem kararının Türkiye’de icra edilebilmesi için söz konusu kararın tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmekle birlikte bilindiği üzere, ihtiyati haciz işlemi geçici hukuki koruma kararı olup ,bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için söz konusu yabancı hakem kararının tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmemekle birlikte, ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığının İİK 257.mad uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir. Karşı yan borçlu vekilinin tenfize ilişkin karar kesinleşmediğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamaktadır. Alacaklı tarafından İstanbul 5.ATM tarafın verilen kesinleşmemiş tenfiz kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu ,kararın icra takibi başlatıldığından başlatılan icra takibinde uygulanacağı,tenfiz kararı veren mahkemenin karar kesinleşmese de ,hükmünü verdiği anlaşılmakla ihtiyati haciz başvurusunun kararı veren mahkemeye yapılacağına ilişkin yasal zorunluluk da bulunmadığından mahkemenin görevine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İhtiyati haciz kararının icrası İİK nun 261.maddesinde düzenlenmiş olup ;Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen tarafından İİK 261.madde hükmüne uygun şekilde 10 gün içerisinde teminat karşılanarak ihtiyati haczin infazı icra dairesinden istenilmemiştir. İhtiyati haciz isteyen vekilinin 06/04/2021 tarihli dilekçesi ile süresinde teminat yatırılamadığından ihtiyati haczin kendiliğinden ortadan kalktığını ve karşı tarafın itirazlarının konusunun kalmadığını belirtmiştir. Yasal düzenleme de ihtiyati haciz kararının tebliğinin öngörülmemiş olup, 10 günlük sürenin hesabında kararın verildiği tarih esas alındığında sürenin geçmesi nedeniyle ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığından ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/09/2021