Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/124 E. 2023/1235 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/124
KARAR NO: 2023/1235
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI: 2017/490 Esas – 2020/469 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı borçlu … Hiz. Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için Üsküdar … Noterliği’nin 05/12/2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, davalıların söz konusu borcu ödememeleri nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … ve … E. dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, borçluların takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek borçluların yapmış olduğu haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; müvekkillerinin dava konusu borca müteselsilen borçlu olduğuna ilişkin beyanının yerinde olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 582, 583, 584, maddeleri tarafından belirli koşullara tabi tutulduğunu, TBK 584/1’de kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin kefil olanın eşinin de rızasının bulunmasına tabi tutulduğunu, dava konusu kefalet sözleşmesinin hukuka uygun şekilde düzenlenmediğini, bu nedenle davalı müvekkillerinden …, … ve …’in dava konusu borca ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, borcun ödenmediğine ilişkin iddiaların yerinde olmadığını belirterek haksız ve hukuki temelden yoksun davanın reddine, davacı yanın %20’den aşağı olmamak tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.’nin yargılama sırasında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1022 E.sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda iflasına karar verildiği ve hükmün 01/07/2019 tarihinde kesinleştiği, davalı … yönünden davanın tefriki ile yargılamaya ayrı bir esas üzerinden devamına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, TBK’nın 584/1. maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için eş rızasının bulunması gerektiği, ancak maddede yapılan 11/04/2013 yürürlük tarihli değişiklik ile “Ticari Krediler yönünden eş rızasının aranması şartının kaldırıldığı”, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nin 10/07/2013 tarihli olduğu ve bu nedenle bu sözleşmedeki kefaletin geçerli olabilmesi için eş rızasının gerekmediği ve davalıların kefaletinin bu yönden geçerli olduğu, bilirkişi raporu uyarınca davacı banka ile davalı borçlu …Ltd. Şti.’ye kredi kullandırıldığı, diğer davalıların ise kredinin müteselsil kefili durumunda oldukları, yapılan alacak hesabının sözleşmedeki kefalet limitleri içinde kaldığı, ödemelerin aksatılması nedeniyle asıl borçlu ve kefillere Üsküdar … Noterliğinin 05/12/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat bildiriminde bulunulduğu, borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek davalılar aleyhine icra takipleri başlatıldığı, takip tarihi itibariyle davacı banka tarafından icra dosyasına yansıtılan alacak kalemlerinin İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E.ve .. E.sayılı dosyaları yönünden yerinde olduğu, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosya yönünden ise, 28.511,32-TL taksitli krediden kaynaklanan asıl alacak, 14.720,43-TL tazmin edilen çek bedelleri alacağı olmak üzere toplam 38.578,48-TL asıl alacak, 788,88-TL işlemiş faiz ve 39,44-TL gider vergisi alacağı yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile (38.578,48 TL asıl alacak, 788,88 TL işlemiş faiz ve 39,44 TL gider vergisi olmak üzere) takibin toplam 39.406,80 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %40 oranında faiz uygulanmasına, İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin toplam 1.344,18-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %40 oranında faiz uygulanmasına, İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin toplam 1.357,73-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %40 oranında faiz uygulanmasına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan her bir icra dosyası yönünden kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin dava konusu borcu kabul etmediklerini, kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin eş rızasına tabi tutulduğunu, dava konusu borca ilişkin müvekkilllerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davalı tarafın icra dosya borçlarının ödenmediğine ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, müvekkillerinin sözleşme nedeniyle bankaya borçlarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar hakkındaki İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … ve .. esas sayılı yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 38.578,48-TL asıl alacak, 788,88-TL işlemiş faiz ve 39,44-TL gider vergisi olmak üzere toplam 39.406,80-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 10/10/2012 tarihli 16.000-TL limitli, 09/04/2013 tarihli 140.000-TL limitli, 21/03/2014 tarihli 200.000-TL limitli genel kredi sözleşmeleri düzenlenmiş olup diğer davalılar sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. 10/10/2012 tarihli 16.000-TL limitli, 09/04/2013 tarihli 140.000-TL limitli genel kredi sözleşmelerinde davalı kefiller … ve … bakımından eş rızası şartının gerçekleştiği, kefaletin verildiği tarih itibariyle bekar olan davalı kefil … yönünden eş muvafakatı şartı bulunmadığı, kefalet için kanunda aranan diğer geçerlilik koşulunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna karşılık 21/03/2014 tarihli kredi sözleşmesi bakımından ise; davalı kefiller … ve … 01/11/2013 tarihi itibariyle şirketteki hisseleri devrederek asıl borçlu şirketten ayrılmışlardır. Aynı tarih itibariyle davalı …’in şirketteki müdür görevine son verilmiştir. Bu tarihten itibaren şirkette tek ortak ve yetkili davalı… olarak devam etmiştir. Davalı …’in 21/03/2014 tarihinde henüz evlenmediği, diğer davalı …’in ise şirketin ortağı olduğu anlaşılmakla kefaletlerinin geçerli olduğu sonucuna varılmıştır. Buna karşılık kefalet tarihinde şirkette ortaklığı ve temsil görevi bulunmayan davalı … yönünden eş muvafakati alınmadığından 21/03/2014 tarihli kefaleti geçerli değil ise de 21/03/2014 tarihli 200.000-TL sözleşme bir önceki sözleşmenin limit artırımı için yapılmış olduğundan ve davalı …’in şirket ortaklığından ayrılmış olması 09/04/2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan kefalet sorumluluğunu sona erdirmeyeceğinden davalılar vekilinin kefaletin şartlarının gerçekleşmediğine ilişkin istinaf nedenlerinde isabet görülmemiştir. Diğer taraftan davalılar icra dosyası borçlarının ödendiğini ileri sürmektedirler. Ancak icra dosyalarına haricen tahsil 24/12/2020 tarihinde bildirilmiş, mahkemenin karar tarihinden önce icra dosya borçlarının ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı gibi ödemeye ilişkin herhangi bir delil de ibraz edilmediğinden davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.876,44-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 719,11‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.157,33‬-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/09/2023