Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1238 E. 2021/1216 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1238
KARAR NO: 2021/1216
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2020/442 Esas-2020/675 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin, akrabasının aracılığıyla davalının … İnş. Ltd Şti’ndeki hissesini Karşıyaka … Noterliği’nin 07/11/2019 tarih … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile devraldığını, devraldıktan kısa bir süre sonra İstanbul C.Başsavcılığının 2018/183441 soruşturma sayılı evrakında göz altına alınıp ifadesine başvurulduğunu, soruşturma evrakının dava konusu şirket kullanılarak dolandırıcılık eylemine ilişkin olduğunu, müvekkilinin şirketle ilgili böyle bir durumdan haberdar olmadığını, bu bağlamda aldatılmış olması nedeniyle hisse devrine ilişkin 01/11/2019 tarihli sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının, dava konusu şirketteki davalı hissesinin tamamını noterde yapılan hisse devir sözleşmesi ile bedeli karşılığında devraldığı, devir sözleşmesinin yapılmasında herhangi bir hilenin söz konusu olmadığı gibi bu yönde davacı tarafın bir iddiasının da bulunmadığı, davacının akrabalarının telkini sonucunda şirkete ortak olmasının devir sözleşmesini geçersiz kılmayacağı, davacının ancak koşulları mevcut ise ve şirketin tek ortağı olduğu dikkate alındığında şirketin fesih ve tasfiyesini talep edebileceği gerekçesiyle sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; gerekçeli kararda davacı tarafın serbest iradesiyle devir sözleşmesi yaptığı belirtilmişse de yerleşik yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere hilede aldatılan şahsın iradesi ile irade beyanı birbirine uygunsa da, bu iradenin oluşumunda aldatan tarafın sebep olduğu bir saik hatasının söz konusu olacağı denilerek iradenin oluşumundaki hilenin iradeyi sakatladığının belirtildiğini, dava konusu uyuşmazlıkta ise … tarafından müvekkilinin aldatılarak şirketin hissenini müvekkiline devredilmiş bulunduğundan müvekkilinin iradesinin hile nedeniyle sakatlandığının kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından devir alınan şirketin sicil kaydının tetkikinde davacının şirket ortağı olduğu ve aynı zamanda şirketi münferiden temsil etmek üzere yetkili kılındığı; hisse devrine ilişkin Karşıyaka … Noterliğinin 07/11/2019 tarih … yevmiye numaralı devir sözleşmesine göre davalı …’a ait hissenin tamamının 400.000-TL bedel karşılığında davacıya devir edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve ifadesi, davacı vekilinin duruşmadaki beyanı dikkate alındığında noter huzurunda yapılan hisse devir sözleşmesinin iptalini gerektirir herhangi bir hilenin söz konusu olmadığı, davacı tarafın serbest iradesiyle hisse devir sözleşmesi yaptığı, sözleşmenin yapılmasından sonra davacının İstanbul C. Başsavcılığının 2018/183441 soruşturma sayılı evrakında ifadesine başvurulduğu davacının “…’nın kuzeni …’ın eşi …’ın akrabası olduğunu ,bu şirketi devir almasını …’ın istediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu bağlamda iptali istenen devir sözleşmesinin hile ile davacının aldatılmak suretiyle yapıldığı yönünde herhangi bir iddia ve delilin söz konusu olmadığı sonucuna varılmaktadır. Davacının, dava konusu şirketteki davalı hissesinin tamamını noterde yapılan hisse devir sözleşmesi ile bedeli karşılığında devraldığı, devir sözleşmesinin yapılmasında herhangi bir hilenin söz konusu olmadığı gibi bu yönde davacı tarafın bir iddiasının da bulunmadığı, başlatılan ceza soruşturma kapsamında ifadesi alınan davacının akrabalarının telkini sonucunda şirkete ortak olmasının devir sözleşmesini geçersiz kılmayacağı, davacının sübuta ermeyen davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 01/09/2021