Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/123 E. 2023/791 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/123
KARAR NO: 2023/791
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2020
NUMARASI: 2019/57 Esas 2020/539 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden dolayı müvekkilinin davalıdan 109.325,39-TL alacağının bulunduğu,borç ödenmediğinden davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek,vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının bir kısım siparişleri müvekkiline teslim ettiğini, buna ilişkin kesilen faturalara rağmen ödemenin yapılmadığını, dava tarihi itibari ile müvekkili şirketin adresinin İstanbul Anadolu Adliyesi yargı çevresinde olduğundan, yetkisiz mahkemede açılan davanın reddi gerektiğini; davaya konu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, fatura münderecatının kabul edilmediğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, talep olunan faiz ve oranının hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece,15/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin kanuna uygun tutulduğu, takip konusu faturaların kayıtlarında yer aldığı, davalıya usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen defter ibrazından kaçındığı,ödeme yaptığına ilişkin belge sunmadığı, davacının 16/01/2019 takip tarihi itibariyle davalının borç bakiye tutarının 105.353,37- TL tespit edildiği, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davalı-borçlunun itirazının 105.353,37-TL yönünden iptaline, takibin devamına, fazla talebin reddine ve %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını,davacının takibe konu her bir fatura münderecatını teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının ispat yükünü yerine getirmediğini;müvekkilinin savunma hakkının kısıtlanarak davacının sunduğu fotokopi üzerinden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, iki kez ertelenen inceleme kararının müvekkiline bildirilmediğini, ara kararların yasal ihtaratı içermediğini, davacının Antalyada faaliyet göstermesine rağmen defterlerinin Antalya’ya talimat yazılarak bilfiil görülüp incelenmeden davacının sunduğu bir kısım belgeler üzerinden İstanbul’da bilirkişi raporunun aldırıldığını; alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını; takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize hükmedilemeyeceğini, haklı mazerete rağmen mahkemece 05/11/2020 tarihli celsede tahkikat bitirilmeden davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince, 13/05/2020 tarihli ara kararla tarafların ticari defter ve kayıtlarının 29/06/2020’de HMK m.222 uyarınca incelenmesine karar verildiği, davalı vekiline inceleme gününü ve defter ibrazını bildirir ara kararın e-tebligat ile gönderildiği, davalının inceleme günü ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden incelenemediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili kendilerine ticari defter ve kayıtların ibrazı için tebligat yapılmadığını ileri sürmüş ise de, 01/06/2020’de ilgili ara kararın tebliğ edildiği ve anılan tarihten önce erteleme sebebiyle yapılamadığı anlaşılan inceleme için kurulmuş ve davalıya tebliğ edilmiş 09/03/2020 tarihli ara kararın gerekli ihtarları içerdiği anlaşılmaktadır. Ticari defterlerini elektronik ortamda tuttuğu anlaşılan davalı tarafça, defterlerinin incelenmesi talebinde bulunulmadığı, bu hususta bir girişimde bulunulmadığı ve bir mazeret de bildirilmediği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, davacı tarafça ibraz edilen e-defterlerin kanuna uygun tutulduğu; davacının 05/07/2018-16/11/2018 arasındaki cari hesap ektresine göre 270.323-TL satış faturalarının borç, 164.969,63-TL aldığı ödemeleri alacak kaydettiği; davacının 31/12/2018 tarihi itibariyle davalıdan 105.353,37-TL alacaklı bulunduğu tesbit edilmiştir. Ayrıca davacı tarafından davalıya kesilen faturalar “senaryo:temel fatura” olduğundan davalının faturayı onaylamasına gerek kalmadan otomatik olarak sistemden kabul edildiği, sonradan bu faturalara itiraz da edilmediği, özellikle taraflar arasında işletilen hesapta davalının borçlu olarak veresiye işlem kayıtlarının bulunduğu ve davalı tarafından çeşitli tarihlerde ara ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır. e-defter sahibi fiziki defter tutmadığından fiziken ibraz gerekmemektedir. Bu kapsamda, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacının kanuna uygun tutulan ticari defterleri davacı alacaklı taraf lehine delil teşkil ettiğinden, davalı vekilinin emtianın teslim edilmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının kanuna uygun tutulan ticari defterlerine göre takibe konu alacağın ispat olunduğu sonucuna varılarak itirazın iptaline, likit alacak nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 7.196,68-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.802,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.394,51-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2023