Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1222 E. 2021/1405 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1222
KARAR NO: 2021/1405
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2020
NUMARASI: 2020/432 Esas 2020/794 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet SözleşmesiKaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin … firmasının taşıma işlerini alt taşıyıcıyıcılar aracılğıyla ifa ettiğini, … işiyle ilgili yolsuzluk iddiaları üzerine müvekkili şirket tarafından hazırlanan değerlendirme raporuna göre; müvekkili şirketin 3 çalışanı ile davalı dahil 14 nakliyecinin hayali sahte nakliye faturaları düzenledikleri, …’e ait sevk irsaliyeleri üzerine elle bir takım alıcı ve adresler yazarak nakliye yapılmış gibi gösterdikleri, bir kısım faturaları ise sevk irsaliyesi olmadan muhasebeye işledikleri ve ödeme yaptıkları, kiralık araçlar için aylık navlun bedeli ödendiği halde bu araçlarla ayrıca nakliye yapılmış gibi tekrar navlun faturaları düzenledikleri ve ödeme aldıkları,, tespit edilebilen zararın şimdilik 2.102.283-TL olup, müvekkilinin davalıdan 242.519,59-TL alacaklı olduğunu, davalı hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin sadece adına kayıtlı olan araçları kiralamak sureti ile davacı şirket ile anlaştığını ve bu doğrultuda işlem yaptığını, müvekkilinin kestiği iddia edilen navlun faturalarının davacı şirketin Kdz. Ereğli şube müdürü olarak çalışan … tarafından müvekkilinin imzası taklit edilmek suretiyle oluşturulduğunu, yapılacak imza incelemeleri neticesinde bu durumun sübuta ereceğini, müvekkilinin araç kiralama sözleşmesi karşılığında hak edişlerini tahsil ederek geri kalan miktarları davacı şirket temsilcisinin talimatıyla …’in banka hesabına gönderdiğini,davacıyı zarara uğratanın müvekkili olmayıp davacı şirketin kendi temsilcisi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında ticari alacak ve sözleşmenin mevcut olmadığı, davalının nakliye şoförü olup tacir olmadığı, davacının, davalıdan sahte navlun iddiası ile zarardan sorumluluk ilkesi doğrultusunda haksız fiil açık hesap alacağı talep etmişse de; sözleşmenin tarafları davacı ile dava dışı … olup, davalının sözleşme dışı olduğu sahte navlun nedeniyle haksız fiilden/sebepsiz zenginleşmeden sorumlu tutulduğu,davalının tacir sıfatını haiz olmadığı, aralarındaki ilişkinin genel hükümlere tabi adi alacağa dayandığı, davanın ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; müvekkilinin alt taşıyıcılarla anlaşarak taşıma işini yaptırdığını, alt taşıyıcılardan birinin de davalı olduğunu, yapılmayan nakliyeleri yapılmış gibi göstererek para almasından kaynaklanan alacağa ilişkin olduğunu, davalının şoför olmayıp birden fazla aracı olan, annesi adına olan araçları da işleten bir işletme sahibi olduğunu,uyuşmazlık taşıma ilişkisinden kaynaklandığından davanın mutlak ticari dava olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı taşıyıcıya ait alt taşıma işini üstlenen davalının, sahte ve usulsüz faturalarla gerçekte yapılmamış taşıma işlerini yapılmış gibi göstermek suretiyle davacıyı uğrattığı iddia edilen zararın tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacının akdi taşıyıcı olarak dava dışı … firmasının taşıma işini üstlendiği, davacının üstlendiği işi alt taşıyıcılar ile gerçekleştirdiği, davalının da kendisine ait olan 2 (…) ve annesi …’a ait olan 2 adet araçla, bizzat kendisi, kardeşi ve babasının sürücü olarak çalışmasıyla davacıya taşıma hizmeti verdiği, uyuşmazlığın, davacının çalışanı diğer alt taşıyıcılar ile birlikte davalının sahte ve gerçeğe aykırı düzenlenen belgelerle yapılmayan işler yapılmış gibi gösterilerek davacının zarara uğratıldığı iddiasından kaynaklandığı,temel ilişkinin TTK’da düzenlenen taşıma sözleşmesine dayandığı anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda da davalının haksız fiiline dayanılsa da, taraflar arasındaki ilişki, yukarıda açıklandığı üzere taşıma ilişkisidir. Taşıma sözleşmeleri ise TTK’da düzenlenmiş olmakla, mutlak ticari dava niteliğindeki işbu davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi davaya bakmakla görevli olduğu halde davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 Tarih, 2020/432 Esas – 2020/794 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/09/2021