Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1220 E. 2021/1206 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1220
KARAR NO: 2021/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/110 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
İlk derece mahkemesince verilen 22/02/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, genel kurul kararı ile şirkete münferiden yetkili müdür seçildiğini, şirketin paralarını kendi şahsına aldığı ortaya çıkınca hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak için, müdürlükten istifa ederek kendisine devredilen payı geri müvekkiline devrettiğini, davalının ne miktar parayı haksız bir şekilde şahsına aldığının araştırıldığını, savcılık soruşturmasının da devam ettiğini, davalı üzerine kayıtlı olan İstanbul İli Maltepe İlçesi … Ada … Parselde yer alan taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmazı da 3. kişilere devredeceği duyumunun alındığını, en azından mahkemenin belirleyeceği bir teminat karşılığında bu taşınmaz üzerine ileride telafisi güç zararların doğmaması için, iyiniyetli 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ivedi olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın, bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olması, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olmasının da sonucu değiştirmeyeceği, davalının mal varlığının iş bu davanın konusunu teşkil etmemesi nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/130061Haz. Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonucunda davalının aleyhine tespitleri nazara alınarak ret kararının kaldırılarak davalının üzerine kayıtlı taşınmaz üzerine başkasına devir ve temlikinin önlenmesi için mahkemece uygun görülen teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep; davacı şirketin münferiden yetkili müdürü seçilen davalının haksız ve hukuka aykırı davranışları nedeniyle şirketin uğradığı zararların tazmini istemiyle açılan belirsiz alacak davasında, davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davalının haksız ve hukuka aykırı davranışları neticesi davacı şirkete verilen zarar iddiasından kaynaklandığı, dolayısıyla davalının malvarlığı ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği,somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Mahkemece HMK 389 maddesi gereği, öncelikli koşul olan,“… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp, ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır. İstinaf nedenleri yerinde olmayan Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/09/2021