Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1208 E. 2021/1388 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1208
KARAR NO: 2021/1388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2021
NUMARASI: 2019/633 Esas – 2021/280 Karar
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Davalının yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalıya implant satışı yapıldığını, implantların davalı tarafından alınarak hastalarda kullanıldığını, implant bedellerinin davalı şirkete fatura edilerek faturanın davalı şirkete 08.04.2019 tarihinde teslim edildiğini, ancak 29.03.2019 tarihli fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini belirterek, 11.059,20-TL alacağın 08.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; para alacaklarına ilişkin davaların davalının yerleşim yerinde veya sözleşme ilişkisi bulunması halinde TBK’nın 89/1 ve HMK’nın 10. maddesi gereğince davacının yerleşim yerinde açılabileceğini, ancak HMK’nın 10. maddesinin uygulanabilmesi için alacakla ilgili sözleşme ilişkisinin bulunması gerektiğini, somut olayda davacının düzenlediği faturaya yasal süresinde açıkça itiraz ettiklerini, faturaya ve sözleşme ilişkisinin varlığına yönelik itirazları nedeniyle davanın genel yetkili mahkeme olan Gaziantep mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ayrıca davacının dayandığı faturaya davalı tarafından itiraz edildiği, davalının hem akdi ilişkiyi hem de aleyhine düzenlenen faturayı inkar ettiği, HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda davanın, sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, sözleşmenin yerine getirileceği yerin TBK’nın 89. maddesi gereğince tespit edileceği, sözleşme ilişkisi ve faturanın inkar edildiği, dava değeri itibariyle sözleşmenin varlığı konusunda HMK’nın 200. maddesine uygun bir ispat vasıtası olmadığından, davacının HMK’nın 10 ve TBK’nın 89/1. maddesindeki yetkiye istinaden kendi ikametgahında dava açmasının mümkün olmadığı, sözleşme ilişkisi inkar edildiği için HMK’nın 6. maddesine göre davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemelerinde dava açılabileceği, davalının adresi Gaziantep olup davalının cevap süresi içerisinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu, yetkili Mahkemelerin Gaziantep Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalı tarafın arabuluculuk sürecindeki yetki itirazının İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesince reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin yerleşim yeri İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul mahkemesi olduğunu, bu hususun kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla ortaya konulduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenmiş olan fatura bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından düzenlenmiş olan faturaya dayalı olarak alacak isteminde bulunulmuş, davalının süresindeki yetki itirazı nedeniyle ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. HMK’nın 6. maddesi gereği genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda, HMK’nın 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK’nın 89/1 maddesine göre ise, aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Somut olayda davacı tarafın alacak iddiası 29.03.2019 tarihli faturaya dayalı olup, faturada teslim alan imzası bulunmamaktadır. Davalı tarafça ise faturaya yasal süresinde itiraz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme de bulunmamaktadır. Davacının delil olarak dayandığı ve satışı yapılan implantların uygulandığı hastalara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen kayıtlarda davalının imzası yoktur. Bu nedenle sunulan bu kayıtlar taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu kabule yeterli değildir. Bu suretle davacı tarafından akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davacının HMK’nın 10 ve TBK’nın 89/1 maddesi gereğince kendi yerleşim yerinde dava açması mümkün olmadığından, davaya bakmakla yetkili yer davalının yerleşim yeri mahkemesi olan Gaziantep Mahkemelerine aittir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021