Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1196 E. 2022/779 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1196
KARAR NO: 2022/779
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/10/2020 (Gerekçeli Karar) – 22/02/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/81 Esas – 2020/545 Karar
DAVA: Tespit-Tescil
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı; dava dışı … A.Ş.’nin %40 ortağı olduğunu, 2009 yılında hisselerinin sahte imza ile hileli olarak devredildiğini, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/363 esas sayılı dosyasında açtığı davada …’a hileli olarak devredilen %5 hissenin kendisine iade edildiğini belirterek geri kalan davalı …’a devredilen %35 hissenin kendisine devredilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın taraflarının dava dışı … A.Ş’ne hissedar oldukları, davacının 100.000-TL sermayeli ve %40 oranında hissedar iken davacının yurtdışında bulunduğu sırada hisselerinin 95.000-TL sermayesini davalı …’a, devrederek ortaklıktan ayrılmış şekilde gösterilmesine rağmen ortaklar pay defterinin devri ile ilgili kısmında davacının imzasının alınmadığı, devrin hangi tarihte gerekleştirildiğinin yazılmadığı, devre ilişkin sözleşmenin gerek davacı ve gerekse dava dışı şirket tarafından ibraz edilmediği, devre ilişkin 72 Nolu Yönetim Kurulu Kararı altındaki imzanın davacının o tarihte yurtdışında olması nedeniyle davacıya ait olmasının mümkün olmadığından davacıya ait hisselerin bir kısmını davalıya usulsüz şekilde devredildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davaya konu dava dışı … A.Ş. Hisselerinin %35’ine tekabül eden 1.050.000-TL miktarındaki hissenin davacı tarafından davalıya hukuken geçerli şekilde devredilmediğinin tespitiyle pay devrinin iptaline, payların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemecenin 22/02/2021 tarihli ek karar ile, gerekçeli kararın davalıya 31/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından kararın süresi geçtikten sonra 21/01/2021 tarihinde istinaf edildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK m.346 uyarınca süreden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, davacı tarafından bildirilen şirket adresinde müvekkili adına yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğler nedeniyle müvekkilinin yargılamadan haberdar olamadığını ve savunma hakkının kısıtlandığını, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğinden kararın kaldırılması gerektiğini, tebliğ işlemi sırasında müvekkilinin adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının araştırılmadığını, mazabata şerh düşülmesi gereken işlemlerin yapılmadığı gibi bu hususlara mazbata da yer verilmediğini, müvekkilince davadan haberdar olunamadığından delillerin de sunulamadığını, imza incelemesi yapılmadan hüküm kurulmasının da doğru olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, şirkete husumet yöneltilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, şirket hissesinin geçerli şekilde devredilmediğinin tespiti ve iptal edilerek davacıya devri istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilmiştir. Dava dilekçesinde davalının adresi, şirket adresi olan “… Mah. … Sk. No:… Kadıköy/İstanbul” gösterilmiştir. Dava dilekçesi, duruşma günü, bilirkişi raporu ve gerekçeli karar bu adresde işyerinde daimi şirket çalışanına teslim edilmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen genel kurul toplantısı hazirun tutanaklarında davalının adresi “… Cad. No:… Tuzla/İstanbul” olarak kayıtlıdır. Merniste ise …- Hollanda Krallığı adresi bulunmaktadır.Tebligatların yapıldığı adres ise dava dışı şirkete aittir. Davalı, şirkette ortak olup, tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarih itibariyle şirketi temsile görevli bulunmamaktadır. Bu durumda gerekçeli karar da dahil olmak üzere davalıya yargılamanın başından itibaren yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı,gerekçeli karar da usülüne uygun tebliğ edilmediğinden istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Açıklanan nedenlerle; taraf teşkili sağlanmaksızın davanın karara bağlanması hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılmasına davanın taraf teşkili sağlanarak yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/81 esas 2020/545 karar sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin 22/02/2021 tarihli ek kararın HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; Davalı vekilinin hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/81 Esas 2020/545 Karar sayılı 28/10/2020 tarihli kararın HMK’nın 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022