Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1176 E. 2021/1076 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1176
KARAR NO: 2021/1076
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/51 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair 22/04/2021 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkilin davalı bankadan … numaralı genel kredi sözleşmesi uyarınca USD cinsinden kredi kullandığını, müvekkil şirketin bahse konu krediyi kapatma iradesi bulunduğunu, bankanın %3 olarak belirlediği kapama komisyonu talebinin yasal dayanağının 11/03/2020 tarihli 31605 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe dayandırdığını, uygulamada erken kapama anında belirlenen erken kapama komisyonunun sözleşmenin başında belirlenebilir olmama niteliği ve kredi alan bakımından sözleşme koşullarındaki ağırlaştırıcı etkisi değerlendirildiğinde tüm bu durumlarda kanunun emredici hükümleri ile korunun Genel İşlem Koşulları ile bağdaşmadığını belirterek kredi ödemelerinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, 2021/51 Esas sayılı ve 28/01/2021 tarihli ara karar ile; bankaca belirlendiği bildirilen erken kapama komisyon oranının dosya kapsamından net olarak anlaşılamadığı gibi iddia edilen oranın fahiş olup olmadığının dosya mevcudundaki bilgi ve belgelerden anlaşılamaması, kredilere fahiş faiz oranları uygulandığı iddia edilmişse de hangi kredilere hangi oranda faiz uygulandığının somut olarak ortaya konulmaması karşısında bu yönde bir değerlendirme yapılabilmesi olanağının da bulunmaması gerekçesiyle yaklaşık ispat koşulu sağlanamayan ihtiyati tedbir talebinin HMK. 389 ve devamı maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı ara kararın istinafı üzerine; Dairemizin 2021/889 Esas-2021/828 Karar sayılı 10/06/2021 tarihli kararıyla; davalı banka tarafından bildirilen bu oranın sözleşme şartlarına uygun olup olmadığının emsal banka uygulamalarına göre fahiş bulunup bulunmadığı yapılacak yargılama neticesinde belirleneceği, davacının talebinin erken kapama bedeli olarak talep olunan %3 oranın fahiş olduğunun tesbitine ilişkin olduğu, cari kredi ödemelerinin elde ki davanın konusunu teşkil etmediği, davacının, davanın esası bakımından haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından 13/04/2021 tarihli dilekçe ile; davalı banka tarafından dosyaya sunulan müzekkere cevabının gerçeğe aykırı olduğunu, kredinin 24 aydan fazla olduğunun bildirildiğini, ancak davanın açıldığı tarih itibariyle 1 adet taksitinin kaldığını, %3 olarak uygulanan erken kapama oranının en fazla %2 olması gerektiğini beyan ederek müzekkere cevaplarının da dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararının yeniden değerlendirilerek kredi ödemelerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce; dava ve uyuşmazlık konularına nazaran dosyada henüz teknik inceleme yapılmamış olması, dosyaya sonradan yansıyan bilgi ve belgelerin davadaki talep sonucuna göre 28/01/2021 tarihli ara kararı değiştirecek mahiyette bulunmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin yeniden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı tarafın uyguladığı erken kapama komisyon oranının hakkaniyete ve mevzuata aykırı olduğunu, bahse konu yasal düzenleme ve tabliğde yer olan oran ve tutarların, bankalarca uygulanabilecek azami oranları işaret ettiğini, buna mukabil ücretler ve oranlarda esas olanın, rekabetçi piyasa şartları da göz önünde bulundurularak bankalar ile müşterileri arasındaki iş ve sözleşmesel ilişkiler olduğunu, davalı bankanın, müvekkili firma ile akdettiği sözleşmenin gerek genel gerekse özel hükümlerini dikkate almaksızın doğrudan tebliğin öngördüğü üst sınır oranını dikkate aldığını, belirterek ihtiyati tedbirin reddine ilişkin 22/04/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 389. maddesi uyarınca,”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Geçici hukuki koruma kapsamında talep olunacak ihtiyati tedbir kararları somut duruma ve tarafların menfaat dengesine uygun olmalıdır.Somut olayda; davalı banka tarafından erken kapama komisyonunun %3 olarak belirlendiği, belirlenen erken kapama komisyon oranının ve kredilere uygulanan faiz oranlarının fahiş olduğu iddia edilerek kredi ödemelerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiştir.Davalı banka tarafından bildirilen bu oranın sözleşme şartlarına uygun olup olmadığı,emsal banka uygulamalarına göre fahiş bulunup bulunmadığı yapılacak yargılama neticesi belirlenecektir. Ayrıca ;davacının talebi erken kapama bedeli olarak talep olunan %3 oranın fahiş olduğunun tesbitine ilişkindir. Davacı taraf %3 yerine en fazla %2 olabileceğini ileri sürmektedir. Erken kapama komisyonunun fahiş oranda istendiği iddiası mevcut olan kredi borcunun ödenmesi yükümlülüğünü ortadan kaldıracak bir gerekçe de değildir. Bu durumda “ciddi bir zararın” oluşacağını söylemek güçtür.İhtiyati tedbir kararının koşulları bulunmamaktadır. Dosya kapsamı itibariyle davacının, davanın esası bakımından haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanamadığı, dava ve uyuşmazlık konularına nazaran dosyada henüz teknik inceleme yapılmamış olması, dosyaya gelen müzekkere cevaplarının 28/01/2021 tarihli ara kararı değiştirecek mahiyette bulunmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin yeniden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/07/2021