Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1172 E. 2021/1111 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1172
KARAR NO: 2021/1111
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2021
NUMARASI: 2017/937 Esas-2021/247 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 1.684-USD alacak için icra takibi başlatıldığını, oysa müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olması nedeniyle müvekkili yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davaya konu takibin dayanağının cari hesap alacağı olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde likit olan bu alacağın sübuta ereceğini, davacının kötüniyetli olarak borcunu inkar ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, alacağın varlığını ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde olduğu, davalı vekiline süre verilmesine rağmen sipariş formunun okunaklı suretinin dosyaya ibraz edilmediği, yemin delilinin de kullanılmadığını, davacının dava dışı … ile ticari ilişkilerinin olduğunu beyan etmekle, iade faturasını da dava ve takip dışı …e keserek malları Ramazan isimli şahsa sevk irsaliyesi ile teslim ettiği, … (…) ile … şirketlerinin ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğu ve bu iki şirket arasında organik bağın ispata muhtaç olduğu, davalı …’un (…) sipariş föyündeki malı teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği,davalının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cebri icra baskısı altında ödenen 1.684-USD’nin ödeme tarihi 12/03/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; alacağın dayanağının cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde alacağının mevcudiyetinin görüleceğini, mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesis edildiğini, tebligatların vekile değil de asile yapılmasından dolayı müvekkil şirket tarafından bilirkişi incelemesi için defter ve ticari kayıtların sunulamadığını;davacının icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat verdiğini, sipariş föyünün okunaklı suretinin 21/01/2021 tarihli dilekçe ekinde sunulmasına rağmen mahkemece bunun değerlendirilmediğini, cari hesap ekstresi ve sipariş takip föyü ile davacı tarafın müvekkili şirkete olan borcunun senet ile ispat edildiğini, sipariş föyünde davacının imzasının mevcut olduğunu, davacının imzaya yönelik herhangi bir itirazı olmadığının mahkemece değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkin olup takibe konu borç cebri icra baskısı ile ödendiğinden dava istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı , cari hesap ilişkisi nedeniyle davacıdan alacaklarının bulunduğunu, davacının da imzasını taşıyan sipariş föyü ve cari hesap ekstresi ile alacağın sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirketin ünvanının … Ltd. Ş.ti olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde ise farklı tüzel kişiliğe sahip … Ltd. Ş.ti unvanlı firma ile ilgili kayıtlar bulunduğu, davacının … firmasına 31.779,32-TL borcu bulunmakta iken 25/07/2017 tarihli 31.752,65-TL bedelli iade faturası ile borç bakiyesini 25,67-TL’ye düşürdüğü anlaşılmaktadır. Buna karşılık davalı şirketten ayrı tüzel kişiliğe sahip dava dışı … firması ile davalı … (…) firması arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmediğine göre davacının ticari defterlerinde dava dışı … firması ile ilgili kayıtların davalı şirket ile ilgili olmadığını kabul etmek gerekmektedir. Diğer yandan, ispat yükü üzerinde olan davalı alacaklı tarafından alacağının ispatı bakımından “Sipariş Föyü” başlıklı belge ibraz edilmiştir. Bu belgenin davacıdan sadır olduğu kabul edilse dahi, hangi maksatla düzenlendiği anlaşılamamaktadır. Bu haliyle taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve mal teslim olgusunu ispata elverişli değildir. Davacının ticari defterlerinde davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu ortaya koyan bir kayıt bulunmadığından, davalının defterleri davalı lehine alacak kaydı içermesi halinde dahi davacının defterleri ile uyumlu olmayacağından davalının ticari defterlerinin incelenmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Davalı vekili tarafından, ihtiyati tedbir kararı bulunduğu halde davacının icra dosyasına ödediği bedelin müvekkiline ödenmesine muvafakat ederek borcu kabullendiği ileri sürülmüş ise de, davacı dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat ederken, hacizlerin de kaldırılmasını talep etmiştir. Ayrıca muvafakat sırasında davacının davalıya borçlu olmadığına dair açtığı dava da derdest olduğundan icra dosyasına yatırılan bedelin alacaklıya ödenmesine yönelik muvafakat, borcun kabul edildiği şeklinde yorumlanamaz. İspat yükü üzerinde olan davalı alacaklı tarafından davacı şirketle arasındaki sözleşme ilişkisi ve mal teslim olgusu usulünce ispat edilemediğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 421,39-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 105,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 315,85‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/07/2021