Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/114 E. 2023/841 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/114
KARAR NO: 2023/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI: 2020/194 Esas – 2020/454 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, dava dışı … San. Tic. A.Ş.’nin müvekkili bankanın Tuzla Organize şubesinden kredi kullandığını, davalıların da bu krediye kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, ödenmeyince İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, anılan kredi sözleşmesinde müvekkillerinin imzalarının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, TBK’nın 583. maddesindeki şart sağlanmadığından söz konusu sözleşme sebebiyle müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği üzere kredi kat ihtarnamesinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı banka tarafından davalı şirkete kredi kullandırıldığı, bu krediler geri ödenemeyince asıl borçlu şirketin banka nezdindeki tüm risklerinin 18/09/2015 tarihi itibariyle yapılandırıldığı ve 12 aylık dönemi ana para ödemesiz olmak üzere, yine ilk 12 aylık dönemde işlemiş faizin belli bir kısmının tahsili kalan faizin ise ana paraya ilave edilerek ana paranın 1.259.694,23-TL’ye baliğ olacağı ve 18/10/2016 tarihinden itibaren de 35.539,01-TL eşit taksitli olacak şekilde geri ödenmek üzere borcun yapılandırıldığı, bu yapılandırmadan sonra ise borcun yine ödenmemesi üzerine 19/04/2016 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği, Beşiktaş … Noterliğinin 25/04/2016 tarihli kat ihtarının asıl borçlu ve kefillere tebliği ile 28/04/2016 tarihinde temerrüte düştükleri, bankacı bilirkişi tarafından temerrüt tarihi itibariyle borç tutarı, temerrütten sonra işlemiş temerrüt faiz ve takip tarihi itibariyle toplam alacağın hesaplandığı bilirkişi raporu benimsenerek, davalıların itirazlarının kısmen iptali ile takibin 1.223.041,02 TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.304.266,22 -TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren %39 oranında temerrüt faizi yürütülmesine ve alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkil bankanın asıl alacak miktarı 1.223.041,02-TL olup işlemiş faizin ise 77.357,34-TL olarak hesaplandığını, ödeme emrinde bu tutarın 115.484,54-TL olduğu, yani aynı asıl alacağa farklı miktarda faiz işletildiği, bu durumun temel kaynağı ise ihtarnamenin tebliğ tarihinin temerrüt faizinin işletilmesine esas alınması olduğu, ihtarnamenin tebliğ tarihinin 28/04/2016, takip tarihi ise 06/05/2016 olup takip öncesi temerrüt faizi ihtarnamede %39 olarak belirtildiği, bilirkişi yaptığı incelemede de bu tutarın yasal sınırlar içerisinde kaldığını zikretmiş ancak yapılan hesaplamada hatalı biçimde 115.484,54-TL hesaplanması gereken temerrüt faizi 77.357,34-TL olarak hesaplandığını alacak miktarı 38.127,20-TL eksik hesaplandığı, bu hata beraberinde BSMV hesaplamasına da sirayet ettiğini hatalı hesaplama sonrasında müvekkil bankanın aleyhine ücreti vekalete hükmedilmesi de usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalıların müteselsil kefalet verdikleri,Beşiktaş … Noterliğinin 25/04/2016 tarihli kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve kefillere 26/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarda verilen süre sonunda 28/04/2016 tarihinde temerrüde düştükleri belirlenmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda;temerrüdün 28/04/2016 tarihinde oluştuğu dikkate alınarak taksitli ticari krediyle ilgili olarak en son ödemenin yapıldığı 18/12/2015 tarihi itibariyle anapara banka alacağının 1.223.041,02-TL olduğu, anaparanın davalı borçluların temerrüde düştüğü 28/04/2016 tarihine kadar olan süre için kredi akdi faiz olan yıllık %15 faiz oranı ve faizin %5’i üzerinden hesaplanması gerektiği, 28/04/2016 tarihi ile takip tarihi olan 06/05/2016 tarihleri arasında ise %39 temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilmiştir.Oysa davacı bankanın 18/12/2015 son taksit tarihinden itibaren 06/05/2016 takip tarihine kadar %39 temerrüt faiz oranından işlemiş faiz hesabı yaparak icra takip talebinde bulunduğu ,bu hesaplama farkı nedeniyle işlemiş faiz alacağının takibe göre eksik hesaplandığı anlaşılmaktadır. TTK nın 7(1)maddesi hükmü gereği,” kefillere taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi işletilemez.”hükmünü haizdir. Davalılar müteselsil kefillere borcun ödenmediği hususunda ihbar yapılmadan temerrüt faizi işletilemeyeceğinden akdi faiz hesabı yapılacak olup,bilirkişi hesaplaması da bu ilkeye uygun yapılmıştır.İhtarnamede verilen süre sonunda davalılar temerrüde düştüğünden bu tarihe kadar akdi ,bu tarihden sonra temerrüt faizi hesaplanarak davalıların sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin alacağın eksik hesaplandığına ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2023